Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3746 E. 2023/3173 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, maddi ve manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi ve yoksulluk nafakası talebinin reddine ilişkin itirazlar.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, usul ve yasaya aykırı bir durum tespit edilemediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/341 E., 2023/402 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalı-karşı davacı kadının istinaf başvurusunun kısmen esastan reddine, kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına; davacı-karşı davalı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kadının sadakatsiz olduğunu, yabancı erkeklerle görüştüğünü, müvekkiline haber vermeden tatil ve seminerlere gittiğini, anlaşamadıklarını, fikren ve ruhen birbirlerine uyum sağlayamadıklarını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarını, müvekkili lehine 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddialarının asılsız ve mesnetsiz olduğunu, erkeğin; evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, eşiyle ve eviyle ilgilenmediğini, müvekkilini gelir kapısı olarak gördüğünü, müvekkiline hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, sadakatsizlik iddialarının yerinde olmadığını, müvekkilinin işi gereği seminer ve proğramlara katıldığını savunarak ve iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 10.05.2022 tarihli ve 2020/708 Esas, 2022/374 Karar sayılı kararıyla; erkeğin; eşine hakaret ettiği, fiziksel şiddet uyguladığı, eşine yeterince ilgi göstermediği, evin gider ve ihtiyaçlarını karşılamadığı, kendisini iş adamı olarak gösterdiği, işsiz olduğu, eşine kendisine para vermesi ve eşinin annesinin bağışladığı arabayı satması için baskı yaptığı; buna karşın kadının eşinden habersiz olarak bir oteldeki eğitime katıldığı; erkeğin tanıklarının aktarıma dayalı soyut beyanları ve HTS kayıtlarındaki görüşmelerin olağan görüşmeler olduğu anlaşılmakla kusur değerlendirmesinde dikkate alınmadığı; boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu; tarafların karşılıklı kusurlu davranışları nedeniyle aralarındaki evlilik birliğinin ortak hayatı devam ettirmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede şiddetli geçimsizlik nedeniyle temelinden sarsıldığı, tarafların boşanmayı istedikleri, eşlerin güvenlerini, sevgi ve saygılarını bitirmeleri nedeniyle evliliğin çekilmez hal aldığı, devamına imkan kalmadığı belirtilerek her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına; yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata; ağır kusurlu olduğu anlaşılan erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı erkek vekili; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, erkeğin reddedilen tazminat talepleri, erkeğin tedbir ve yoksulluk nafakası talebi yönünden; davalı-karşı davacı kadın vekili ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 04.07.2022 tarihli ve 2022/1402 Esas, 2022/1363 Karar sayılı kararıyla; mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden ağır şekilde zedelenen, toplumda küçük düşen, iş çevresine rezil olan ve ekonomik olarak tükenen kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatın; tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin, kadının kişilik haklarına saldırının kapsamı ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde az olduğu gerekçesiyle kadının bu yöne ilişkin istinaf taleplerinin kabulüne; İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımlarının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm tesisine, kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiş; kadının diğer istinaf talepleri ile erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı erkek vekili; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, erkeğin reddedilen tazminat talepleri, erkeğin tedbir ve yoksulluk nafakası talebi yönünden; davalı-karşı davacı kadın vekili ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarları yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 26.12.2022 tarihli ve 2022/8574 Esas, 2022/10827 Karar sayılı kararıyla; davacı-karşı davalı erkek tarafından verilen istinaf dilekçesinde nafaka talepleri ile ilgili itirazda bulunulduğu, ne var ki davacı-karşı davalı erkeğin bu talebinin bölge adliye mahkemesince istinaf incelemesi dışında bırakılarak incelenmediği; davacı-karşı davalı erkeğin nafaka taleplerine yönelik istinaf talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, istinaf sınırlamasının hatalı yapılması ve bu hatalı sınırlandırmaya göre davacı-karşı davalı erkeğin nafaka taleplerine yönelik istinaf talebinin incelenmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirdiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına, bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden ağır şekilde zedelenen, toplumda küçük düşen, iş çevresine rezil olan ve ekonomik olarak tükenen kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatın; tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin, kadının kişilik haklarına saldırının kapsamı ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde az olduğu gerekçesiyle kadının bu yöne ilişkin istinaf taleplerinin kabulüne; İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımlarının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm tesisine, kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiş; kadının diğer istinaf talepleri ile erkeğin tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiş; davacı- karşı davalı erkeğin yargılama sırasında bir şirkette hissedar olduğu ve yatırım danışmanlığı işi ile uğraştığı, bir STK'da yönetici olduğu, davanın açıldığı dönemde sosyo-ekonomik duruma ilişkin kolluk araştırmasında 5.000,00 TL ortalama gelire sahip olduğu belirlenerek İlk Derece Mahkemesi tarafından erkeğin tedbir nafakası talebinin reddine karar verildiği, bozma ilamı doğrultusunda dosya değerlendirilerek erkeğin tedbir nafakası talebin reddine; davacı-karşı davalı erkeğin dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında tedbir yada yoksulluk nafakası talebinde bulunmadığı, ilk kez ön inceleme duruşmasında istediği, davalı- karşı davacı kadın vekilinin bu talebe itiraz ettiği ve reddini istediği, böylece davacı- karşı davalı erkeğin ön inceleme duruşmasındaki yoksulluk nafakası talebi ve istinaf dilekçesindeki talebi gözetilerek yoksulluk nafakası isteği hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulünün ve kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin tazminat taleplerinin reddinin doğru olmadığını, kadının tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, müvekkili lehine tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiğini belirterek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, erkeğin reddedilen tazminat ve tedbir nafakası talepleri, erkeğin yoksulluk nafakası talebi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulünün ve kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, müvekkili lehine hükmolunan tazminatların az olduğunu belirterek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; karşılıklı açılan boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesi, karşılıklı boşanma davalarının kabulü için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, erkek yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşmediği, erkeğin dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasından sonra gerçekleşen yoksulluk nafakası talebi yönünden verilen karar verilmesine yer olmadığına dair kararın yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 122 ilâ 126 ncı maddeleri, 141 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.