Logo

2. Hukuk Dairesi2023/387 E. 2023/2901 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, manevi tazminat ve yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği ve miktarlarının tespiti uyuşmazlığıdır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan kusur belirlemesinin ve hükmedilen manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarının usul ve yasaya uygun olduğu, erkeğe yüklenen sadakatsizlik kusurunun güven sarsıcı boyutta kaldığının anlaşıldığı gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/2226 E., 2022/1112 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 19. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/533 E., 2019/581 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili ve davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkeğin tüm, kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine davacı kadın vekili ve davalı erkek tarafından karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kadına fiziksel, duygusal, ekonomik, cinsel şiddet ve baskı uyguladığını, ailesinin etkisinde kaldığını, ailesinin evliliğe ve ev düzenine sürekli olumsuz müdahalelerde bulunduklarını, kadını dışlandığını, evden kovulduğunu, hakaret ve küfürler edilerek şiddet uygulandığını, erkeğin başka kadınlarla gönül ilişkisi yaşayarak sadakate aykırı davrandığını, kadını başkalarından para almaya zorladığını, şiddet uygulayarak elinden parasını aldığını iddia ederek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Dava dilekçesi davalıya 29.06.2018 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı süresi içinde cevap sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşini yalnız bıraktığı, maddî yükümlülüklerini yerine getirmediği, baba evine git, istemiyorum, boşanalım dediği, başka bir kadınla görüşerek sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı asıl ve davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davalı asıl istinaf dilekçesinde özetle; iddiaların ispat edilmediğini, gerekçenin yetersiz olduğunu, şahitleri bulunduğunu, kadının tanık ifadelerine itibar edilemeyeceğini, nafaka ve tazminatların esasının yerinde olmadığını, miktarlarının fahiş olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davacı kadın vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin istinaf talebinin reddi ile kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve manevî tazminat miktarlarının yetersiz olduğunu ileri sürerek karar kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının usulüne uygun olarak sunduğu dilekçelerinde dayandığı çekişmeli vakıalardan, hüküm tesisine esas alınarak erkeğe yüklenen kusurlar dosya kapsamında kadın tarafından sunulan delillerden görgüye dayalı, tutarlı, somut tanık anlatımları ile kanıtlanmış olmakla yerinde ve isabetli olduğu, erkek tarafından yasal süresi içinde cevap dilekçesi sunulmaması nedeniyle mahkemece kadına kusur yüklenilmemesi, erkeğin yaşanan olaylarda kusurlu kabul edilmesi ile dava açmakta haklı bulunan kadının yasal koşulları gerçekleşen davasının kabulüne karar verilmesinde usul ve esas yönlerinden bir isabetsizlik olmadığı, süresinde cevap dilekçesi vermeyen erkeğin yeniden delil toplanılmasına ilişkin istinaf talepleri yerinde olmadığı, boşanmaya neden olaylarda tam kusurlu davranışlarının aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği, yargılama sırasında çalışmaya başlayan ancak asgari ücret seviyesinde geliri bulunduğu anlaşılan kadının ihtiyaç içerisinde olduğu ve boşanma sonrasında da yoksulluğa düşeceği sabit olduğu, kadının manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince erkeğin tüm, kadının diğer istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

2.Mahkemece belirlenen ve gerçekleşen kusurların yanında erkeğin kadına fiziksel şiddet uygulayarak hakaret ettiği, erkeğe yüklenen kusurların niteliği yönünden kararın kusur gerekçesi düzeltildiği, kadın yararına belirlenen tazminat miktarlarının kusurun niteliği, derecesi, kadının ihtiyaçları gözönüne altığında az olduğu, evlilik süresi, kadının yaşı, çalışmaya engel hali olmaması, yeniden evlenebilme şansı dikkate alınarak kadın yararına toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kadının istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına 20.000,00 TL manevî tazminat ile boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren 15.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı asıl ve davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı asıl temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, sadece tanık beyanları ile karar verilmesinin hatalı olduğunu, belirlenen tazminat ve nafakanın şartlarının oluşmadığı ve miktarlarının yüksek olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tüm yönlerden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davacı kadın vekili katılma yoluyla temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kadın yararına belirlenen manevî tazminat ile toptan yoksulluk miktarının yetersiz olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının manevi tazminat ve yoksulluk nafakası miktarı yönlerinden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası koşullarının oluşup oluşmadığı ile miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci, 51 inci, 52 nci ve 58 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle erkeğe kusur olarak yüklenilen sadakatsizlik vakıasının güven sarsıcı boyutta kaldığının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili ile davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.