"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1154 E., 2023/497 K.
DAVA TARİHİ : 06.11.2019
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/774 E., 2022/138 K.
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların birliktelik yaşayamadıklarını, kadının ameliyat olduğunu, psikolojik terapilere başladığını, doktorun ilişkiye girmelerini 2 ay süre ile yasakladığını, buna rağmen erkeğin ilişkiye zorladığını, ters ilişkiye zorladığını, hakaretler ettiğini, annesine de hakaret ve tehditler ettiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap, karşı dava ve birleşen dava dilekçesinde özetle; davacının ileri sürdüğü iddiaların doğru olmadığını, kadın ve kadının annesinin erkeğin ailesine hakaret ettiklerini, annesinin evlılığe müdahale ettiğini, kadının iş yerinde başka bır erkekle şakalaştığını gördüğünü, kadının erkeğin ailesini istemediğini, davacının evlilik birliğinin önemini anlayamadığını ve kadının ailesinin darp ettiğini belirterek mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini, davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların son ayrılıklarının olduğu gün erkeğin kadının annesine "kızın bana avratlık yapmıyor" şeklinde iki üç kez söylediği, kadına "ağzına verdim", "baban gelir avratlık yapmazsın diye üstüme yürür, sen böyle yaparsın, ben s.kemedim, baban s.ksin" dediği, yine 16. ASCM'nin 2020/160 esas sayılı dosyasında erkeğin de kolluktaki ifadesinde kabul ettiği üzere "siz benim ailemin bokunu yiyin" dediği, bu nedenle adli para cezası aldığı, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kadının ise yukarıda anlatılan erkeğin sözleri üzerine erkeğe tokat attığı, bu nedenle 7. ASCM'nin 2020/38 E-2020/612 K sayılı ilamı ile adli para cezası aldığı, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği,kadının annesinin erkek tanığına "elin oğlunun s.ki yanacak diye ben kızımı feda edemem" dediği, yine taraflar erkeğin ailesine her gittiğinde telefonla aradığı ve akabinde tarafların kalkıp gittiği, bu şekilde evliliklerine müdahalede bulunduğu, kadının her iki ortamda da orada bulunduğu ve sessiz kaldığı, yine erkeğin kadının babasını arayıp "gel kızını götür, biz yapamayoruz, başkası ile görüşüyor" dediği bu şekilde gelişen olaylarda kadının ailesinin yanında özel hayatlarını da içerir şekilde küçük düşürücü ve onur kırıcı sözler söyleyip, hakaret eden, yine kadının başkaları ile görüştüğünü söyleyen, erkek ağır, annesinin evliliklerine müdahalesine sessiz kalan, yine erkeğin sözlerine tepki olarak tokat atan kadın az kusurlu görülmüş, asıl ve birleşen dava yönünden davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, karşı dava yönünden açılan davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine, kadın için aylık 150,00 TL tedbir nafakasına, yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın için 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, birleşen davanın kabulünü, nafaka, maddî-manevî tazminat miktarını istinaf etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, asıl davanın kabulünü, karşı davasının reddini, kadın lehine tedbir nafakası ve tazminata hükmedilmesini istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince taraflara verilen kusurların yerinde olduğu, erkeğin ayrıca tanık Ebru'nun beyanıyla kazancını babasına vermesi sebebiyle evin 3 aylık kirasının kadının annesi tarafından ödendiğini söylemesi üzerine eve ekonomik olarak katkıda bulunmadığı yönüyle kusurlu olduğu, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceğinin ekonomik sosyal durum raporuyla sabit olduğu, tarafların evlilikte geçirdikleri süre, yaşları ve ortak çocuğun bulunmayışına göre yeniden evlenme ihtimalleri, tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına, günün ekonomik şartlarına, hakkaniyete ve ölçülülük ilkesine göre kadına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile başvurunun kısmen kabulü ile ilgili bendin kaldırılmasına, boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren bir defaya mahsus olmak üzere 20.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasının davalı-davacı erkekten alınarak davacı-davalı kadına ödenmesine, diğer istinaf sebeplerine göre hükmün kanuna ve hukuka uygun olduğundan istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- davacı erkek vekili ;kadının davasının kabulü, karşı davasının reddi, kusur belirlemesi,nafakalar,tazminatların usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan asıl ve birleşen boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının asıl boşanma davasının kabulü ile erkeğin karşı boşanma davasının reddi kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına tedbir ve toptan yoksulluk nafakası ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 114 üncü, 115 inci, 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.