Logo

2. Hukuk Dairesi2023/333 E. 2023/2869 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi ve tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirilerek, yerel mahkeme kararında usul ve kanuna aykırılık görülmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2251 E., 2022/3161 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/931 E., 2022/214 K.

Taraflar arasındaki karşılıkla boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince heri iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava dilekçesinde ve karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilikleri esnasında bir kez dahi birlikte olmadıklarını, aralarında karı koca ilişkisinin olmadığını, olma ihtimalinin de davalının müvekkili ile her konuda düzgün bir iletişim kuramayışı nedeni ile mümkün olmadığını, tarafların evliliklerinin ortak hayatı bir arada sürdürmelerinin kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığını, tarafların bir araya gelmelerinin mümkün olmadığını, yaklaşık 1 aydır tarafların ayrı yaşadıklarını, müvekkilinin evlilikleri boyunca tamamen ortak karşılamaları gereken ev giderlerini kendisinin karşıladığını, erkeğin bu giderlere hiç karışmadığını, müvekkiline kredi çektirdiğini, evlilik öncesi aldığı aracını sattırdığını, fiilen ayrıldıktan sonra müteakip davalı erkeğin, müvekkilini iş ve sosyal yaşamında küçük düşürücü, rezil edici eylemlerde bulunduğunu iddia ederek tarafların evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, 6.000,00 TL ziynet bedeli, 4.000,00 TL müşterek ev giderleri olmak üzere 10.000,00 TL' nin davanın açıldığı günden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalı- davacı erkekten alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, evlilik birlikteliğinin sona ermesinde kadının, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, son aylarda eşinin kendisinden uzaklaştığını, kendisine yaptığı tatil, sürpriz yemekler, hediye, çiçek vs. jestlerine daha önceden çok sevindiği ve sosyal medyadan bunların fotoğraflarını paylaştığı halde, müvekkilin yaptığı bu romantik sürprizlere son zamanlarda tepkili yaklaştığını ve memnun olmadığını, eski erkek arkadaşı ile tatilde çektirdikleri fotoğrafları sakladığını, kendisine dokunmasını istemediğini, kilolusun diye müvekkili ile dalga geçtiğini, küçük düşürdüğünü, horluyorsun diye odaları ayırdığını beyan ederek davacı -davalı kadının boşanma davası ile boşanma davasının ferrisi niteliğinde olmayan ziynet eşyası talebinin ve ev giderleri adı altında talep edilen hukuksal dayanağı olmayan alacak talebinin reddine, evlilik birlikteliğinin sona ermesinde kusursuz olan müvekkili davalı-davacı erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, müvekkili yararına 150.000,00 TL maddî tazminata 150.000,00 TL manevî tazminata yasal faizi ile birlikte hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile evlilik birlikteliğinin sona ermesinde davalı-davacı erkeğin, kadının evlilik birlikteliği gerçekleşmeden satın aldığı arabasını evlilik birlikteliği içerisinde sattırdığı ve parasını geri vermediği, taraflar arasında cinsel birliktelik olmadığı, ... kadının bu evliliği mantık evliliği olarak yaptığı, tarafların ayrı odalarda uyuduğu, tanık Ezgi’nin, taraflar arasındaki cinsel birlikteliğin olmamasının kadının sevgisizliği ve istememesine bağlı olduğunu söylediği, davacı- davalı kadının, erkeği sevmediği, evlenirken başka birini sevdiği, kadının, erkeğe karşı ters ve iğneleyici konuştuğu, yemek yemesine, içmesine karıştığı, kilosu nedeniyle aşağıladığı, eski erkek arkadaşı ile karşılaştırdığı, ayı dediği, tarafların cinsel birliktelik yaşamadığı hususunun ispat edildiği, ancak bu durumun iki taraf için de kusur teşkil ettiği, kadının, davalı erkeği sevmediği için yanına yaklaştırmadığı ve birliktelik istemediği, davalı erkeğin ise cinsel güç artırıcı ilaç sipariş verdiği buna göre cinsel birleşme konusunda her iki tarafın da kusurlu davranışlarının bulunduğu gerekçesi ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, devamında taraflar açısından korunmaya değer bir yarar kalmadığı, tekrar bir araya gelme ihtimallerinin de bulunmadığından, her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, boşanmaya sebep olan ve ispat edilen hususlara göre her iki tarafın da kusurunun bulunduğu, ancak ... kadının kusurunun, davalı-davacı erkeğe göre daha fazla olduğu, davalı-davacı erkeğin boşanma ile mevcut veya beklenen menfaatlerinin zedeleneceği ve en azından eşinin maddî desteğini yitireceğinden, davalı- davacı erkek yararına 15.000,00 TL maddî tazminata ... kadının davalı erkeği aşağılaması, kilosu ile dalga geçmesi, eski sevgilisi ile karşılaştırması davalı-davacı erkeğin kişilik haklarının ihlali niteliğinde olduğundan erkek yararına 15.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, evlilik birlikteliğinin çekilmez hale gelmesinde erkeğin kusurlu olduğunu, davalı-davacı erkek lehine hükmedilen tazminat koşullarının oluşmadığı, yönlerinden mahkeme kararının hatalı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle İlk Derece Mahkemesi tarafından müvekkiline az bile olsa kusur izafe edildiğini, müvekkilinin kusursuz olduğundan bahisle mahkeme kararının kusur tespiti ve tazminatların miktarı yönünden hatalı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı- davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde iddia ve itirazlarını aynen tekrar ederek evlilikleri süresince cinsel birliktelik yaşamamalarının sebebinin davalı-davacı erkek olduğunu, davalı-davacının müvekkilinin dava konusu ettiği ilişkisini en ince ayrıntısına kadar bildiğini ve bu şekilde evlenmeyi kabul ettiğini, müvekkilinin eski sevgilisi ile olan fotoğrafları saklayan kişinin de davalı-davacı erkek olduğunu beyan ederek müvekkilinin kusurlu olmadığını, gerçek dışı beyanlarla, ajitasyonla müvekkiline kusur atfedildiğini, kusur tespiti ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle kusur tespiti ve tazminatların miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimden kaynaklandığı, erkek yararına boşanmanın fer'îsi niteliğindeki tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.