"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/309 E., 2023/15 K.
KARAR : Ret
Taraflar arasındaki katılma alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalının OYAK'taki birikmiş 300.000,00 TL civarinda para ve gelirlerinin yarı değeri olan 150.000,00 TL'nin ve davalı adına kayıtlı taşınır ve taşınmazların yarı değerinin müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 20.04.2016 tarih ve 2015/1752 Esas, 2016/645 Karar sayılı kararı ile, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 14.06.2017 tarih ve 2017/12420 Esas, 2019/8990 Karar sayılı kararı ile, davacı vekilinin dava dilekçesinin istem ve sonuç bölümünde tüm taşınır ve taşınmazların yarı değerinin müvekkiline verilmesi talep ettiği, davacı vekili mal rejiminin tasfiyesini talep ettiğine göre Mahkemece, davacı vekiline buna ilişkin talebini açıklaması hususunda süre ve imkan verilmesi, dava ve talebin niteliğinin belirlenmesi, taraf delilleri eksiksiz olarak toplandıktan sonra esas hakkında bir karar verilmesi gerektiği; davalı vekilinin dosyaya vekâletname ibraz etmesine, duruşmaya katılmasına ve davalıyı temsil etmesine rağmen karar başlığında gösterilmemesi ve kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinin de hatalı olduğu belirtilerek davacı kadın vekilinin kısmen ve davalı erkek vekilinin tüm temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün bozulmasına, davacı kadın vekilinin bozma kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mal olmadığı gerekçesiyle; davanın reddiyle, toplam 588,70 TL yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan 339,20 TL yargılama giderinin ve ret miktarına göre 23.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; adli yardım talepli olarak açılan kısmi alacak davasında harca esas değer olarak bir dava değeri belirtmediklerini, gerekçe belirtilmeden aleyhlerine 23.500,00 TL vekâlet ücreti hükmedilmesinin hatalı olduğunu, ilk karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne (AAÜT) göre maktu vekâlet ücreti hükmedilmesi gerektiğini, gerekçesi belirtilemeden hükmedilen yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti, dava değeri noktasında toplanmaktadır. Dava, katılma alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 31 nci maddesi, 33 üncü maddesi, 119 uncu maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 323 üncü maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi, 326 ncı maddesi, geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164 üncü maddesi, 168 inci maddesi, AAÜT'nin 13 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.