"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1269 E., 2022/2508 K.
DAVA TARİHİ : 29.06.2020
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kilis Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/343 E., 2022/30 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin ekonomik, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, sürekli alkol aldığını, müvekkili aşağıladığını, hakaret ettiğini, aldattığını belirterek tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye tevdiine, aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak, aylık 3000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, faizi ile 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı erkeğin davacı ve ortak çocukları evden kovması nedeniyle tarafların dava açılmadan önce ayrı yaşamaya başladıkları, davalının sürekli alkol ve uyuşturucu tükettiği, alkolün etkisiyle sürekli tartışma çıkardığı, davacıyı ve ortak çocukları tehdit ettiği, eşinin ve çocuğun ihtiyaçları ile ilgilenmediği, onlara ekonomik, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığı, davalının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, tahsilde tekerrür olmayacak şekilde davacı kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 1.100,00 TL yoksulluk, çocuk yararına aylık 825,00 TL iştirak nafakasına, koşulları oluştuğundan kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata. karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma ve kusura itiraz etmediğini belirterek tazminat ve nafaka miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma ve velâyet hususuna itiraz etmediğini, daha önce açılan nafaka davasının boşanma davası açıldığı gün hükümsüz kalacağını, nafakalar konusunda bu dosyada bir değerlendirme yapılmasını gerektiğini belirterek kusur, tazminat ve nafaka miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile eldeki dosyada 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesine göre tedbir nafakası talebi bulunmasına göre olumlu/olumsuz karar verilmemiş olması yanlış olmuş ise de, davacının bu durumu istinafa konu etmediğinden hataya değinilmekle yetinilmiş olup, yoksulluk nafakası ile iştirak nafakasının boşanma hükmünün kesinleşmesi ile sonuç doğuracağı da düşünüldüğünde davalı aleyhine bir durum bulunmadığı, boşanmaya neden olan olaylarda davalının tam kusurlu olduğu, 4721 sayılı Kanun'un 175 inci ve 174 üncü madde şartlarının bulunduğu, ilk derece mahkemesince davacı lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile tedbir/yoksulluk/iştirak nafakalarının miktarlarının makul olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili özetle; tazminat ve nafaka miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili özetle; istinaf sebeplerini tekrarla kusur, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile miktarları yönünden kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanma kararının istinaf edilmediği kadın tarafından açılan davada; kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tazminat ve nafakaya hükmedilmesinin, çocuk yararına iştirak nafakası takdirinin yerinde olup olmadığı ve yerinde ise tazminat ve nafaka miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun bulunup bulunmadığı ile tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakalarının başlangıç tarihleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 182 nci, 327, ve 328 inci ve 330 uncu maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3.Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davacı kadın ve ortak çocuk için hükmedilen nafakaların dava tarihinden itibaren tedbir, kararın kesinleşmesinden itibaren yoksulluk ve iştirak nafakası olarak hüküm ifade ettiğinin anlaşılmasına göre davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.
3. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
4. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, velâyeti anneye verilen ortak çocuk 2006 doğumlu Sümeyra yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun’un hakkaniyet ilkesi ile ilgili 4 üncü maddesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının ve ortak çocuk Sümeyra lehine hükmedilen iştirak nafakasının miktarı yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının ve ortak çocuk Sümeyra lehine hükmedilen iştirak nafakasının miktarı yönlerinden BOZULMASINA,
3.Davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden Süleyman'a yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden ...'a iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.