"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2037 E., 2023/259 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 14. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/695 E., 2022/606 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2004 yılında evlendiklerini, bu evliliklerinden üç çocuklarının bulunduğunu,erkeğin evi terkettiğini, evliliklerinin ilk günlerinden bu yana davalı-davacının müvekkiline karşı sevgiden ve koca şefkatinden uzak davranışları, hakaret ve tehditleri, ilgisiz ve sevgisiz tavırları olduğunu,aşırı cimri olduğunu,ekonomik şiddet uyguladığını bu nedenle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuk ... için aylık 2.500,00 TL, ... için aylık 2.500,00 TL ve ... için aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, müvekkili yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ve yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; davacı-davalı tarafın iddialarının doğru olmadığını, sürekli hakaret ve aşağılamalarda bulunduğunu, aradaki yaş farkını sürekli yüzüne vurduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ileri sürerek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla davalı-davacı erkeğin uzun süre aynı evde karşı tarafla ayrı odalarda konuşmadan ve karı-koca ilişkisi kurmadan yaşaması, önce ortak konutu terketmesi, ortak konuttan ayrıldıktan sonra davacı-davalı kadının kredi kartını iptal ettirmesi, kadına yönelik ekonomik şiddet uygulayarak kadının maddî sıkıntılar yaşamasına sebebiyet vermesi nedenleriyle ve boşanma davası açılmasına sebebiyet veren son olayda kadının kredi kartını iptal ettirerek ekonomik şiddet uygulaması nedeniyle ağır kusurlu olduğu, davacı-davalının ise uzun süre aynı evde karşı tarafla ayrı odalarda konuşmadan ve karı-koca ilişkisi kurmadan yaşaması, kadının erkeğe yönelik aşağılayıcı sözler söylemesi, kadının erkek ile arasındaki yaş farkını dile getirmesi, davalı-davacı erkeğin kadına ekonomik şiddet uygulaması nedeniyle kadının erkeği cimrilikle suçlaması nedeniyle az kusurlu olduğu,her iki davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyet haklarının davacı-davalı anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri için ayrı ayrı aylık 1.200,00'er TL tedbir ve iştirak nafakası, davacı-davalı kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 45.000,00 TL maddî tazminatın davalı-davacı erkekten alınarak davacı-davalı kadına ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin, davacı-davalı kadının manevî tazminat talebi ile davalı-davacı erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1-Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; erkeğin karşı boşanma davasının kabulü, kusur tespiti, manevî tazminat talebinin reddi, maddî tazminatın ve nafakaların miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2-Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kadının boşanma davasının kabulü, kusur tespiti, kendisinin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi ile davacı-davalı kadın lehine hükmolunan maddî tazminat yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesince taraflara yüklenen gerçekleştiği anlaşılan kusurlu davranışların yanında, davalı-davacı erkeğin eşine hitaben “senin sermayen yüzün, dağıtırım onu” şeklinde tehdit içeren sözler söylediği, gerçekleşen bu duruma göre de evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davalı-davacı erkeğin açıklanan bu kusurlu davranışlar nedeniyle kadına nazaran yine de ağır kusurlu olduğu, kusura ilişkin gerekçesinin gösterilen şekilde düzeltilmesine, davacı-davalı kadın lehine hükmedilen maddî tazminat ile ortak çocuklar için hükmedilen iştirak nafakalarının az olduğu yasal faizi ile birlikte daha uygun miktarda maddî tazminat, ortak çocuklar için de daha uygun miktarda iştirak nafakası takdir edildiği, erkeğin boşanmaya neden olan kusurlarından “eşine hitaben senin sermayen yüzün, dağıtırım onu şeklindeki tehdit içeren sözler söylemeye” dair eylemi aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, kadın yararına uygun miktarda manevî tazminata hükmedilmesi gerekirken, bu husus dikkate alınmadan, yazılı gerekçe ile davacı-davalının manevî tazminat talebinin reddinin doğru olmadığı, ortak çocuk ... için aylık 2.500,00 TL, ortak çocuk ... için aylık 2.250,00 TL, ortak çocuk ... için aylık 1.500,00 TL iştirak nafakası, kadın için 80.000,00 TL maddî tazminatın boşanmanın kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı-davacı erkekten alınarak davacı-davalı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,kadının manevî tazminat talebinin kısmen kabulü ile 35.000,00 TL manevî tazminatın boşanmanın kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı-davacı erkekten alınarak davacı-davalı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1-Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; erkeğin tam kusurlu olduğunu, evi terkettiğini belirterek erkeğin karşı boşanma davasının kabulü, kusur tespiti, tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
2-Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, kendisinin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi ile davacı-davalı kadın lehine hükmolunan tazminatlar yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; tarafların boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar ve miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesi, 169 uncu, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi. 182 nci, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre erkeğin tüm; kadının aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen manevî tazminat azdır. O hâlde, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ve 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda manevî tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının manevî tazminat ve yoksulluk nafakası miktarları yönlerinden kadın yararına BOZULMASINA,
2. Davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'ya yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'ye geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,17.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.