"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3325 E., 2023/270 K.
DAVA TARİHİ : 09.02.2021- 17.03.2021
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Zile Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/67 E., 2022/570 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının defalarca kez evi terk ederek ertesi gün geri döndüğünü, gerçek dışı şikayette bulunarak evden uzaklaştırma kararı aldırdığını, kadının daha önce 5 kez evlendiğini sonradan öğrendiğini, asıl amacın para koparmak olduğunu, evde bulunan kolleksiyonunu ve altınları izinsiz aldığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, erkek yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin herkesin içinde olacak şekilde çeşitli cinsel hareketlerine maruz kaldığını, mahrem konuları başkaları ile paylaştığının, başka kadınlarla görüştüğünü, çocuklarına baba demesi için baskı yaptığını, hakaret ettiğini, defalarca evden kovduğunu, kişisel temizliğine dikkat etmediğini, kızının da hakaret ettiğini ve buna sessiz kaldığını, çalışmasına izin vermediğini iddia ederek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin evlilik birliği devam ederken başka bir kadınla evli gibi fotoğraf paylaştığı, sosyal medya üzerinden davalıya hakaret ettiği, davacı kadının ise maddî kaygılar ile evlendiği, evi haklı bir sebep olmadan terk ettiği, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, tarafların tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadın yararına nafaka koşullarının oluşmadığını, yanında götürdüğü kolleksiyona rağmen nafakaya hükmedilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek kararın; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, evden sık sık kovduğunu, hırsız dediğini, belirlenen kusurlara göre hükmedilen nafaka miktarının az olduğunu ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü, nafakaların miktarı ile tazminat isteklerinin reddi yönünden kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece erkeğe yüklenen kusurlar dışında, kadının vakıa olarak dayandığı ve tanık beyanları ile ispatladığı erkeğin başkalarının yanında kadını mıncıklama, okşamaya çalışma gibi uygunsuz hareketlerde bulunduğu, kadının ilk evliliğinden olan çocuklarının kendisine baba demesi için baskı yaptığı, zaman zaman kadını evden kovduğu vakıalarının da erkeğe kusur olarak yüklenilmesinin gerektiği, belirlenen ve gerçekleşen bu duruma göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu; toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda tazminat isteyen eşin, diğerinden daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı, boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddî desteğini yitireceği, bu kusurların aynı zamanda kadının kişilik haklarını ihlal ettiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesinin birlikte değerlendirilmesinde kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata karar verilmesinin gerektiği; tarafların evlilik süresi, çocuklarının olmaması, sosyal ve ekonomik durumları değerlendirildiğinde kadın yararına toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin gerektiği gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusurun gerekçesinin düzeltilmesine, kadın yararına toptan 30.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata; tarafların diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak kadın yararın tazminat ve nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğunu, miktarların yüksek olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafakalar yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı- davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, tazminat ve nafaka miktarının az olduğunu, yoksulluk nafakasının aylık olarak verilmesinin gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları ile yoksulluk nafakasının ödeme şekli yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı, tazminat ve nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ile miktarlarının ve nafakanın ödenme şeklinin uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 175 inci ve 176 ncı maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 194 üncü, 353 üncü madde, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.