Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3837 E. 2024/1308 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesi ve hükmedilen tazminat miktarının doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin davacı kadına karşı ilgisiz davranışları, güven sarsıcı davranışlarda bulunması ve evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesindeki tam kusuru gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin boşanma ve tazminata hükmeden kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1089 E., 2023/436 K.

DAVA TARİHİ : 16.12.2019

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü, gerekçenin düzeltilmesi ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 11. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/788 E., 2021/181 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü gerekçenin düzeltilmesine ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin annesinin müvekkilini istemediğini, annesinin etkisinden kurtulamayarak onun davranışlarına ses çıkarmadığını, sürekli akşamları dışarı çıkıp eve geç geldiğini, sürekli alkol tükettiğini, hafta sonları da babası ile birlikte Bayındır ilçesindeki tarlaya giderek vaktini orada geçirdiğini, müvekkiline zaman ayırmadığını, her gün kredi kartlarından yüksek miktarlarda nakit para çektiğini, telefon kayıtlarına göre değişik otelleri aradığını, başkaca kadınlarla mesajlaştığını, müvekkiline hakaret edip fiziksel şiddete teşebbüs ettiğini, en son yaşanan tartışmada müvekkilinin evden gitmemesi halinde polisle çıkaracağı şeklinde onu tehdit etmesi üzerine müvekkilinin evden ayrılmak zorunda kaldığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde; kadının tavırları nedeniyle müvekkilinin annesi ve kız kardeşinin ortak konuta davet ve kabul edilmediğini, kendi ütüsünü kendisi yapıp çamaşırlarını kendisinin yıkadığını, bankada çalışan müvekkilinin ticari kredi temsilcisi olduğundan işi nedeniyle akşamları da telefon görüşmeleri yaptığını, davalı kadının maaşını kendi şahsi giderleri için kullanıp ayrıca ailesine destek olduğunu, filli ayrılık döneminde babasının davalı erkeğin üzerine yürüdüğünü, davacının buna engel olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava her ne kadar boşanma talebiyle açılmış ise de, kadının erkek eş ile aralarında şiddetli geçimsizlik olduğu ve erkeğin kusurlu davranışları sebebiyle evlilik birliğinin devamına imkan kalmadığı şeklindeki iddiaları göz önüne alındığında, kadının tanıklarının beyanlarının bir kısmı 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabulü elverişli beyanlar olsa da, bir kısım davacı tanıklarının beyanları da sebep ve saikle açıklanamayan inandırıcı olmaktan uzak izahlar olduğu, yapılan yargılama ve toplanan delillerle ve tanık beyanları ile davalı erkeğe kusur olarak izafe edilen davranışların ispatlanamadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine. tarafların sosyal ekonomik durumu birbirine eşit olduğundan davacı kadının nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece delillerin tüm yönleriyle toplanmadığını, eksik delil ile hüküm kurulduğunu, delil listesinde bahsi geçen telefon dökümleri, whatsapp yazışmaları, mail dökümleri, uçak bileti, banka ekstrelerini istinaf dilekçesine eklediklerini, bu delillere göre davalının çoğu zaman dışarıda hayat kadınları ile değişik otel ve mekanlarda kaldığını, çoğu zaman eve geç saatte ve alkollü olarak geldiğini, davalının kullandığı her iki hattın Şubat -Aralık 2019 tarihleri arasındaki dökümlerinin celp edilmediğini, zira bu telefon dökümlerinde davalının sürekli olarak gece klüplerini, hayat kadınlarını, travestileri ve bunlarla zaman geçirmek için değişik otelleri aradığının sabit olduğunu, buna göre davalının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını belirterek reddedilen boşanma davası yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin davacı kadına karşı ilgisiz davrandığı, sıklıkla akşamları ve hafta sonları dışarı çıkarak kadını yalnız bıraktığı, tanık Merve'nin beyanlarına göre " bu benim hayatım sen karışamazsın, geldiğime, gezdiğime, içtiğime karışamazsın, geldiğime dua et," demek suretiyle onu küçük düşürdüğü, davalı erkek tarafından kullanıldığı konusunda ihtilaf bulunmayan 0542 359 11 24 nolu hat ile 18.10.2019 tarihinde sabaha karşı 02.30 ve 02 .43 sıralarında kendisini internet ortamında E.E olarak tanıtan izmir travestileri reklamı bulunan hattı arayarak görüşme yapmak suretiyle güven sarsıcı davranışta bulunduğu, davalı erkek tarafından İlk Derece Mahkemesi kararı istinaf edilmediğinden davacı kadına kusur izafe edilemediği, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile; davacı kadının reddedilen boşanma davası ile fer'ilerine yönelik istinaf başvurularının kabulü ile kadının kusursuz erkeğin tam kusurlu olduğunun tespitine hükmün gerekçesinin düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının tümden kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, davacı kadın lehine vekâlet ücreti ve yargılama gideri takdirine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının evlilik birliği ile bağdaşmayan kötü niyetli, kusurlu davranışları , evlilik birliği kurulmadan önce aldığı kredi banka kayıtlarını gizleyerek evlilik birliği içinde göstermeye çalışarak tazminat taleplerine gerekçe oluşturduğu,evlilik birliği içinde ailesine desteklerini gizleyerek sürdürmesinin tazminat talebi için gerekçe oluşturduğunu belirterek, kusur belirlemesi, kabul edilen tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, tazminat hükümleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,174 üncü 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.