Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3646 E. 2024/310 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur dağılımı, nafaka miktarı ve tazminat taleplerinin yerindeliği uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tanık beyanları ve adli raporlar değerlendirilerek tarafların karşılıklı kusurlu davranışlarının ispatlandığı, kadının boşanma sonucu yoksulluğa düşeceği, hükmedilen nafaka miktarının uygun olduğu ve eşit kusurlu eşler arasında tazminata hükmedilemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2142 E., 2023/489 K.

DAVA TARİHİ : 30.01.2020

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/65 E., 2021/455 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekil tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde; evliliği boyunca erkeğin fiziksel ve psikolojik şiddetine maruz kaldığını, erkeğin ruh sağlığının bozuk olduğunu, erkek ile kadının annesi arasına iki tane ceza davası olduğunu, erkeğin intihar edeceği yönünde beyanlarının olduğunu, halen ayrı yaşadıklarını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, müvekkili için aylık 1.250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî tazminat ile 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; kadının saldırgan tavırlar sergilediğini, en ufak sebepten tartışma çıkarıp özel hayatlarını ailesiyle paylaştığını, erkek ile ailesine sürekli hakaret ettiğini, tarafların evlilik düzeni içerisinde huzurlarının bozulduğunu, kadının davasının reddi ve karşı davanın kabulüyle tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, müvekkili lehine 150.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kadının ise erkek ve erkeğin ailesine hakaret ettiği, erkeğin annesiyle tartıştığı, kolundan tutup itip kaktığı, evden kovduğu nedeniyle taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, geçimsizlikte her iki tarafında eşit kusurlu olduğu, kadının çalışmadığı, boşanmayla yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadın için dava tarihinden karar kesinleşinceye kadar geçerli olmak üzere aylık 250,00 TL tedbir nafakası ile aylık 350,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kadının küçük yaşına rağmen evliliğini yürütmeye çalıştığını ve elinden geleni de yaptığını, küçük yaşında bu kadar şiddete ve baskıya göğüs gerip, sabreden müvekkileye kusur izafe edilmesinin haksızca olduğunu, nafaka miktarının da oldukça düşük olduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile yoksulluk nafakasının miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; müvekkil hakkında verilen boşanma kararına karşı bir diyecekleri olmadığını, erkeğin bu evlilikte kusuru olmamasına rağmen tazminat hükmedilmemesinin de hukuka aykırı olduğunu, evliliğin yaklaşık 2 ay sürdüğünü, nafaka ödemek zorunda kalmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, nafaka ve reddedilen tazminat talepleri yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İzmir 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2020/104 Esas sayılı dosyasında kasten yaralama suçundan erkek aleyhine kamu davası açıldığı, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda erkeğin kasten yaralama suçundan mahkumiyetine karar verilerek hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, kararın itiraz üzerine reddedilerek kesinleştiği, kadına onun olmadığı bir eylem nedeniyle kusur yüklenemeyeceği, akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamayacağı, dosyadaki yazılara, kanuni gerektirici sebeplere, özellikle tanık beyanları, adli rapora göre Mahkemece her iki tarafa yüklenen kusurlu davranışların ispat edildiği, bu davranışlar dışındaki iddia edilen diğer kusurlu davranışların ispat edilemediği, kadının evlilik tarihinden önce tarafların birlikteliği ve evlenme sebebine ilişkin olarak ileri sürdüğü sebeplerin koşulların varlığı halinde evliliğin iptali sebebini oluşturup, boşanma davasında kusur olarak dikkate alınamayacağı, Mahkemece yapılan kusur belirlemesinde usul ve yasaya aykırı bir durum görülmediği, kadın lehine hükmedilen nafakaların miktarlarının artırılması veya indirilmesi gerekmediği, tarafların eşit kusurlu oldukları, eşit kusurlu eş yararına maddî-manevî tazminata hükmedilemeyeceği, Mahkemece bu gerekçe ile tarafların tazminat taleplerinin reddi doğru olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvuru dilekçesini tekrarla kusur belirlemesi, nafaka ve reddedilen tazminat talepleri yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen nafaka ve erkeğin reddedilen tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.