"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/76 E., 2023/210 K.
KARAR : Kısmen Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararının, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile yoksulluk nafakasının az olduğu gerekçesiyle, bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile yoksulluk nafakasının miktarı artırılarak karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkeğin tazminat haklarının saklı tutulmasına ve ortak konutun kadına tahsisi kararından dönülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 16.10.2020 tarihli ve 2018/193 Esas, 2020/928 Karar sayılı kararıyla; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek kardeşinin eşine yaptığı hakaret ve ortak konutu silahla tarama eylemine sessiz kalan, silahla tarama olayında durumu önceden haber alıp kendisi evi terk ettiği halde eşini ve çocuğunu evde bırakan, "Bana karışamazsın, sana hesap mı vereceğim, ne biçim kadınsın" diyerek hakaret eden, ailesinin sosyal medyada kadını aşağılamalarına sessiz kalan erkeğin tam kusurlu olduğu, çocuğun ... yararının velâyetinin anneye verilmesini gerekli kıldığı ve kadının çalışması nedeniyle boşanmakla yoksulluğa düşmediği gerekçesiyle; erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilerek çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına ara karar ile hükmedilen aylık 450,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 600,00 TL'ye çıkarılmasına ve hükmün kesinleşmesinden sonra aynı miktar nafakanın iştirak nafakası olarak devamına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, 17.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, tazminatların ve çocuk lehine hükmedilen nafakaların miktarı; davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından her iki dava ve fer'îleri yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 21.06.2022 tarihli ve 2021/286 Esas, 2022/1052 Karar sayılı kararıyla; erkeğe kusur olarak yüklenen "Bana karışamazsın, sana hesap mı vereceğim, ne biçim kadınsın" sözünden sonra evlilik birliğinin devam etmiş olması nedeniyle, bu vakıa nedeniyle erkeğe kusur yüklenemeyeceği, erkeğe yüklenen diğer kusurlu davranışların gerçekleştiği, dosya kapsamına göre kadının da erkeğe hakaret ettiği ve bu durumda boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, kadının az da olsa kusurlu olması nedeniyle erkeğin davasının da kabulünün gerektiği, kişisel ilişki hükmünün infazının kabil olmadığı, çocuk yararına hükmedilen nafakaların ve kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarının az olduğu, asgari ücretin kadını yoksulluğa düşmekten kurtarmayacağı gerekçesiyle; erkeğin kusur belirlemesi, kendi davasının reddi ve kişisel ilişkiye, kadının da yoksulluk nafakası, çocuk yararına hükmedilen nafakaların ve kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, hükmün gerekçesi değiştiğinden tamamen kaldırılmasına; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilerek çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına 11.12.2018 tarihinde verilen aylık 350,00 TL tedbir nafakasının 25.06.2019 tarihinden itibaren aylık 450,00TL'ye, 16.10.2020 tarihinden itibaren aylık 600,00 TL'ye ve Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibariyle aylık 1.200,00 TL'ye çıkarılmasına ve hükmün kesinleşmesinden sonra aynı miktar nafakanın iştirak nafakası olarak devamına, aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 40.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, erkeğin tazminat haklarının saklı tutulmasına, ortak konutun karar kesinleşinceye kadar kadın ve ortak çocuğa tahsisine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi ile nafakaların ve tazminatların miktarı; davalı-karşı davacı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar, velâyet ve ortak konutun kadının kullanımında olması yönlerinden temyiz isteminde bulunulmuştur.
2.Dairenin 05.12.2022 tarihli ve 2022/7951 Esas, 2022/9951 Karar sayılı kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği ve günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışındaki temyize konu hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararına uyulmasına karar verilerek aylık 2.500,00 TL yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B.Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurunun olmadığını, kadının davasının ve fer'î taleplerinin kabulünün ... olmadığını ve nafaka ve tazminat miktarlarının fazla olduğunu ileri sürerek; kesinleşen hususlar ve tazminatlar ile yoksulluk nafakasının miktarı yönünden temyize başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen tazminatların ve yoksulluk nafakasının miktarı dışındaki hususlar kesinleşmiş olmakla, bozma kararına uyulmasına karar veren Bölge Adliye Mahkemesinin bozmanın amacına uygun olarak karar verip vermediği ve kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarının fazla olup olmadığı, bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen kısımlar yönünden tekrardan karar verilmesinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü, 175 ... maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 ... maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu tarafından bozmaya uygun inceleme ve araştırma yapılmış olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı-karşı davacı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.