Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3344 E. 2024/552 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat taleplerinin hüküm altına alınıp alınmayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının cevap dilekçesinin süresinde ve usulüne uygun olmadığı, boşanmaya sebebiyet veren erkeğin tam kusurlu olduğu ve ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurmayan davalı kadının boşanma hükmü yönünden temyiz hakkı bulunmadığı gözetilerek, davalı kadının boşanma davasının kabulü yönünden temyiz isteminin reddine, sair hususlardaki temyiz itirazlarının ise esastan reddine karar verilerek bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1359 E., 2023/122 K.

DAVA TARİHİ : 11.11.2020

KARAR : Kısmen kabul ile yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kırşehir 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/278 E., 2021/290 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından yoksulluk nafakası ve vekâlet ücreti yönünden, davalı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, tazminatların reddi yönlerinden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve yoksulluk nafakasının kabul edilmemesi yönlerinden temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen boşanma kararı yönünden davalı kadın tarafından istinaf yoluna başvurulmamıştır. Davalı kadının istinaf başvurusu kısmen kabul edilmiştir. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurmayan davalı kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı boşanma davasının kabulü yönünden temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davalı kadının boşanma davasının kabulü yönünden temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir.

Davalı kadın vekilinin reddedilen yön dışındaki itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davacı erkeğin 2016 yılında Kırşehir Aile Mahkemesi'nin 2016/455 Esas sayılı boşanma davasını açtığını, bu davanın reddedildiğini, tarafların o zamandan itibaren bir araya gelmediklerini, yasanın aradığı 3 yıllık sürenin dolduğunu ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; evliliğini koruyacak sevgiye, saygıya, sabır ve tahammüle sahip olduğu, eşiyle arasında hiçbir kişisel sorunun olmadığını, evliliğini temelden sarsmaya yönelik hakareti ve kusurlu bulunmadığını belirterek davanın reddine, aksi kanaat halinde aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile eldeki davaya dayanak olan boşanma davasının davalı kadına atfı kabil kusurun ispatlanamaması nedeniyle reddine karar verildiğini, bu kararın 08.11.2017 tarihinde kesinleştiğini, bu tarihten sonra tarafların bir araya gelmediklerini, fiili ayrılık döneminde taraflara kusur olarak yüklenebilecek bir olayın olmadığını belirterek davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle arttırılarak aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası olarak devamına, kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, yoksulluk nafakası ve vekâlet ücreti yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, tazminatların reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dayanak davayı açarak fiili ayrılığa sebebiyet veren erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının cevap dilekçesinin süresinde olmadığından taleplerinin usule uygun süresinde talep edilmemiş olduğu, vekâlet ücretinde hata olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin süresinde olmadığından bahisle bu konularda karar verilmesine yer olmadığına, erkek lehine vekâlet ücretine karar verilmiş, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve yoksulluk nafakasının kabul edilmemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında kusur belirlemesi, kadının süresinde ve usulüne uygun yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat talebi bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı kadın vekilinin boşanma davasının kabulü yönünden temyiz dilekçesinin istinaf edilmeyen yön temyiz edilemeyeceğinden REDDİNE,

2.Davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.