"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/302 E., 2022/3082 K.
DAVA TARİHİ : 07.08.2018
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Malatya 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/825 E., 2019/1068 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince - boşanma davasının ve tedbir nafakası isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; erkeğin paranoyak düşüncelerle kadına yaklaşmaya başladığını, kadına hitaben "bizi takip ediyorlar şu sokakta ki arabadan şüpheleniyorum, seni iki aydır takip ediyorum" şeklinde kadına sözler söylediğini, maddî ve psikolojik şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, evlilik birliğinin yükümlülüklerini yerine getirmediğini , kişisel temizliğine dikkat etmediğini iddia ederek, fiilen yaklaşık 5 yıldır ayrı yaşadıklarını iddia ederek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasının, 5.000,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesin talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı erkek cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tanıkların, tarafların müşterek konutunda ve müşterek hayatında gerçekleşen olaylara ilişkin somut ve görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı, davacı tanıklarının beyanında davalının hiperaktif olduğu ve bir takım şüpheli tavırları olduğu belirtilmiş ise de tarafların 2008 yılından beri evli olduğu, her iki tarafın yurt dışında yaşadığı ve çalıştığı dikkate alındığında, davalıya yönelik paranoyak davranış iddialarının da isbat edilemediği, davacı davalının paranoyak olduğuna ilişkin bugüne kadar herhangi bir tedavi gördüğünü iddia etmediğine göre sadece bu iddia nazara alınarak davalının vesayeti gerektiren hastalığı hususunun tetkikine ihtiyaç görülmediği, çünkü sadece soyut hastalık iddiasının vesayet konusunda tahkikat yapılmasına imkan vermeyeceği, davalının bu hususta herhangi bir tedavi gördüğüne ilişkin belge ya da iddia bulunmadığından vesayet hususunda araştırma yapılmadığı, davacının davasını isbat edemediği, davalı erkeğe atfedilen kusur isnatlarının ispat edilemediği gerekçesi ile açılan davanın reddine, davacı kadının sosyal ekonomik araştırması yapılamadığından (davacının İngiltere'de yaşadığı belirtilmekle) davacının çalışıp çalışmadığı tesbit edilemediğinden davacının tedbir nafakası talebinin de reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanık ifadelerini dikkate almamanın hukuka aykırı olduğunu, evliliğin fiilen bitmesinde davalı kocanın kusurlu olduğunu, tarafların uzun süredir ayrı yaşadıklarını, boşanma davasının reddedilmesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini, dava ve taraf ehliyetinin kamu düzenine ilişkin olup mahkemelerce doğrudan doğruya göz önünde tutulduğunu, davalının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediği hususunun araştırılması ve bekletici mesele yapılmasının gerektiğini, tedbir nafakasının reddinin de hukuka aykırı olduğunu, sözlü yargılama için gün vermeden doğrudan karar verildiğini, delillerin de büyük çoğunluğunun toplanmadan karar verildiğini beyan ederek, kusur belirlemesi, fiil ehliyeti, boşanma davasının ve ferilerinin reddi, vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, boşanma davasının ve ferilerinin reddi, vekâlet ücreti ve yargılama gideri yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise erkeğe yüklenecek kusur bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, davacı lehine tedbir nafakasına hükmedilmemesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 ,uncu, 174üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.