"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1536 E., 2023/141 K.
...
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/876 E., 2021/519 K.
Taraflar arasındaki kadın tarafından açılan asıl ve birleşen boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne, tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın vekili asıl dava dilekçesinde özetle; erkeğin hakaretlerde ve küçük düşürücü söylemlerde bulunduğunu, kendisini ailesi ile tehdit ettiğini, başka kadınlarla aldattığını, eş ve ortak çocuklara şiddet uyguladığını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk için 400,00 TL tedbir ve iştirak, kadın için 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle, erkeğin hakaret ettiğini, şiddet uyguladığını, küçük düşürücü davarandığını, çocuklara şiddet uyguladığını, kızdığında kıyafetlerini kestiğini, en son birlikte olduğu... isimli kadınla ortak çocukları ...'in yemin törenine gittiğini ve bu kadını yeni annesi olarak tanıttığını, davalının bu kadınla halen birlikte yaşadığını, davalının en son ortak çocuk ...'yi kemerle dövmesi üzerine olayın Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/14720 soruşturma nolu dosyasına konu olduğunu ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk için 1.000,00 TL tedbir ve iştirak, kadın için 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, gelecek yıllarda ÜFE- TÜFE ortalaması oranında artış uygulanmasına, 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili asıl ve birleşen davaya verdiği cevap dilekçesinde özetle; kadının çocukların olumsuz davranışlarına sessiz kaldığını, çocukların erkeği baba yerine koymadığını, kadının kız kardeşlerinin sıklıkla ortak haneye geldiğini, kadının 2018 yılının Eylül ayında ortak haneyi terk edip Samsun'a ortak hanenin anahtarlarını da yanına alarak gittiğini, müvekkilinin haneye giremediği için çilingir çağırmak ve kilidi değiştirmek zorunda kaldığını, ortak çocuk ...'ın müvekkilini darp ettiğini, kadının kendisine ait facebook ve instagram hesaplarından fotoğraflar paylaştığını, üçüncü şahısların bu fotoğraflar altına çiçekler vs. bıraktığını, sadakatsiz davrandığını, boşanma talebine bir diyecekleri olmadığını belirterek kadının fer'î taleplerinin reddine, ortak çocuk ...'nin velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuk için aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkek ve... Ş. isimli kadın arasında bir ilişki olduğunu ve birlikte yaşadıklarını, eşine hakaret ve küfürler edip "su bidonu, porsuk, yayık" şeklinde hitaplarda bulunduğunu, buna karşılık davacı kadının kız kardeşinin evli olduğu halde davacının başkasıyla görüşmesini isteyip onu Kars'ta biriyle evlendireceğini söylediğini, kadının sosyal medyada ... Ö. adlı kişinin davacının yaptığı paylaşımlara canım, cicim şeklinde mesajlar yazdığını, ortak çocuk ...'in annesinin erkeklerle mesajları olup kahvaltıya gitme teklifi yanı sıra kalp ve çiçek emojileri bulunup annesinin de teşekkür ederek cevap yazdığını, ayrıca babasına kendisinin yanında başkasıyla evleneceğini söylediğini belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğunu, çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak tarafların ortak çocuğunun velâyetinin belirlendiği, çocuğun ihtiyaçları, tarafların ekonomik durumu, velâyet kendisine verilmeyen tarafın ödeme gücü ile hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak iştirak nafakasının belirlendiği, tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmeyeceği değerlendirilerek nafaka ve maddî ve manevî tazminat ödenmesine hükmedildiği gerekçesi ile her iki davanın da kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına hükmedilen aylık 250,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibarıyla 300,00 TL'ye yükseltilmesine, iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, kadının asıl ve birleşen davasının kabulü, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, velâyet ve maddî-manevî tazminat yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kadının asıl ve birleşen davasının kabulü, kusur belirlemesi, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, velâyet ve maddî-manevî tazminat yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının asıl ve birleşen davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile miktarları ve velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu, 335inci vd. maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50, 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...