Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3835 E. 2024/398 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kimin kusurlu olduğu, velayetin kime verileceği ve maddi manevi tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı-karşı davacı kadın tarafından sunulan temyiz sebeplerinin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/53 E., 2023/530 K.

DAVA TARİHİ : 26.09.2018

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ortaca 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2018/593 E., 2021/394 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı- karşı davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının evlilik hayatı boyunca bir kaç kez sebepsiz yere ailesini terk ettiğini, en son erkeğin, kadının evde olmadığını gördüğünü, yaptığı araştırmalar sonucu kadının başka bir erkek ile samimi vaziyette fotoğrafının olduğunu ve onun yanına kaçtığını öğrendiğini, kadının maddî durumuna göre aşırı harcamalarda bulunan lüks hayata düşkün bir yapıya sahip olduğunu, şuan kaçtığı erkek ile aynı evde karı koca hayatı yaşadığını, kadının ortak çocuğu ve eşini terk ederek başka bir erkeğe gittiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına karar verilmesine, ortak çocuğun velâyetinin tedbiren ve dava sonuçlandıktan sonra da erkeğe verilmesine, erkek yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı kadın vekili karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin, kadının hayatında biri var diye kastettiği kişinin kadının patronu olduğunu ve bu kişinin yanında sigortalı olarak çalıştığını, aralarında herhangi bir gönül ilişkisi olmadığını, evlendiklerinde kayınvalidesi ile birlikte yaşadığını, erkeğin annesinin sürekli sorun yaşattığını ve tarafların evliliklerine müdahale ettiğini, kadının sürekli eşine ve onun ailesine baktığını, erkeğin maddî ve manevî olarak yanında olmadığını, kadının evlere temizliğe giderek ailesine baktığını, erkeğin çocuğuna bakmadığını, evine ilgisiz olduğunu iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, kadın için aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ortak çocuk için aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesine, yasal faizi ile 50.000,00 TL manevî tazminatın erkekten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenen davacı tanıklarının beyanları ile davalı-karşı davacının sadakatsiz davranışının ispatlandığı ve bu hareketi ile ağır kusurlu kabul edildiği, davalı -karşı davacının ise bildirdikleri tanıkların dinlenemediği, verilen süreye rağmen davalı-karşı davacı tanıklarının adreslerini bildirmediği, duruşmada hazır edemediği ve davasını ispatlayamadığı gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, sosyal inceleme raporu, çocuğun babası ile yaşadığı ve babasını istediği yönündeki görüşü dikkate alınarak ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, anne ile çocuk arasında belirlenen zamanlarda kişisel ilişki tesisine, erkek yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminatın kadından alınarak erkeğe verilmesine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı- karşı davacı tarafından bildirilen tanıkların dinlenmeden eksik inceleme sonucu karar verildiğini, tanıklar dinlenmeksizin tahkikat aşamasının bitirilmesinin kanuna aykırı olduğunu, tanık A. S. 'nun adresini bildirmek üzere taraflarına süre verildiğini, tanık N. T.'ün adresini bildirmek üzere taraflarına süre verilmediğini, duyuma dayalı erkek tanıklarının beyanlarına göre hüküm kurulduğunu, kadının eşini aldatmayıp A. S. isimli kişinin onun patronu olduğunu, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesi gerektiğini, çocuğun mahkemece dinlenmeden hüküm kurulduğunu, erkek lehine tazminat takdiri ve miktarının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılarak asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini beyan ederek,kusur belirlemesi, asıl boşanma davasının kabulü, karşı boşanma davasının reddi, velâyet, kabul edilen maddî ve manevî tazminat ile miktarları yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı- karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, asıl boşanma davasının kabulü, karşı boşanma davasının reddi, velâyet düzenlemesi, kabul edilen maddî ve manevî tazminat ile miktarları yönlerinden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadına yüklenen kusurun gerçekleşip gerçekleşmediği, erkeğe yüklenecek kusur bulunup bulunmadığı, boşanma davasını kabulün yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, kadının tanıklarının dinlenmemesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak erkeğin maddî ve manevî tazminata hak kazanıp kazanmayacağı, tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, velâyetin babaya verilmesinin çocuğun yüksek menfaatine olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci, 323 üncü, 324 üncü, 327 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.