Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3747 E. 2024/1041 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında kusurun belirlenmesi, delillerin değerlendirilmesi ve manevi tazminatın miktarı uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı-davacı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3299 E., 2023/171 K.

DAVA TARİHİ : 16.07.2021

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Amasya Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/438 E., 2022/610 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ... kadın vekili tarafından açılan davanın kabulüne, davalı-davacı erkek vekili tarafından açılan davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı-davacının 5-6 aydır davacı müvekkiline ve ortak çocuklara hiç para bırakmadığını ve evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkilinin çalışmadığını, hiçbir gelirinin olmadığını, müvekkilinin ve çocukların çok uzun süredir fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddete maruz kaldığını, kadını evden kovduğunu, maddî ve manevî olarak destek olmadığını, sürekli olarak müvekkiline ağza alınmayacak şekilde hakaretler ettiğini,ilgisiz ve sorumsuz davrandığını, psikolojik şiddet uyguladığını,sadakatsiz davrandığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, çocukların velâyetinin müvekkiline bırakılmasına, çocuklar için ayrı ayrı aylık 750,00' şer TL tedbir- iştirak nafakasına, müvekkili için aylık 1.000,00 TL tedbir- yoksulluk nafakasına, müvekkili lehine 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen iddiaların gerçek dışı olduğunu,kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, aksine davacının müvekkiline psikolojik şiddet uyguladığını, kadının ilgisiz olduğunu, kendisine ve ailesine karşı sorumsuz davrandığını, davacı tarafın müvekkilinin evi terk ettiğine dair beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, evden kovulduğunu belirterek asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı-davacı erkeğin eşine "şerefsiz, siktir git" gibi küfürlü sözler sarf ettiği, şiddet uyguladığı, evinin ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılama konusunda özenli davranmadığı bu sebeple kadının abisinin destek sağladığı, başka bir kadınla görüşmek suretiyle güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, eşine karşı sinirli ve tahammülsüz davranışları sebebiyle evde huzursuzluk yarattığı, son zamanlarda eve normal seyrinin dışında geç gelmeye, bazı geceler hiç gelmemeye başladığı, kumar oynadığı, kadını evden gitmediği takdirde abonelikleri kapattırmakla tehdit ettiği, son olarak eşini evden kovduğu, erkeğin tam kusurlu olduğu, ... kadın vekili tarafından açılan asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk için aylık 300,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleştiğinde 750,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, kadın için dava tarihinden itibaren aylık 400,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleştiğinde 1000,00 TL yoksulluk nafakası olarak kadına ödenmesine, kadın yararına 10.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin karşı boşanma davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin doğru olmadığını ... tarafın davasındaki iddialarını ispatlayamadığını belirterek kusur belirlemesi ile aleyhine hükmedilen manevî tazminat yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı-davacı erkek vekilinin stinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin doğru olmadığını ... tarafın davasındaki iddialarını ispatlayamadığını belirterek kusur belirlemesi ve aleyhine hükmedilen manevî tazminat yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; karşılıklı açılan boşanma davalarında kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği ve kadın yararına hükmedilen manevî tazminat noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.