"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1373 E., 2023/195 K.
DAVA TARİHİ : 25.12.2020
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/1410 E., 2022/99 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın ... kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları sebebiyle temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek cevap ve karşı dava dilekçesinde; erkek hakkındaki iddiaların doğru olmadığını ve kadının kusurlu olduğunu belirterek asıl davanın reddine karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların ortak çocuk Eymen'in 09.10.2020 tarihindeki doğum gününde barıştıkları, davacı kadının tanık beyanlarının tarafların barıştığı dönemden önceki olaylara yönelik olması nedeni ile kadının davasının reddine, davacı kadının ortak haneyi terk ettiği eyleminin kadına kusur olarak yükleneceği ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kadının tam kusurlu olduğu, kadın lehine maddî tazminata hükmedilebilmesinin yasal koşullarının bulunmadığı, tam kusurlu kadının tazminat taleplerinin reddine karar verildiği çocuğun anne yanında yaşıyor olması, yaşı,boşanma gerekçesi ve uzmanlık raporları nedeniyle ortak çocuğun velâyetinin ortak olarak verilmesine fiilen çocuğun anne yanında kalmasının uygun olduğu, gerekçesi ile; kadının davasının reddine erkeğin karşı davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin ortak olarak verilerek, fiilen anne yanında kalmasına, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk için aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile erkek için 10.000,00 TL maddî tazminata,kadının, erkek eşin kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir kusuru bulunmadığından erkeğin manevî tazminat talebinin reddine, kadının tam kusurlu olması nedeniyle maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin, davalı-davacıyı affetmesi ya da barışmaları gibi bir durumun söz konusu olmadığını, davalı-davacının psikolojik baskı ve şiddetinin gerek evlilik birliği içinde gerek dava süresince gerekse dava sonrasında hiç bir şekilde bitmediğini, boşanmaya neden olan olaylarda davalı-davacının kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusurunun olmadığını, müvekkilinin iddialarının toplanan deliller ile ispat edildiğini, davalı-davacı yararına maddî tazminata hükmedilmesinin haksız olduğunu, ortak çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarlarının az olduğunu belirterek her iki dava ve fer'îler yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "...tarafların ortak çocukları Eymen'in doğum günü olan 09.10.2020 tarihinde barışmışlar, buna göre tarafların birbirlerinin tekrar bir araya geldikleri 09.10.2020 tarihinden önce gerçekleşen taraflara yüklenebilecek kusurlu davranışları affettikleri gibi, tarafların bir araya geldiklerinden sonra tarafların evlilik birliğini devam ettirmek amacıyla yeniden bir araya gelmeleri ve bir süre daha evlilik birliğinin sürdüğünün anlaşılması karşısında tarafların bu tarihten önce gerçekleşen ve kendilerine yüklenebilecek kusurlu davranışları da karşılıklı olarak affettiklerinin en azından hoşgörü ile karşıladıklarının kabulü gerekir. Affedilen veya hoşgörü ile karşılanan olaylar boşanma davasında taraflara kusur olarak yüklenemez. Bir araya geldikleri 09.10.2020 tarihinden sonrasına ilişkin tarafların boşanmaya sebep olabilcecek nitelikte kusurlu bir davranışları da ispatlanamamıştır. Her ne kadar İlk Derece Mahkemesince kadının "ortak haneyi terk ettiği" gerekçesi ile boşanmaya neden olan olaylarda kadın tam kusurlu kabul edilmiş ise de evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile açılan davada evi terk etmenin tek başına boşanma sebebi yapılamayacağı, terke dayalı açılmış bir davanın da bulunmadığı, bu sebeple kadına yüklenen bu kusurun gerekçeden çıkarılması gerektiği, gerçekleşen bu durum karşısında her iki davanın da reddi gerektiği..." gerekçesiyle; ... kadının, davalı-davacı erkeğin kabul edilen boşanma davası ve fer'îleri ile kusur belirlemesine ilişkin istinaf taleplerinin kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle, ispatlanamayan asıl davanın ve karşı davanın reddine ortak çocuğu Eymen'in velâyet haklarının tedbiren taraflarca ortak olarak kullanılmasına, çocuğun tedbiren anne yanında kalmasına, baba ile çocuk arasında tedbiren kişisel ilişki tesisine, çocuk için dava tarihinden hükmen kesinleşmesi tarihine kadar geçerli olmak üzere aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, boşanma davaları reddedildiğinden tarafların iştirak nafakası, maddî ve manevî tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili dosyaya 15.11.2023, 25.09.2023 ve 01.06.2023 havale tarihli dilekçeler sunarak tarafların dilekçe ekinde yer alan anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı erkek vekilinin dosyaya temyiz aşamasında sunduğu anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda davaya anlaşmalı boşanma olarak devam edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası.
3. Değerlendirme
Taraf vekilleri tarafından evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak açılan karşılıklı boşanma davalarının yargılaması sonucunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne karar verilmiş ve hüküm ... kadın vekili tarafından istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle her iki davanın da ayrı ayrı reddine karar verilmiş, karar davalı-davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya temyiz incelemesindeyken, davalı-davacı erkek vekili 15.11.2023, 25.09.2023 ve 01.06.2023 havale tarihli dilekçeler ile ekinde anlaşmalı boşanma protokolü sunarak tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. Dilekçe ekinde yer alan ve asılların imzasını ihtiva eden anlaşmalı boşanma protokolü içeriğinden tarafların boşanma, boşanmanın fer'îleri, ziynet eşyaları, ortak konuttaki eşyalar ve mal rejimi tasfiyesinden kaynaklı alacaklar konusunda anlaşmaya vardıkları anlaşılmaktadır. O halde, dosyaya sunulan protokol hükümleri dikkate alınarak ve taraflar duruşmaya çağrılıp bizzat beyanları da alınmak suretiyle boşanma, boşanmanın fer'îleri ve ve diğer hususlarda sonucu uyarınca karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.