Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3520 E. 2024/74 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı erkek tarafından istinaf edilen boşanma davasında kusur belirlemesi, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının yerindeliği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminat ile nafaka miktarlarının hakkaniyete uygunluğu değerlendirilerek, davalı erkeğin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/749 E., 2022/1990 K.

DAVA TARİHİ : 03.12.2019

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/881 E., 2021/206 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek velisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek velisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalının çalışmadığını, müvekkilinin çalıştığını, davalının müvekkiline bir iki yıllık bir hapis cezası olduğunu söylemesine rağmen aldığı ceza nedeniyle daha sonra ceza evine girdiğini, müvekkiline gerçeği söylemediğini, müvekkilinin ortak çocuğun bakımı ile birlikte evin geçimini sağlamaya çalıştığı gibi davalıya da cezaevinde bakmaya çalıştığını, müvekkili için evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini ve temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline bırakılmasına, çocuk için 400,00 TL iştirak nafakasına, müvekkili lehine 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek ve velisi, davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının çocuğu ve eşinin intifak ve iaşesi için gerekli giderleri karşılamadığı, evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumluluklarını yerine getirmediği, düzenli çalışmadığı, tarafların evlilik tarihinden bir yıl üç ay kadar sonra davalının cezaevine girdiği, davalının adli sicil kaydında 12.11.2011 tarihinde işlediği adam öldürme suçu nedeniyle hakkında Bartın Ağır Ceza Mahkemesinin 17.12.2015 tarih 2015/214 esas, 2015/171 karar sayılı kararı ile verilen neticeten on altı yıl sekiz ay hapis cezasının 30.06.2017 tarihinde kesinleştiği ve davalının 17.12.2015 tarihinden beri cezaevinde olduğu, tarafların evlenmeleri sırasında davalının hakkında yürütülen soruşturmanın niteliği konusunda davacıya bilgi vermediği, davalının cezaevine girmesinden sonra davacı ve çocuğunun giderlerinin davacının ailesi tarafından karşılandığı, bu suretle davalının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu, tarafların bir araya gelerek evlilik birliğini devam ettirmelerinin mümkün olmadığı gerekçesi ile davannı kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk lehine aylık 300,00 TL tedbir, aylık 400,00 TL iştirak nafakasına, davacı lehine 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, davacının tedbir ve yoksulluk nafakası istemlerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek velisi istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek velisi, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile davacı lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan delillerden İlk Derece Mahkemesinin davalı erkeğe yüklediği kusurlu eylemlerin sabit olduğu, yaşanan geçimsizlikte davalının tam kusurlu olduğu, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebileceği, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebileceği,tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının hakkaniyete uygun olduğu, boşanma veya ayrılık davası açılınca geçici önlemlerin kendiliğinden alınması gerektiği, velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, ortak çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu, çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakası hükmedilmesinin yerinde, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarlarının hakkaniyete uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkek velisinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile davacı lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakası ile davacı kadın lehine maddî, manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 182 nci, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...