Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3565 E. 2024/923 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, kadına hükmedilen toptan yoksulluk nafakası miktarının azlığı iddiasıyla yapılan temyiz başvurusu.

Gerekçe ve Sonuç: Toptan yoksulluk nafakası hükmedilmesinin yerinde olmasına rağmen, miktarının Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha uygun bir miktarda belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle Yargıtay kararı kısmen bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1284 E., 2022/2041 K.

DAVA TARİHİ : 14.06.2018

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/597 E., 2020/242 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle;erkeğin küçük meseleler karşısında aşırı öfkelendiğini, küfürler ettiğini, kavga çıkarttığını, sürekli anne baba ve kardeşleriyle zaman geçirmek istediğini, psikolojik baskı yaptığını, ortak konutu terk ederek ailesinin evine gittiğini, kadını ailesine ilgisizlikle suçladığını, kendi ailesi arasındaki ilişkiyi evlilik birliğinin üstünde tuttuğunu beyan ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, aylık 3.000,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına, 150.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; eşinin herşeye itiraz ettiğini, bağırıp çağırdığını, davacının evde yemek yapmayı sevmediğini, agresif davranışları olduğunu beyan ederek boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili cevap dilekçesini ıslah etmek suretiyle sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının en ufak olaydan dahi tartışma, kavga çıkardığını, sürekli olmayacak şeyleri kendi kendine sorun haline getirdiğini, eşinin ailesi ve arkadaşları ile görüşmesine karşı çıktığını,erkeğin ailesine her gittiğinde olay çıkarttığını,eşini ailesinden dahi kıskandığını, hor gördüğünü, hakaretlerde bulunduğunu beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların evlilik tarihinden yaklaşık 15 ay sonra boşanma davasının açıldığı, davalı erkek eşin davacı eşine karşı sık sık agresif ve tahammülsüz tavırlar sergilemek, ortak konutu kısa sürelerle terk etmeyi alışkanlık haline getirmek ve düğünde takılan ziynet eşyalarını eşinin rızası olmadan alıp kullanmak suretiyle gelişen olaylarda ağır kusurlu davrandığı, davacı kadın eşin ise davalı erkek eşine karşı agresif ve tahammülsüz davranışları nedeniyle yaşanan olaylarda az kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, 40.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın kesinleşmesinden itibaren davacı kadın lehine aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle 500,00 TL'ye indirilmesine ve karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkekten kaynaklanan eylemlerin kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği, kadının manevî tazminat talebinin reddi gerektiği, tarafların yaşı, evliliklerinin süresi ve ortak çocuklarının bulunmadığı da dikkate alındığında davacı kadın lehine yoksulluk nafakasının süresiz olarak verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile davalı erkeğin tedbir nafakası, kusur tespiti ile maddî tazminata yönelik istinaf talebinin esastan reddine, manevî tazminat ile yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf talebinin kabulü ile; İlk Derece Mahkemesi kararının manevî tazminata ve yoksulluk nafakasına ilişkin bentlerin bütünü ile kaldırılmasına, kadının manevî tazminat talebinin reddine, davacı kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının ilk derece mahkemesinin karar tarihi (13.03.2020) itibarı ile aylık 500,00 TL'ye indirilmesine, boşanma kararının kesinleştiği (22.03.2021) tarihten itibaren aylık 500,00 TL'den 2 yıllık toptan 12.000,00 TL toplu yoksuluk nafakasının erkekten tahsili ile kadına ödenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili; kusur belirlemesi, manevî tazminatın reddi, nafaka miktarı ve toptan şekilde ödenmesi yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikteki geçimsizlikte erkekten kaynaklanan kusurlu davranışların kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olup olmadığı, kadın yararına toptan yoksulluk nafakası şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi ve 176 ncı maddesi,

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının toptan olarak hükmedilmesi yerinde ise de miktarının az olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının toptan olarak hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarı yönünden kadın yararına BOZULMASINA,

2. Davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.