"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/691 E., 2022/1592 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/466 E., 2020/187 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin, evlendikleri günden bu yana psikolojik, fiziksel ve cinsel şiddet uyguladığını, uyuşturucu ve alkol bağımlısı olduğunu ve meyhane işlettiğini, evi ve çocukları ile ilgilenmediğini, geceleri eve gelmediğini, meyhanede çalışan kadınlar ile uygunsuz ilişkiler içine girdiğini, sadakatsiz davranışlar sergilediğini, eve geç saatlerde geldiğinde pantolonu, gömleği, kıyafetleri ruj lekeleri, değişik kadınlara ait saç telleri ile dolu olduğunu, davalın telefonunda ve whatsapp yazışmalarında davalının kadınlarla çekilmiş uygunsuz fotoğraf ve yazışmalarına bir çok kez tanık olduğunu, dövüp hakaret ettiğini, cinsel ilişkiye zorladığını, direnmesi üzerine yüzüne tükürüp evi terk ettiğini, daha önce açtığı davada korunma kararından feragat ettiğini, davasından feragat etmediğini, kadının telefonunu ele geçirdikten sonra kendisi fotoğraf göndererek delil yaratmaya çalıştığının, birlikte çektikleri mahrem görüntüleri başkalarında gördüğünü iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, kadın ve çocuk yararına ayrı ayrı aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, cezaevindeyken evlendiklerini davacının eski eşine çıplak resimlerini atıp seks istediğini beyan ettiği ve cinsel içerikli mesajlar attığını, yine kız arkadaşına mesaj atarak başka erkeklerle takılmayı teklif ettiğine dair mesajları yakalaması nedeni ile haklı çıkmak için ortaya atılmış dayanağı olmayan mesnetsiz iddialardan ibaret olduğunu, davacı tarafça 2 ay önce ... Aile Mahkemesine boşanma davası açıldığını ve koruma kararı alındığını ancak davacının bu davadan feragat ettiğini, davacının daha önce ... isimli biri ile evlenip boşanmasına rağmen bu durumu müvekkilinden gizlediğini, eski eşi ...'ye çıplak, iç çamaşırlı fotoğraflarını whatsapptan attığını, bu mesajların kız kardeşi tarafından yakalandığını, cinsel ilişkiyi müvekkilinin haberi olmadan gizli bir şekilde videoya kaydedip işyerinde çalışan bayana telefondan gönderdiğini, çocukla yeteri kadar ilgilenmediğini, çocuğu bir ay emzirdikten sonra emzirmeyi bıraktığını ve her gün alkol kullandığını, çocuğu emzirirken göğüs büyütücü ilaçlar kullanmaya başladığını ileri sürerek kadının davasının reddine, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine, çocuk yararına 500,00 TL iştirak nafakasına, erkek yararına 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, evlilik birliğini sarsacak şekilde alkol tükettiği, şiddet uyguladığı, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, eşine yönelik "s...tir ol git" dediği, kadının ise çocuğunun doğumundan sonra göğüslerinin bozulmaması için çocuğu emzirmek istemediği, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, eşine "o..pu çocuğu, şerefsiz" dediği, gerçekleşen kusurlara göre tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına,velâyetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası ile kadın yararına bir defaya mahsus olmak üzere toptan 10.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadının ve erkeğin maddî manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. ... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, eski eşi ile sadece iş nedeniyle görüştüğünü, iddia edildiği gibi görüşmelerin cinsel amaçlı olduğuna dair herhangi bir delil sunulamadığını, mahkemeye ibraz edilen resimlerin kadının telefondan özel hayatın gizliliği ihlal edilerek alındığını, erkeğin aynı zamanda kadını tehdit ettiğini, erkeğin kusurlu olduğunu, tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğunu, çocuğunu emzirmeme vakıasına dayanılmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak kadının davasının kabulünün hatalı olduğunu, kadının evlenmeden önceki durumu ile ilgili yalan söylediğini, sadakatsiz olduğunu, hakaret ettiğini, çocuğunu önemsemeyen annenin şefkat gösteremeyeceğini, velâyet konusunda yapılan değerlendirmenin çocuğun bir yaşına göre yapıldığını, çocuk için ödediği nafakalar ile kadının kumar oynadığını yoksulluk nafakasının reddine karar verilmesi gerektiğini ve tazminat talebinin reddenin hatalı olduğunu, hükmedilen tedbir ve iştirak nafakalarının kaldırılması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece belirlenen kusurların doğru olduğu, kusurun derecesinin ise aşağıdaki paragrafta belirtildiği üzere hatalı olduğu, az kusurlu eşin davasının kabulünün doğru olduğu, kadın yararına toptan yoksulluk nafakası verilmesinin evlilik süresi dikkate alındığında hakkaniyete uygun olduğu, velâyete yönelik mahkeme gerekçesinin yerinde olduğu, ağır kusurlu eş yararına tazminata karar verilemeyeceğinden erkeğin tazminat talebinin reddinin doğru olduğu gerekçesi ile erkeğin tüm, istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine, Mahkemece belirlenen ve gerçekleşen kusurlara göre erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, az kusurlu eş yararına tazminata hükmedilmesi gerekirken reddinin hatalı olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kadının istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına 20.000,00 TL maddî 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadının evlenmeden önceki durumu ile ilgili yalan söylediğini, sadakatsiz olduğunu, hakaret ettiğini, çocuğunu önemsemeyen annenin şefkat gösteremeyeceğini, velâyet konusunda yapılan değerlendirmenin çocuğun bir yaşına göre yapıldığını, çocuk için ödediği nafakalar ile kadının kumar oynadığını yoksulluk nafakasının reddine karar verilmesi gerektiğini, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve hükmedilen tedbir ve iştirak nafakalarının kaldırılması gerektiğini, tazminat talebinin reddinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat ve nafakaya hükmedilmesi ile erkeğin tazminat talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olup olmadığı, velâyetin anneye verilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü ve 175 inci maddesi ile 336 ncı maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.