"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2629 E., 2023/372 K.
DAVA TARİHİ : 15.01.2018
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Aksaray 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/211 E., 2022/160 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, birlik görevlerini yerin egetirmediğini, sürekli şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, evi terk ettiğini belirterek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, aylık 1.000 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, aylık 500'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, 100.000 TL maddi ve 100.000 TL manevi tazminata, koruma kararı verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davacı kadın 05.11.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesinin birinci fıkrası gereğince
olmadığı takdirde 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası nedenine dayalı olarak tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının çocuklara baskı uyguladığını, görüştürmediğini, ailesinin eve gelmesini istemediğini, bundan dolayı sürekli hakaret ve tehdit ettiğini, sürekli habersiz evden ayrıldığını, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 01.03.2019 tarihli, 2018/41 Esas, 2019/115 Karar sayılı ilamı ile; davacının dava dilekçesinde tanık delili ve soruşturma dosyasını delil olarak sunduğu ancak tanıklarının isimlerini bildirmediği, davasının ispat şansının kalmadığı, dava dilekçesini ıslah edip delil bildirmiş ise de şartları oluşmadığından ıslah talebinin de reddi ile davanın reddine karar verilmiş, davacı kadın vekili; hükmün tamamı yönünden istinaf talebinde bulunmuş, Bölge Adliye Mahkemesince, ıslah dilekçesi de dikkate alınarak davacı kadının tanıklarının dinlenmesi, delillerinin toplanması ve ortaya çıkacak neticeye göre karar verilmesi gerektiğinden, davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak eksikliklerin giderilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin sadakatsiz davranışlarda bulunduğu, başka bir bayanla birlikte yaşamak için evi terk ettiği, ortak hanenin ve çocukların ihtiyaçlarını karşılamadığı, tehdit ettiği evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına, çocuklar Furkan ve Kemal'in velayetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuklar Mehmet Emin ve Şadiye'nin velayeti konusunda karar verilmesine yer olmadığına, kadın için dava tarihinden karar tarihine kadar aylık 100,00 TL tedbir nafakasına, karar tarihinden itibaren aylık 500,00 TL'ye yükseltilmesine, aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına, çocuklar için 21.03.2018 tarihinden itibaren aylık 75,00'er TL tedbir nafakasına, çocuklar Furkan ve Kemal için 20.10.2020 tarihinde itibaren aylık 200,00'er TL'ye yükseltilmesine, karar tarihinden itibaren aylık 350,00'şer TL'ye yükseltilmesine, çocuklar Furkan ve Kemal için aylık 500,00'er TL iştirak nafakasına, çocuklar Mehmet Emin ve Şadiye için hükmedilen tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle kaldırılmasına, kadın lehine 25.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, nafakaların miktarını, tazminatların miktarını istinaf etmiştir.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, zina sebebine dayalı talep yönünden herhangi bir hüküm kurulmamasını, tedbir-yoksulluk-iştirak nafakası ve maddi-manevi tazminat verilmesini istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğe verilen kusurlardan evi terk ettiği sabit olsa da, sadakatsiz davranışlarda bulunduğu, başka bir bayanla birlikte yaşadığı hususunda dinlenen tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğu halde bu hususta kusur verilmesinin hatalı olduğu, erkeğe verilen diğer kusurların sabit olduğu, erkeğin başkaca kusurunun ispatlanamadığı, kadının kusurlu davranışının da ispatlanamadığı, gerçekleşen kusur durumuna göre erkeğin tam kusurlu olduğu anlaşılmakla mahkemenin ağır kusurlu olduğu yönündeki değerlendirmesi terminoloji hatası olarak kabul edilerek eleştirilmekle yetinilerek geçimsizliğe sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunun tespitine, kadının zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanma talebinde bulunduğu, terditli talepte bulunulması sebebi ile şartları oluşmayan zina nedeni ile açılan boşanma davasında hüküm kurulmamasında isabetsizlik olmadığı, çocuklar için tedbir nafakası verilmesi ve miktarı doğru olduğu, ancak dava tarihinden geçerli olmak üzere verilmesi gerekirken 21.03.2018 tarihinden geçerli olmak üzere verilmesinin hatalı olduğu, ayrıca çocuklar Mehmet ve Şadiye için verilen tedbir nafakalarının reşit oldukları tarih itibarıyla kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken karar tarihi itibarıyla kaldırılmasının hatalı olduğu, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, kusur durumuna, günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesinin yerinde olduğu, hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının ve maddi ve manevi tazminatların miktarının az olduğu gerekçesi ile; ilgili bnetlerin kaldırılmasına,ortak çocuklar Mehmet Emin ve Şadiye için tahsilde tekerrüre sebebiyet verilmemeksizin dava tarihi olan 15.01.2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ayrı ayrı aylık 75,00' şer TL tedbir nafakasının 20.10.2020 tarihinden itibaren arttırılarak ayrı ayrı aylık 200,00erTL tedbir nafakasının reşit oldukları tarihe kadar geçerli olmak üzere erkekten alınarak kadına ödenmesine, ortak çocuklar Furkan ve Kemal için tahsilde tekerrüre sebebiyet verilmemeksizin dava tarihi olan 15.01.2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ayrı ayrı aylık 75,00er TL tedbir nafakasının 20.10.2020 tarihinden itibaren arttırılarak ayrı ayrı aylık 200,00şer TL'ye çıkartılmasına, İlk Derece Mahkemesi karar tarihi olan 22.04.2022 tarihinden itibaren ise ayrı ayrı aylık 350,00şer TL ye yükseltilerek tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına ödenmesine, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık 1.000,00TL yoksulluk nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına ödenmesine, kadın için 50.000,00TL maddi, 50.000,00TL manevi tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadın ödenmesine, sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili; tedbır nafakalarının, iştirak nafakasının, tazminatların miktarının az olup bu yönlerden kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili; kusur belirlemesi,davacının terditli davası olmaması, nafakalar ve tazmınatların usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının zinaya dayalı teditli davası hakkında hüküm kurulmaması, nafakalar ve tazminatlar ile miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 161 inci, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.