Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3575 E. 2023/2400 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bozma ilamına uyan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, bozmanın amacına uygun olup olmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına oluşan hakların temyizen incelenip incelenemeyeceği ve hükmedilen tazminat miktarının uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına oluşan hakların yeniden incelenemeyeceği gözetilerek davalı kadının temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3186 E., 2023/425 K.

KARAR : Kısmen kabul, yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Karaman 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/1201 E., 2020/276 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı erkeğin istinaf başvurusunun kabulü ile; davacı erkek yararına maddi, manevî tazminata ve kadının yararına yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı kadının asla memnun olmadığını, müvekkiline, aldığı maaşın yarısını kendi kök ailesine göndermesi için baskı yaptığını, ... sarsıcı davranışta bulunduğunu, cinsel birliktelikten kaçındığını, ortak konut içerisinde eş olmanın gerektirdiği sorumluluklardan kaçındığını, birlik görevlerinden kaçındığını, müvekkiline ve müvekkilinin kök ailesine karşı sürekli saygısız ve kaba bir tutum sergilediğini, hakaret ettiğini, psikolojik şiddet uyguladığını ileri sürerek evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanmalarına, müvekkili yararına 50.000,00 TL maddî 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; 09.11.2018 tarihinde fiziksel şiddet nedeniyle boşanma davası açtığını, davacı erkeğin pişmanlık içeren sözleri karşısında 21.11.2018 tarihinde açtığı boşanma davasından feragat ettiğini, davacı erkeğin sonrasında eldeki davayı açtığını darp nedeniyle ortak konutu terk etmek zorunda bırakıldığını, otobüs firmasından başka bir isimle bilet aldığını, Tekirdağ’a gittiğini, yolculuk sırasında davacının erkeğin iftirası nedeniyle üzerinin ve el çantasının arandığını, davacı erkeğin bu kısa evlilikleri başlangıcında ailesine kız çıkmadığı yönünde iftira attıklarını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmişse de ikinci cevap dilekçesi ile tarafların evlililik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanmalarına, davacı erkeğin tazminat taleplerinin reddine, müvekkili yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 29.09.2020 tarih ve 2018/1201 Esas 2020/276 Karar sayılı kararıyla; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının, erkeğe hakaret ve küfür ettiği, erkeğe yönelik onu sevmediğini, istemediğini söylediği, ortak konuttaki eşyaları sebepsiz yere alarak ailesinin yanına gittiği, erkeğin ise kadına şiddet uyguladığı tüm bu nedenlerle tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle; açılan davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına 350,00 TL tedbir, 400,00 TL yoksulluk nafakasına, tarafların eşit kusurlu olmaları nedeniyle tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan nafaka ve tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin17.05.2022 tarih ve 2021/2576 Esas 2022/922 Karar sayılı kararıyla; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı erkeğin eşit kusurlu olduğu yönündeki kararının isabetli olduğunu, kadın yararına tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete uygun olduğu, boşanma ile kadının yoksulluğa düşeceğinin ekonomik sosyal durum raporuyla sabit olmasına, kadının yapılan yargılama neticesinde eşit kusurlu bulunmasına hükmedilen nafakanın tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına, günün ekonomik şartlarına, hakkaniyete ve ölçülülük ilkesine uygun olduğu, tarafların eşit kusurlu olduğu, davacı erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu gerekçesiyle, davacı erkeğin kusur dışındaki istinaf başvurusunun esastan reddine, kusura yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan nafakalar,tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 14.11.2022 tarih, 2022/6549 Esas ve 2022/9224 Karar sayılı bozma ilâmı ile boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadının ağır kusurlu olduğu, gerçekleşen ve kabul edilene göre davacı erkek yararına uygun miktarda maddi-manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, davalı kadının ağır kusurlu olduğundan kadın yararına yoksulluk nafakası koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek davacı erkeğin az, davalı kadının ağır kusurlu olduğunun tespitiyle, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu olan davalı kadın yararına yoksulluk nafakası koşulları oluşmadığı, davacı erkeğin boşanma sebebi ile mevcut ve beklenen menfaatlerinin zedelendiği, kişilik haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadının ağır kusurlu olduğunun tespitine, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bölümlerinin kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacı erkek yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın temyiz dilekçesinde özetle; davacı erkeğin iddialarının ispatlanmadığını, tanıklarının akrabaları olmaları ve beyanlarının, taraflar ayrılmadan 5-10 gün öncesine ait olduğunu, müvekkilinin şiddete uğradığının ceza dosyası ile sabit olduğunu, hatta davacının ceza aldığını ve iddialarının ispatlandığını ileri sürerek kararın dosya kapsamından aykırı ve gerekçesiz olduğunu bu nedenlerle kararın kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası talebinin reddi yönlerinden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, bozma ilâmına uyulmasına karar veren Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın amacına uygun olup olmadığı, bozmaya uymakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin temyizen incelenip incelenemeyeceği, erkek yararına hükmedilen tazminatların miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,174 üncü, 175 ... maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 ... maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; davalı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.