Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3716 E. 2023/2656 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının yeterli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve ihlal edilen menfaatler gözetilerek, hükmedilen tazminat miktarlarının yetersiz olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1999 E., 2023/72 K.

KARAR : Kısmen kabul, yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/465 E., 2019/449 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat miktarları yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminata karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde; davalı erkek ile pek kötü davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, davalının taşınmazları ve şirketi üzerine tedbir konulmasına, kendisi için aylık 4.000,00 TL tedbir, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakası ile kadın yararına dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 1.000.000,00 TL maddî, 1.000.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; tarafların boşanmalarına, ortak çocuklardan Dilan yararına aylık 400,00 TL nafaka takdirine, davacının tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın yarararına takdir edilen nafakanın karar tarihinden itibaren aylık 2.750,00 TL'ye çıkartılması ile boşanma kararı kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, kadının tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile 150.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları, dava tarihinden itibaren yasal faize de hükmedilmesi talebinde bulunmalarına rağmen Mahkeme kararında yasal faize ilişkin herhangi bir hüküm kurulmaması yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili; kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminatlar, yoksulluk nafakasına hükmedilmesi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 06.04.2022 tarih ve 2020/1557 Esas, 2022/530 Karar sayılı karar ile davacı kadının maddî ve manevî tazminatın miktarına ve tazminatlara faiz uygulanmasına yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, kararın buna ilişkin kısmının kaldırılmasına, 200.000,00 TL maddî tazminat ile 150.000,00 TL manevî tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı erekten tahsili ile kadına verilmesine, davalının yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının buna ilişkin kısmının kaldırılmasına, davacının yoksulluk nafakası talebi iddianın genişletilmesi yasağı kapsamında kaldığından bu talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tarafların diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın tarafından tedbir nafakasının miktarı, yoksulluk nafakası, tazminatların miktarı yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar ile tanık Seher'in dinlenmemesi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 08.11.2022 tarih ve 2022/6732 Esas., 2022/8946 Karar sayılı kararıyla; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat az olduğundan bahisle hükmün bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; davacı kadın yararına 400.000,00 TL maddî tazminat ile 300.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili; nafakaların ve tazminatların miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili; tazminat miktarları, maddî ve manevî tazminat tutarlarına faiz işletilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tazminat miktarları, maddî ve manevî tazminat tutarlarına faiz işletilmesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarının bozma amacına, dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi, 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 ... maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ... ve 371 ... maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatlar bozma amacına uygun olmayıp azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 ... madde hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA

2.Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarı yönlerinden BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.