Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3341 E. 2024/1246 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan karşılıklı boşanma davalarında boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki tüm deliller ve tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları değerlendirilerek, davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler bozma kararı için yeterli görülmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3710 E., 2023/523 K.

DAVA TARİHİ : 29.07.2020- 19.10.2020

KARAR : İstinaf başvurularının kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm verilmesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Terme 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/204 E., 2022/284 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinc her iki davanın da kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumluluklardan kaçındığını, sürekli olarak kötü davranmaya, şiddet göstermeye, aşağılamaya ve hakaretlerde bulunmaya başladığını, ailesinin de kötü muamelelerde bulunduğunu, ailesinin bu davranışlarına engel olmadığını, iş hayatıyla ve dışarıda ne yaptığı ile ilgili eşine hiçbir zaman bilgi vermediğini, işlerin iyi olmadığını ve parasının olmadığını söyleyerek ailenin hiçbir ihtiyacını karşılamadığını, siz hırsızsınız şeklinde ithamlarda bulunduğunu, ev sahibiyle konuşmasını kıskanarak hakaret ve tehditlerde bulunduğunu, ikinci çocuğun kendisinden olamayacağını ima ettiğini, başka bir kadınla ilişkisi olduğunu, fiziksel şiddet uyguladığını, eşinin fikrini dahi almadan iş ve yer değiştirdiğini, 2017 yılının Ağustos ayında Kütahya’da çalışmaya başladığını, eş ve çocuklarını yanına kabul etmediğini, eğer gelirse elinde kalacağını ve onu öldüreceğini söyleyerek tehdit ettiğini, hakaretlerde bulunduğunu, Kütahya’ya bir kadınla beraber gittiğini, bu sebeple kendisini yanında istemediğini kabul ettiğini, devletten teşvik almak için kadınla görüştüğünü, 2018 yılının Temmuz ayında bir kadının arayarak davalı ile mayıs ayından beri ilişkisi olduğunu fakat evli olduğunu bilmediğini söylediğini, sorduğunda hakaret edip şiddet uyguladığını, bunun üzerine çocuklarla birlikte Terme’ye ailesinin yanına döndüğünü, erkeğin kendisinin asla eve girmeyeceğini söylemesi üzerine, maddî durumu iyi olmadığı ve çocukların okulları devam ettiği için kalıcı bir çözüm bulana kadar, 2018 yılının Eylül ayında İzmir’e gittiğini, bu süreçte bir yılı ... süredir fiziksel bir birliktelik yaşamadıklarını, öğretmen olarak atanması sonrası davalının hareketleri ve zorlamaları nedeniyle davalıdan korkarak birkaç parça eşyasını alarak ailesinin yanına döndüğünü, erkeğin sonrasında İzmir’deki müşterek hanede bulunan eşyaları satığını, evi kiraya verdiğini, kadın cinayetleriyle ilgili haberleri telefon üzerinden gönderdiğini, ayrılırsa fetöcü diye şikayet edeceğini ve işinden attıracağını, ailesine de tehdit ve hakaretlerde bulunduğunu ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davanın görevsizlik nedeniyle açılmamış sayılması kararı verilmesi gerektiğini, kadının iş hayatını, ailesini bahane ederek evi terk ettiğini, ailesinin etkisinde kaldığını, 2019 yılında esas mesleği olan öğretmenliğe atanması ile zaten kafasında önceden bitirdiği evliliğini bitirme kararını kesinleştirdiğini belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin şiddet uyguladığı, eşine ilgisiz davrandığı, evin giderlerine katkıda bulunmadığı, hakaretlerde bulunduğu, kadının ise erkeği eve almadığı ve kıskandığı belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğu, çocukların yaşı, ihtiyaçları ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak tarafların ortak çocuklarının velâyetinin belirlendiği, tarafların ekonomik sosyal durumu, çocukların yaşı ve ihtiyaçları dikkate alınarak, çocuklar lehine nafakaya hükmedildiği, tarafların ekonomik sosyal durumu ve kusur durumu dikkate alınarak kadın lehine maddî ve manevî tazminata karar verildiği gerekçesi ile her iki davanın da kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 750,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen tazminatların miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kadının davasının kabulü ve fer'îleri, kusur belirlemesi, tazminat isteğinin reddi, velâyet ve nafakalar yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin dilekçeler aşamasında kadının kusurlarına dayanmadığından bahisle kadından erkeği eve almadığı ve kıskandığı yönündeki kusurların çıkartılmasına, yine erkeğin hakaret kusurunun ispatlanamadığından bahisle erkekten bu kusurun çıkartılmasına, belirlenen ve gerçekleşen kusur durumuna göre evlilik birliğini sona erdiren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu ve bu durumda erkeğin davasının reddi gerektiği; tarafların ekonomik sosyal durumu gereği kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarlarının az olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkeğin davasının reddine, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiş, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine, istinaf edilmeyerek kesinleşen ve istinaf edildiği halde esastan reddedilen yönlerden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet düzenlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının reddinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen tazminatlar, nafakalar ile miktarları, velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 331 inci maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.