"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/78 E., 2023/235 K.
DAVA TARİHİ : 09.04.2020
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Düzce 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/210 E., 2021/785 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve bir kısım ferilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; daha önce davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının reddedildiğini, kararın kesinleşmesinden itibaren 3 yıl geçtiğini, tarafların bir araya gelmediğini, evliliğin ilerleyen yıllarında kadının kanser hastalığına yakalandığını, kadının hastalığı sırasında ve tüm evlilik birliğinin devamı boyunca gerek maddî, gerekse manevî her açıdan davalıya destek olduğunu, tarafların boşanmalarına karar verilmesini ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, Hendek Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/233 E.- 2013/49 K. sayılı dosyası ile davalı lehine hükmedilen aylık 350,00 TL nafakanın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının evden kovulmasına rağmen çocuklarından ve eşinden uzak kalamadığını, Düzce Valiliğinden bir konteynır istediğini, Valiliğin bu konteynırı davalıya verdiğini, davalının konteynırı bahçeye yerleştirerek burada kalmaya başladığını, kadının kanser olduğunu, farklı zamanlarda üç defa cerrahi operasyon geçirdiğini, uzun süre kemoterapi aldığını, bu dönemde erkeğe haber verilmesine rağmen erkeğin eşine maddî-manevî destek vermediğini, erkeğin bu süreçte başka bir kadın ile gayrıresmi olarak birlikte yaşamaya başladığını bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesine, boşanmaya karar verilmesi halinde müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata ve aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, davacı adına kayıtlı taşınmazlara ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile eldeki davaya dayanak olan davayı erkeğin açtığını, 15.04.2014 tarihli karar ile davanın reddine karar verildiğini, kararın davacı tarafından temyiz edildiğini, Dairemiz 2015/2352 Esas, 2015/16029 Karar, 16.209.2015 tarihli ilamı ile hükmün bozulmasına karar verildiğini, yeniden yapılan yargılama sonrasında Mahkemenin 24.03.2016 tarihli ilamı ile boşanma davasının reddine karar verildiğini, kadın vekilinin yargılama giderleri ve vekâlet ücreti istemi nedeniyle temyiz talebinde bulunduğunu belirterek ilamının 05.04.2017 tarihinde kesinleştiğini, tarafların 3 yıllık süreçte biraraya gelmediğini, evlilik birliğinin kurulamadığını, meydana gelen olaylarda tarafların kusurunun sabit olmaması ve bir araya gelememenin kimden kaynaklandığının sabit olmaması nedeniyle tarafların maddî-manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verildiğini belirterek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 350,00 TL yoksulluk nafakasına, tarafların tazminat taleplerinin reddine, kadın lehinde 2012 yılında hükmedilen yardım nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf da istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, tedbir nafakasının kaldırılması talebinin reddi, kadın yararına yoksulluk nafakasına, ücreti vekâlet ve yargılama giderine hükmedilmesi yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı kadın vekili hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, tazminatların reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dayanak davada davacı erkeğin, hasta olan davalı eşi ile yeterince ilgilenmediği ve evin içinde sürekli aşağılayıcı sözler sarf ettiği ayrıca ilk davayı açarak fiili ayrılık dönemini başlatmak suretiyle de tam kusurlu olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilerek İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadın lehine 50.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, kadın lehine bağlanan tedbir nafakasının kaldırılması konusunda usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası ile erkeğin tazminat taleplerinin reddi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50, 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.