"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3013 E., 2022/3125 K.
DAVA TARİHİ : 18.10.2016 - 07.11.2016
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Siirt Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/59 E., 2022/186 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile kararın kaldırılarak dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının sinirli yapısı, kendisine ve müvekkiline zarar veren saldırgan davranışları, psikolojik rahatsızlıkları, hakaretleri nedeniyle evliliğin çekilmez hale geldiğini belirterek tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin ailesi ve önceki evliliğinden olan çocuklarının tarafların evliliğini benimseyemediğini, müvekkile fiziki ve psikolojik şiddet uyguladığını, en son erkeğin ailesinin şiddetinden dolayı polisle birlikte evden ayrıldığını, müvekkilinin boşanmak istemediğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile aylık 2.500.00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, boşanmaya karar verilmesi halinde 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 29.04.2019 tarih ve 2019/68 E., 2019/27 K. sayılı kararı ile, tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve toptan 12.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde erkek vekili, kadının davasının kabulü, kusur tespiti ve nafakalar; kadın vekili ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ve nafaka miktarları, vekâlet ücreti ve yargılama gideri yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 18.01.2021 tarih ve 2019/2223 E., 2021/127 K. sayılı kararı ile davalı karşı davacı kadının vesayet altına alınıp alınmasının gerekip gerekmediği hususunun araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi için kararın kaldırılarak dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı karşı davacının rahatsızlığının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına götüren olaylarda kusurlu davranışlar sergilemesine etkili olduğu, kadının tedaviyi reddettiği dönemlerde davranışlarını olumsuz etkilediği, erkeğin ise bu durumu bilmesine rağmen eşine tedavi sürecinde destek olmaması sebebiyle tarafların eşit kusurlu olduğu, kadının darp iddiasının ispatlanmadığı belirtilerek her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve ülkemizdeki asgari geçim standartları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumu, evlilik süresi, davalı karşı davacının boşanma kararı kesinleştikten sonra yeniden yetim aylığı alabileceği, çalışmasına engel olacak bir fiziki engelinin bulunmaması, irad şeklinde hükmedilen yoksulluk nafakasının taraflar arasındaki husumetin çoğunlukla devamına sebebiyet vermesi dikkate alınarak toptan 25.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı karşı davalı erkek vekili özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı karşı davacı kadın vekili özetle; eksik araştırma yapıldığını belirterek erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ve toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi, nafakaların miktarı, vekâlet ücreti ve yargılama gideri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları, her iki davanın kabulüne ilişkin kararın doğru olduğu, kadın yönünden 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesi şartlarının bulunmadığı, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücüne, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre İlk Derece Mahkemesince davalı karşı davacı lehine takdir edilen tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarının makul olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı karşı davalı erkek vekili özetle; istinaf sebeplerini tekrar ederek kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir
2. Davalı karşı davacı kadın vekili özetle; istinaf sebeplerini tekrar ederek erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ve toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi, nafakaların miktarı, vekâlet ücreti ve yargılama gideri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin boşanma davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kadının boşanmaya ilişkin bir davasının bulunup bulunmadığı, kadının davasının kabulünün yerinde olup olmadığı, kadının tazminat taleplerinin reddinin ve kadın yararına toptan yoksulluk nafakası ödenmesi kararının isabetli olup olmadığı, isabetli ise kadın yararına hükmedilen nafakaların miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, kadın aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücreti takdirinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 24 üncü, 26 ncı, 323 üncü ve 326 ncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci, 176 ncı ve 197 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı karşı davacı kadının tüm, davacı karşı davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Davalı karşı davacı kadın cevap ve karşı dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında boşanma davasının reddine karar verilmesini, Mahkeme aksi kanaatte olursa nafaka ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesini istemiş; karşı dava olarak ise tedbir nafakası talep etmiştir. Davalı karşı davacı kadının karşı davası nispi harç yatırılmak suretiyle açılan 4721 sayılı Kanun'un 197 inci maddesine dayalı bağımsız tedbir nafakası istemine ilişkin olup kadının boşanma talebi bulunmamaktadır. O halde delillerin bu çerçevede değerlendirilerek tedbir nafakasına ilişkin karşı dava hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, istek dışına çıkılarak, boşanmaya karar verilmesi doğru olmamıştır. (6100 sayılı Kanun md. 24 ve 26).
3.Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere kadının tanık beyanlarına göre evlilik birliği içerisinde kışın sabahlara kadar balkonda sigara içtiği, yatakta değil yerde yattığı ve en son intihara teşebbüs ettiği, bu şekilde zaman zaman evlilik birliğini sarsan olumsuz davranışlar sergilediği sabit olup buna karşılık erkeğe yüklenen "eşine tedavi sürecinde destek olmama" vakıasına kadın tarafından dilekçeler teatisinde dayanılmadığı, dayanılmayan vakıanın hükme esas alınmasının mümkün olmadığı, bu vakıanın erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği gibi erkeğin başkaca kusurlu bir davranışının da ispatlanamadığı anlaşılmıştır. Gerçekleşen bu duruma göre boşanmaya neden olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle iken Mahkemece hatalı değerlendirme ile tarafların eşit kusurlu olduklarına dair kusur belirlemesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
4.4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesinin birinci fıkrasına göre boşanma yönünden yoksulluğa düşecek taraf kusuru daha ağır olmamak koşulu ile diğer taraftan mali gücü oranında süresiz nafaka isteyebilir. Yukarıdaki paragrafta açıklandığı üzere davalı karşı davacı kadın boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurludur. Tam kusurlu eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedilemez. O halde kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar vermek gerekirken, yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulüne karar verilmesi hatalı olup kararın bu gerekçeyle bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadının karşı davası, kusur belirlemesi ile kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının kadının karşı davası, kusur belirlemesi ile kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası yönlerinden BOZULMASINA,
3.Davalı karşı davacı kadının tüm, davacı karşı davalı erkeğin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Suveybe'ye yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Turan'a iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.01.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.