Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3861 E. 2023/2470 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, Yargıtay'ın daha önce nafakalar ve tazminat miktarlarını az bularak bozma kararı verdiği dosyada, yerel mahkemenin bozmaya uyarak verdiği yeni karara karşı yapılan temyiz itirazlarının incelenip incelenemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, bozmanın kapsamı dışında kalan hususlar kesinleştiği ve bozmaya uyularak verilen karar karşı taraf lehine kazanılmış hak oluşturduğu için, davacı erkeğin bozma kapsamı dışında kalan hususlara ve bozmaya uyularak hükmedilen nafa ve tazminat miktarlarına yönelik temyiz itirazlarının incelenemeyeceği gerekçesiyle yerel mahkeme kararını onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/387 E., 2021/540 K.

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi esastan ret kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalı kadın yararına dava tarihinden karar kesinleşinceye kadar aylık 750,00 TL tedbir nafakası, kararın kesinleşmesi ile birlikte aylık 750,00 TL yoksulluk nafakası, 25.000,00 TL maddî tazminat ve 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2012 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocukları olduğunu, erkek tarafından kadın aleyhine Kızıltepe 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2014/81 Esas, 2014/391 Karar sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığını, davanın reddedildiğini, ret kararının 04.12.2014 tarihinde kesinleştiğini, tarafların fiilen bir araya gelmediğini iddia ederek davanın kabulü ile fiili ayrılık hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, işbu dava ile ilgili yargılama yapmakla görevli ve yetkili mahkemenin Nizip Aile Mahkemesi olduğunu ve yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, erkeğin dava dilekçesinde dayandığı vakaların gerçeği yansıtmadığını, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu, hastalığını kadından gizlediğini iddia ederek davanın reddini, aksi kanaate varılacak olması durumunda kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakası, 750,00 TL yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî tazminat, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin 14.01.2019 tarih ve 2018/173 Esas, 2019/12 Karar sayılı kararı ile, erkek tarafından kadın aleyhine Kızıltepe 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2014/81 Esas, 2014/391 Karar sayılı dosyası ile boşanma davası açtığını, davanın reddedildiğini, tarafların üç yıllık süre içerisinde bir araya gelmediğini ve 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin dördüncü fıkrasının şartlarının oluştuğunu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadını sebepsizce istemeyen ve evlendikten kısa bir süre sonra kadını babasının evine götüren erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunu'nun 166 ıncı maddesinin dördüncü fıkrası hükmü uyarınca boşanmalarına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 10.000,00 TL maddî tazminat, 10.000,00 TL manevî tazminat, kadının çalışmadığı, herhangi bir gelirinin olmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasına karar vermiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf yoluna başvurmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 21.10.2020 tarih ve 2019/1463 Esas, 2020/1442 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince kusur belirlemesinin ... yapıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, evlilik tarihi, kusur dereceleri, boşanma yüzünden zedelenen menfaatler dikkate alındığından takdir edilen tazminatların ve nafakaların miktarlarının makul olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V.BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ SÜREÇ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönünden, davalı kadın vekili tarafından tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden temyiz yoluna başvurulmuştur.

2.Dairenin, 10.02.2021 tarih, 2021/39 Esas, 2021/1168 Karar sayılı ilamı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığından kadın yararına takdire edilen tazminatların ve yoksulluk nafakasının miktarlarının az olduğu, 4721 sayılı Kanunu'nun 169 uncu maddesi hükmü uyarınca kadın yararına dava tarihinden itibaren tarafların ekonomik ve sosyal durumları da dikkate alınarak uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği belirtilerek kadın vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, erkek vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönlerden bozulmasına, temyize konu diğer yönlerden onanmasına dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların boşanmalarına ve kusur belirlemesine ilişkin kararın kesinleştiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilik süresi, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 25.000,00 TL maddî tazminat, 25.000,00 TL manevî tazminat, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu bir davranışının bulunmadığı, çalışmadığı, düzenli ve sürekli gelir getiren işi olmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği dikkate alınarak kadın yararına dava tarihinden karar kesinleşinceye kadar aylık 750,00 TL tedbir nafakası ve kararın kesinleşmesi ile birlikte aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, kadının ortak konutu terk ettiği boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğu, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ve tazminatların şartlarının oluşmadığı, miktarların çok olduğu, gerekçenin yetersiz olduğu belirtilerek; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasında bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşen ve bozmaya uyulmakla usuli kazanılmış hak oluşturan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının yeniden incelenip incelenemeyeceği, davalı kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddî tazminat, manevî tazminat miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete ve tarafların sosyal ve ekonomik durumuna uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ... ve 371 ... maddeleri. 4721 sayılı Kanunu'nun 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ... ve 51 ... maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.