"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/478 E., 2022/832 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Karabük Aile Mahkemesi
SAYISI : 2016/63 E., 2021/169 K.
Taraflar arasındaki tedbiren velâyet ile karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince tedbiren velâyet davası ile kadının birleşen boşanma davasının reddine, erkeğin boşanma davasının kabulüne ve ferilerine karar verilmiştir.
Kararın ... erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.... erkek vekili 24.02.2016 tarihli tedbiren velâyetin değiştirilmesi dava dilekçesinde özetle; kadının evi terk ettiğini, birlikte yaşadığı arkadaşı olduğunu, o kişinin de çocukları yanında istemediğini, çocukların ... güvenliğinden endişe ettiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 197 nci maddesi gereğince davasının kabulüne yargılama sırasında tedbiren sonrasında da velâyetin babaya verilmesini talep ve dava etmiştir.
2. ... erkek vekili 30.12.2019 tarihli zina hukuksal nedenine dayalı karşı boşanma dava dilekçesinde özetle; kadının başka erkekten çocuğu olduğunu, kendi çocuğu gibi hanesine kaydettirdiğini, soybağının reddi davası açtığını ve çocuğun kendisinden olmadığını ispat ettiğini ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 161 inci maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine, erkek yararına 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı-davacı kadın vekili 12.08.2016 tarihli asıl davaya cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin ilgisiz olduğunu, çocuklara ve kendisine şiddet uyguladığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-davacı kadın vekili 24.05.2016 tarihli boşanma dava dilekçesinde özetle; ailesi ile birlikte yaşamak zorunda bıraktığını, ailesinin psikolojik baskısı altında kaldığını, erkeğin ilgisiz olduğunu, kendisine ve çocuklara şiddet uyguladığını, hakaret ve tehditlerinin olduğunu ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ortak çocuk Emre yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak, diğer üç çoçuk için ayrı ayrı aylık 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkeğin davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının başka birinden çocuk sahibi olduğu, erkek tarafından açılan soybağının reddi davasının kabul edildiği, kadının zinasının sabit olduğu davacının kusursuz, davalının tam kusurlu olduğu ;velâyetin kaldırılmasını gerektirir neden bulunmadığı gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 197 nci maddesi koşulları oluşmadığından asıl davanın reddine, kadının boşanma davasının reddine, erkeğin 4721 sayılı Kanun’un 161 inci maddesi gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuk Ahmet’in velâyeti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, çocuk Ahmet yararına hükmedilen aylık 250,00 TL tedbir nafakasının 18.01.2020 tarihinde kaldırılmasına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadının yoksulluk nafaka talebinin reddine, erkek yararına 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
... erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı kadının zina eyleminin sabit olduğunu, üstelik bu davranışı çocuklarının yanında yaptığını, velâyetin anne verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek karar kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyada bulunan anne ve baba yönünden alınan sosyal inceleme raporları, özellikle davalı-davacı anne ile görüşülerek düzenlenen 30.10.2017 tarihli sosyal inceleme raporunda ... babasının yanında olduğu sürede babaannesinin kendisi ve kardeşleri ile ilgilendiği, babasının ve babaannesinin annesi ile telefonda görüşme yapmasına kızdıkları, kardeşleri ile birlikte annesi ile yaşamaktan mutlu oldukları, okul ve arkadaş ortamında mutlu olduğu, görüşme esnasında anne ...'ın çocukları ile iyi bir diyalog içerisinde olduğu, çocuklarda herhangi bir darp izi olmadığı, anne ile birlikte olmaktan mutlu oldukları, okumakta oldukları okulda bir sorun yaşamadıkları, çocukların davranış ve konuşmalarında anne ile birlikte olmaktan hoşnut oldukları kanaatine varıldığının belirtildiği, ortak çocukların velâyet konusundaki tercih ve düşünceleri ile baba ile yapılan görüşme sonucu düzenlenen 21.09.2020 tarihli sosyal inceleme raporunda Altan beyin çocuklarını yanına almak istediğini ancak çocukların tatilde geldikleri süreçte sorun çıkarmaya çalıştıklarını ifade ettiği, bu durumun anneleri Zeliha hanımdan kaynaklı olacağını ifade ettiği, Altan beyin yeni emekli olduğunu ancak çalışacağını, işinin il dışında olabileceğini belirttiği, 3 katlı evin alt katında oturan annesi Fatma Hanımın engelli kızıyla beraber (velâyetin babaya bırakılması halinde) çocukların bakım ve sorumluluğunun çok zor olacağı düşünüldüğünden Altan beye bu durumun sorulduğu, Altan beyin evlenmeyi düşündüğünü, çocuklarının bakımının sorun olmayacağını belirttiği, çocuklarını almak istese de asıl bakım ve sorumluluğun çocukların ikincil yakınları olan babaanne tarafından sağlanacağının hakim olduğu, oysa babaannenin aynı zamanda engelli bir kızının da olduğunun göz önüne alınması gerektiği tespitleri ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, velâyet kendisine verilen ebeveynin yanında kalmasının çocukların bedeni, fikri, ahlaki gelişimine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı delillerin bulunmadığı, hemen meydana gelecek bir tehlikenin varlığının da ispat edilmediği, velâyet ve kişisel ilişkiye dair ilamların maddî anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesinin her zaman istenebileceği, velâyetin anneye verilmesinin çocukların yüksek yararına uygun olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
... erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kadının zina eyleminin sabit olduğunu, üstelik bu davranışı çocuklarının yanında yaptığını, velâyetin anneye verilmesinin hatalı olduğunu, çocukların kaçırıldığını, ...’da ışıklarda mendil sattırıldığını, çocuklarla görüşmesine engel olduğunu, davalı-davacı kadının velâyet hakkını kötüye kullandığını, özellikle çocukların eğitim ve öğretimlerine bir an önce geri dönmesinin sağlanması zorunluluğu bulunduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davası dolayısıyla yapılan yargılamada velâyetin davalı- davacı anneye verilmesinin çocukların üstün yararına uygun olup olmadığı, noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 335 inci ve devamı maddeleri. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.