Logo

2. Hukuk Dairesi2023/337 E. 2023/2978 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusurun kimde olduğu ve kadının boşanma ve tazminat taleplerinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık mevcuttur.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek, usul ve yasaya uygun bulunan ilk derece mahkemesi kararını onayan bölge adliye mahkemesi kararının temyiz incelemesinde, davalı erkeğin temyiz sebeplerinin kararı bozmaya yeterli görülmemesi nedeniyle onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2237 E., 2022/3203 K.

KARAR : İstinaf başvururusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/604 E., 2022/178 K.

Taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun (4721 sayılı kanun) 166 ıncı maddesinin ücüncü maddesi gereğince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, dosyanın yeniden karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince 4721 sayılı Kanunun, 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili dava dilekçelerinde özetle; müvekkili ile davalının yaşamış oldukları sorunlar nedeniyle evlilik birliğinin devam etmesinin imkansız hale geldiğini, birlikte yaşama imkanlarının mümkün olmadığını ve davacı müvekkili ile davalı arasında 20.07.2020 tarihli protokolü düzenleyerek boşanmanın tüm sonuçları hakkında anlaşma yapmış bulunduklarını, protokol göz önünde bulunduralarak tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı kadın vekili bozma sonrası çekişmeli dava dilekçesinde özetle; davalının evlenirken müvekkiline gezip ülkeyi dolaşacakları farklı bir hayat vaat ettiğini, müvekkili davalı ile mutlu bir hayat sürmeyi beklerken, davalının köydeki evden başka bir yere gitmediğini, köy hayatı yaşamayı seçtiğini, gezmek bir yana müvekkili ile sohbet bile etmediğini, müvekkili ile davalının hayata bakış açılarının farklı olduğunu, bu farklılıkların taraflar arasındaki evliliği çekilmez bir hale getirdiğini, davalının alkol bağımlılığı düzeyinde alkol alışkanlığı bulunduğunu, alkol aldıktan sonra müvekkiline hakaretler ettiğini, bağırarak müvekkilini korkuttuğunu, müvekkilinin onur ve gururunu kırıcı iftiralar atmak suretiyle psikolojik şiddet uyguladığını, müvekkili davalıyı artık içme kendini kaybediyorsun şeklinde uyardığında, davalının daha da sinirlenerek müvekkile "kes sesini, ağzını açma, sen bir şey anlamazsın" gibi cümleler kurarak müvekkili korku yoluyla susturduğunu, bu durumun taraflar arasındaki sevgi ve saygı bağını kopardığı gibi müvekkilinin saygınlığını ve onurunu zedelediğini, psikolojisini bozduğunu, yine davalının müvekkiline hakaretler ettiği gibi, müvekkilin annesine yönelik de hakaretler ettiğini, saygısız davrandığını, müvekkilinin annesine "orospuluk yapma" şeklinde hakaret ettiğini, bu durumun müvekkilinin annesinin büyük üzüntü duymasına yol açtığını, davalı kocanın hijyen alışkanlığının olmadığını, alışılmışlığın dışında müvekkilinin zorlaması ile 10 günde bir duş aldığını, aynı kıyafetlerle yatıp kalktığını ve beden temizliğine dikkat etmediğini ve bundan dolayı kötü koktuğunu, köydeki evine sürekli harcamalar yaparak ödemesini müvekkiline yaptırmaya çalıştığını, baskı yaparak ödemesi konusunda zorladığını, davalının bu kusurlu davranışları nedeniyle taraflar arasındaki sevgi ve saygının bittiğini, tarafların son bir yıldır yataklarını ayırdıklarını, aynı evin içerisinde iki yabancı gibi yaşadıklarını, 20.07.2020 tarihinde müvekkili ile davalının boşanma konusunda anlaşmaları nedeniyle müvekkilinin evden ayrıldığını ve şu an yurt dışında yaşadığını, müvekkilinin hiçbir zaman davalıya sadakatsiz davranmadığını, tazminat ödeyeceği konusunda vaatte bulunmadığını, müvekkilinin evlilik için yurt dışındaki düzenini bozduğunu, evlilik birliğinin davalının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını belirterek tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat takdirine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı erkek vekili duruşmadaki beyanında özetle; açılan boşanma davasını kabul ettiğini, davacıyla aralarında evlilik birliğinin sürdürülmesini imkansız kılan geçimsizlik bulunduğunu boşanma ve ekleri konusunda davacının açıkladığı şartlarda uzlaştıklarını anlaşma şartlarına uygun şekilde boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili bozma sonrası çekişmeli cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, tazminat alabilmesi için gerçek dışı beyanlarda bulunduğunu, kadının, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, bu durumu sorduğunda davacı kadını kabul ettiğini, bu olay sonrası davacı ile yataklarını ayırdığını ileri sürerek boşanmalarına, davacı kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 29.09.2020 tarih 2020/456 Esas 2020/463 Karar sayılı kararı ile tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin ücüncü maddesi gereğince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek ,davanın tümü yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 30.10.2020 tarih, 2020/2007 Esas 2020/2578 Karar sayılı kararı ile tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verildiği ancak davalının boşanmaya yönelik kararından vazgeçmesi nedeniyle davanın hukuksal niteliği değiştiğini, davanın, anlaşmalı boşanma hükümlerine dayalı olarak açılması nedeniyle, taraflarca iddia ve savunmaya ilişkin vakıalar bildirilmemiş ve sonuç olarak, evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davası için esasa ilişkin hiç bir delil toplanmadığını gerekçesi ile İlk Derece mahkemesi kararının kaldırılarak mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde davalı erkeğin kişisel temizliğine uyarılara rağmen yeterince özen göstermediği ve davacı kadının annesine "orospuluk yapma" demek suretiyle hakarette bulunduğu, gerçekleşen durum karşısında taraflar arasındaki evlilik birliğinin davalı erkeğin tam kusurlu davranışlarıyla devamı taraflardan beklenilemeyecek derecede temelinden sarsıldığı, davacının herhangi bir kusurunun ispatlanmadığı gerekçesi ile 4721 sayılı Kanunun, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, davacı kadının kusursuz olduğu ve mevcut veya beklenen menfaatlerinin boşanma yüzünden zedelenmiş olduğundan davacı kadın lehine 5.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesine, davalı erkeğin davacı kadının annesine hakaret etmesi sebebiyle boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğundan davacı kadın lehine 5.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının kusur belirlemesi ve tespiti yönünden hatalı olduğunu, davacı tanıklarının akrabası olduğunu ve gerçek dışı beyanlarda bulunduklarını, davacı kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğine ilişkin araştırma yapılmadığından bahisle kusur tespiti ve tazminatların kabulü yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, asıl davanın kabulünün ve karşı davanın reddinin hatalı olduğunu, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile daval erkeğin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların kabulü yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulünün yasal koşullarının, kadın yararına boşanmanın fer'îsi niteliğindeki tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.