"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/263 E., 2023/391 K.
DAVA TARİHİ : 31.07.2017
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Manisa 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/615 E., 2019/639 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın (asıl) dava dilekçesinde özetle; davalı ile ortak bir ev aldıklarını, kendisinin de katkıda bulunduğunu, davalının tutarsız hal ve hareketleri ile hakaretlerinin birliği sarstığını, davalının arkadaşının kendisine göz koyduğunu bunu davalının bilmesine rağmen göz yumduğunu belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, velâyetin tarafına tevdii ile çocuk lehine aylık 500,00 TL nafakaya, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, evin satılarak bedelinin yarısının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı kadın cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı erkeğin hakaret edip küçük düşürücü davranışlarda bulunduğunu, Yaşar diye bir arkadaşıyla sürekli görüşüp mesajlaştığını, bu kişiye kendisinden habersiz borç verdiğini belirterek dava dilekçesindeki taleplerini tekrar etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı erkek (asıl) cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, işe girdikten sonra evle ve çocukla ilgilenmediğini, son olarak davacının telefonuna bakmak istemesine karşın kadının buna izin vermemesi üzerine tartışma çıktığını, olayın kapandığını ancak davacının evi terk ettiğini, ailesinin istemediğini söyleyerek birleşmeye yanaşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
2.Davalı vekili 15.10.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile, kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, müvekkilin telefonuna Muharrem adlı kişiden gelen mesajlara göre eşinin bu kişiyle ilişkisi olduğunu öğrendiğini belirterek mesaj kayıtlarını sunmuş ve davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin evlilik birliğini yerine getirmesi gereken sorumlulukları konusunda ilgisiz davrandığı, ailenin ekonomik geleceğini tehlikeye düşürdüğü, arkadaşları adına krediler çektiği, davacıya hakaret içeren ve küçük düşürücü sözler söylediği, kadının sadakatsiz davranışın ispat edilemediği, davacı tarafça davalıya dava devam ederken "benim için yaptıklarını inkar etmiyorum, ben senin kalbini, sevgini hak etmiyorum" şeklinde mesajlar çekilmiş ise de; mesaj içeriklerinden davalının affedildiğine ilişkin bir beyanın olmadığı, davalı erkeğin kusurlu hareketleri ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesiyle tarafların boşanmalarına, sosyal inceleme raporu, küçüğün annesi ile birlikte yaşadığı, anne bakım ve sevgisine öncelikle ihtiyaç duyduğu, çalışma saatlerinde teyzesinin ilgilendiği, ihtiyaçlarının karşılandığı hususları göz önüne alınarak velâyetin anneye tevdiine, aylık 250.00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibari ile 350,00 TL ye çıkarılmasına, kesinleştikten itibaren iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına koşulları oluştuğundan 8.000,00 TL maddî tazminata, manevî tazminat talebinin reddine, dava dilekçesinde talep edilen ev ile ilgili açıklama yapılmadığından bu yönden davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili özetle; kusur, reddedilen manevî tazminat, maddî tazminat ve iştirak nafakasının miktarı, ev ile ilgili usulden ret kararı yerine açılmamış sayılmasına karar verilmemesi yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde hakaret ve küçümseme vakıalarına dayanılmadığını, davacının mesajlarından müvekkili affettiğinin anlaşıldığını, kadının sadakatsiz olduğunu belirterek davanın kabulü, kusur tespiti, maddîtazminat, velâyet, nafakalar, yargılama gideri ve vekâletücretine yönelik İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kadın vekilinin maddîtazminata, manevî tazminata, iştirak nafakasına ve ev ile ilgili talebe yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile bu hususlarda yeniden hüküm tesisine, kadın yararına 35.000,00 TL maddî tazminata, 35.000,00 TL manevî tazminata, çocuk için aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, davacı kadının ev ile ilgili talebi hakkında davanın açılmamış sayılmasına, kadının sair, erkeğin tüm istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek özetle; istinaf sebeplerinin tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak davanın kabulü ve fer'îleri yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulünün gerekip gerekmediği, kadın yararına maddî ve manevî tazminat takdirinin isabetli, miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin yerinde olup olmadığı ve çocuk yararına nafaka takdirinin ve miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, davalı aleyhine yargılama gideri ve vekâletücreti takdirinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü, 326 ncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu, 335 inci ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz eden tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
IV. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.