Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3576 E. 2024/1092 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı erkeğin açtığı boşanma davasında, davalı kadından kaynaklanan ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik olup olmadığı ve varsa davanın kabul edilip edilmeyeceği ile tedbir nafakası miktarının uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirilerek, davalı kadından kaynaklanan ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunmadığı ve ilk derece mahkemesinin boşanma talebini reddeden kararında usul ve yasaya aykırılık tespit edilmediği gerekçesiyle, istinaf mahkemesinin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1891 E., 2023/312 K.

DAVA TARİHİ : 17.04.2019

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/310 E., 2022/9 K.

Taraflar arasındaki davacı erkek tarafından açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, bağırarak ve saygı sınırını aşar şekilde konuştuğunu, ailesinin ve akrabaların eve gelmesini istemediğini, sen erkek misin, diyerek kışkırttığını, sürekli hakaret ve küfür ettiğini, beddua ettiğini, ev, eş ve çocuklarla ilgilenmediğini, erkeğin evden ayrılmasına sebep olduğunu, en son beni boşa içerikli mesaj attığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, herkesin içinde dinen boşadığını söylediğini, kardeşinin kendisini arayarak erkeğin evleneceğini söylediğini, iddia ederek davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı kadın vekili 04.12.2019 havale tarihli ıslah dilekçesinde özetle; cevap dilekçesini tekrarlamakla birlikte erkeğin hakaret ettiğini, kötü muamelede bulunduğunu,görevlendirme ile gittiği yere ailesini götürmediğini, çocuklarına evlatlıktan reddettiğini söylediğini, şiddet uyguladığını, sürekli eleştirip aşağıladığını iddia ederek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davanın reddine, aksi halde kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenilen tanıklar davalı kadının evin temizlik ve düzenine, yemek yapımına yeterince dikkat etmediği, bu nedenle eve gelen misafirlerle sıkıntı yaşandığını beyan etmiş iseler de dosyada dinlenen tarafların ortak çocukları ve davacının kız kardeşi ...'ın beyanına göre davalı kadının ev işi ve yemek yaptığı beyan edildiğinden kadına bu yönde kusur yüklenemeyeceği, davalı kadının davacıya hakaret ettiğine dair tanık beyanlarının soyut olduğu, tanıkların bir kısım beyanlarının ise vakıa olarak dayanılmayan hususlara ilişkin olduğu; davacı erkeğin Ilgın ilçesine geçici görev için gittiği, bir yıl sonra döndüğünde Konya'da kendisine ait ayrı bir ev tuttuğu, tarafların bu şekilde fiilen ayrı yaşamaya başladığı, bu nedenle davacı erkeğin evi terk ettiğinin kabul edildiği, erkeğin kadına o..çocuğu, a..mına koyayım şeklinde küfür ve hakaret ettiği, çocukları ile şişkosunuz diyerek dalga geçtiği, kızına bidon diyerek hakaret ettiği, sizi evlatlıktan reddedeceğim dediği, gavur çocukları şeklinde hakaret ettiği, Ilgın'a gitmeden önceki dönemde akşamları dışarıya çıktığı, evde çok durmadığı ve alkol aldığı, eve ve çocukları ile yeterince ilgilenmediği, maddi, manevî ihtiyaçlarını yeterince karşılamadığı, evlilik içerisinde alınan evin tapusunu kasıtlı olarak üzerine almadığı, bu şekilde kusurlu olduğu, davalı vekilinin davacının başka kadınla sadakatsiz davranışta bulunduğuna dair cevap dilekçesini ıslah ettiği, dava açılmadan önce vuku bulan olaya ilişkin sonradan öğrenme nedeni ile ıslah yapılabileceği, HTS kayıtlarının ve tanık T.'nin beyanına göre, davacının güven sarsıcı davranışta bulunduğu, davacı erkeğin evlilik birliğinin sarsılmasında tam kusurlu olduğu, gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davanın reddine, kadın yararına 1.000,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak davasının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tedbir nafaka miktarının düşük olduğunu ileri sürerek kararın tedbir nafaka miktarı yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğe yüklenen alkol alma kusurunun hatalı olduğu, tanıklar U. ve T.'nin beyanlarının soyut olduğu, erkeğin diğer kusurlarının gerçekleştiği, erkeğin gerçekleşen kusurlarının yanında ilave bir kusurunun ispat edilemediği, İlk Derece Mahkemesince kadına kusur yüklenmemesinin yerinde olduğu, her ne kadar bir kısım davacı tanıkları kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini dile getirmiş iseler de, adı geçen tanıkların eve seyrek aralıklarda gittikleri, tanıkların karşılaştıkları durumun devamlılık arz ettiğinin ispatlanamaması yanında kadının aynı zamanda günü birlik işlerde de çalıştığı nazara alındığında, kadına kusur yüklenmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, gerçekleşen olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu; tedbir nafakasının niteliği nazara alındığında kadın yararına tedbir nafakası takdiri doğru, miktarı ise makul olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusurun gerekçesinin düzeltilmesine; davalı kadın vekilinin tüm, davacı erkek vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı kadın vekili katılma yoluyla temyiz başvuru dilekçesinde özetle; erkekten kusur çıkarılmasının hatalı olduğunu, belirlen nafaka miktarının düşük olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ile tedbir nafaka miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, tedbir nafaka miktarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 169 uncu maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.