Logo

2. Hukuk Dairesi2023/377 E. 2023/4146 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların zina ve evlilik birliğinin temelden sarsılması iddialarının ispatı, kusur oranlarının belirlenmesi ve buna bağlı olarak hükmedilen maddi-manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarının hakkaniyete uygunluğu ve vekâlet ücretine ilişkin karar itirazlarının değerlendirilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Kadının güven sarsıcı davranışları olduğu ve erkeğin zinasının sabit olduğu, telefon kayıtlarının getirilmemesinin sonuca etkili olmadığı, diğer delillerle iddiaların ispatlandığı ve hükmün usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/362 E., 2022/1261 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü, kısmen esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/613 E., 2019/816 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin zina ve kadının haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayalı davalarının reddine, erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve kadının zinaya dayalı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin başvurusunun esastan reddine; kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kadın aleyhine hükmedilen vekâlet ücretine yönelik bölümünün kaldırılmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava dilekçesinde; kadının eşini erkeğin şöförü ile aldattığını, cinsellikten kaçındığını ve kayınpederine el işareti yaptığını iddia ederek; tarafların zina, mümkün olmazsa evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine ve erkek yararına 500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; erkeğin günlerce eve gelmediğini, geldiği zamanlarda da geç geldiğini, kadının erkeğin şöförünü erkeğe ulaşamadığı zamanlarda aramak zorunda kaldığını, erkeğin alkol ve uyuşturucu kullandığını, başka kadınlarla dost hayatı yaşadığını ve çocuk yaptığını, pavyon alışkanlığı olduğunu, az harçlık bıraktığını, ekonomik ve fiziksel şiddet uyguladığını, çocuklarla ilgilenmediğini, en son kadının evde kalan giysilerini kadına vermeyip hayır kurumuna bağışladığını ve eşine küfür ve hakaret ettiğini iddia ederek; erkeğin davasının reddine ve karşı davanın kabulü ile tarafların zina, haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 25.000,00 TL tedbir ve 30.000,00 TL yoksulluk nafakasına ve 2.000.000,00 TL maddî, 3.000.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin zina, mümkün olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle dava açtığı, kadının erkeğin şöförü ile mesajlarının tarafların ortak çocuğu tarafından görüldüğü, yine adı geçen şahısla sık telefon görüşmesi olduğunun belirlendiği ancak bunların kadının zina yaptığını ispatlamadığı, kadının zinasının sübut bulmadığı, kadının kusurunun güven sarsıcı davranış boyutunda kaldığı; kadının haysiyetsiz hayat sürme ve zina, mümkün olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talep ettiği, erkeğin haysiyetsiz hayat sürdüğünün kanıtlanmadığı ancak H. isimli kadından çocuğu olan ve bu kadın ile ilişkisini devam ettiren erkeğin zinasının sübut bulduğu, zinanın temadi ettiği; erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı davasına gelince, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda güven sarsıcı davranışları olan kadının az, sadakatsiz olup zina yapan erkeğin ağır kusurlu olduğu; kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği ve boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile; erkeğin zina ve kadının haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayalı davalarının reddine, erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı davası ile kadının zinaya dayalı davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası ve 161 inci maddesi uyarınca boşanmalarına, ortak çocuklar Caner ve Ela'nın velâyetinin babaya verilmesine, çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına ara karar ile takdir edilen tedbir nafakasının devamına, kadın yararına aylık 3.000,00 TL yoksulluk nafakasına ve 60.000,00 TL maddî, 70.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, erkeğin kabul edilen evlilik birliğinin temelinden sarsılması davası nedeniyle ve kadının reddedilen haysiyetsiz hayat sürme davası nedeniyle erkek yararına; erkeğin reddedilen zinaya dayalı boşanma davası nedeniyle ve kadının kabul edilen zinaya dayalı boşanma davası nedeniyle kadın yararına maktu vekâlet ücreti ödemesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.... erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının zinasının tanık beyanları ile ispatlandığını, telefon kayıtları getirilmeden eksik araştırma ile karar verildiğini, kadının görüştüğü erkek olan S.'nin tanık olarak dinlenmesinin ve beyanlarına itibar edilmesinin doğru olmadığını, kadının erkeğin ilişkisi olduğunu önceden bildiğini ve bu nedenle zinaya dayalı davasını öğrenme tarihinden itibaren altı aylık süre geçtikten sonra açtığını belirterek; kadının zinaya dayalı davasının kabulü, erkeğin zinaya dayalı davasının reddi, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri ve nafakalar yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; telefon kayıtları getirilmeden kadına başka erkekle sık görüşme yaparak güven sarsıcı davrandığı kusurunun yüklenmesinin doğru olmadığını, ortak çocukların babanın etkisi ile yanlı beyanda bulunduklarını, erkeğin ekonomik durumunun iyi olması karşısında tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğunu ve kadının birden çok hukuki nedene dayalı boşanma davasında reddedilen haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma talebi için erkek yararına vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek; erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ile nafakaların miktarı ve aleyhe hükmedilen vekâlet ücreti yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; istinaf nedenleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; kadının birden çok hukuki nedene dayalı tek boşanma davasındaki taleplerinden bir kısmının reddedilmesi nedeniyle erkek yararına ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı ve sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; kadının vekâlet ücretine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün vekâlet ücretine ilişkin "14/a bendinin" kaldırılmasına, kadının sair ve erkeğin bütün istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

... erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek ve erkek yararına hükmedilen vekâlet ücretine ilişkin hükmün kaldırılmasının doğru olmadığını ve aynı şekilde kadın yararına da hem kabul edilen davası hem de erkeğin reddedilen davası için vekâlet ücretine hükmedilmiş olduğunu ve kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının zinaya dayalı davasının kabulü, erkeğin zinaya dayalı davasının reddi, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri, nafakalar ve vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadının zinasının ispatlanıp ispatlanmadığı, erkeğin zinasının sübut bulup bulmadığı, kusur belirlemesinin doğru olup olmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin kabulünün, erkeğin tazminat taleplerinin reddinin doğru olup olmadığı, kadının yoksulluğa düşüp düşmediği, koşulları var ise kadın lehine hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı ve erkek yararına kadının reddedilen davası yönünden vekâlet ücreti gerekip gerekmediği, erkeğin vekâlet ücretine yönelik istinaf talebi bulunmadığından aleyhe hükmedilen vekâlet ücreti ile ilgili inceleme yapılmamış olmasının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı ve 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle kadına başka erkekle yoğun telefon kaydı bulunması nedeniyle güven sarsıcı davranışları olduğunun kusur olarak yüklenmiş olması nedeniyle telefon kayıtlarının getirilmemesinin sonuca etkili olmadığının ve kadının iddialarının kadının Serkan dışındaki tanıklarının beyanı ile de ispatlandığının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup ... erkek vekili temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.