"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1412 E., 2023/266 K.
DAVA TARİHİ : 14.10.2019
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/756 E., 2020/348 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalının, müvekkiline küfür ve hakaret ettiğini, toplum içinde rencide ettiğini, küçük düşürdüğünü, onur ve haysiyetini kırdığını, çocukların yanında dahi psikolojik ve fiziki şiddet uyguladığını, ortak çocuklara karşı ilgisiz olduğunu ve aşağılayıcı şekilde davrandığını, ailesine ekonomik şiddet uyguladığını, davalının son yıllarda ailesinin geçimi yerine başkaları için yüklü miktarlarda borçlandığını, tarafların bir buçuk yıldır ayrı yaşadıklarını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu ve kabul etmediğini, eşini ve çocuklarını sevdiğini, boşanma istemediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların bir buçuk yıldır ayrı yaşadıkları, davacının engelli çocuğundan dolayı engelli maaşı aldığı, çocuklar ile özellikle engelli çocuk ile davacının ilgilendiği, davalının evin geçimini sağlamadığı, kazandığı parayı aileye harcamak yerine başkalarına verdiği veya adına kredi çekip isteyen kişiye verdiği, davacının, üçüncü kişilerin verdiği kıyafetlerle çocuklarını giydirdiği, davacının ağlayarak rehabilitasyon merkezine gittiği, bu davranışları ile davalının, davacıya ekonomik ve duygusal şiddet uyguladığı, davalının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurlu olduğu, davacının, üçüncü kişilerin verdiği kıyafetlerle çocuklarını giydirmek zorunda kaldığı ve ağlayarak rehabilitasyon merkezine gittiği, davalının evin geçimini sağlamayarak, davacının başkalarının verdiği kıyafetlerle çocuklarını giydirmek zorunda bırakması davacının kişilik haklarını zedeleyici nitelikte bulunduğundan, tarafların kusur dereceleri ve sosyo ekonomik durumları da dikkate alınarak davacı lehine manevî tazminata karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye bırakılmasına, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 150,00 TL tedbir, ayrı ayrı aylık 200,00 TL iştirak nafakasına, davacı lehine aylık 200,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, davacı lehine 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili, manevî tazminat şartlarının oluşmadığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, manevî tazminat ve miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuna uygun sebeplere ve delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile re'sen bakılacak kamu düzenini ilgilendiren hususlar dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesinin değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı, gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili, manevî tazminat şartlarının oluşmadığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, manevî tazminat ve miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davacı kadın lehine manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.