"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/26 E., 2023/206 K.
DAVA TARİHİ : 25.09.2018-15.10.2018
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 17. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/704 E., 2019/657 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının eşine ve çocuğuna uzun zamandır çok ilgisiz davrandığını, birlikte zaman geçirmediğini, eve geç geldiğini, 2018 yılında beri müvekkili ve oğlunun alt kattaki dairede ailesinin yanında yaşadığını, cinsel birliktelik olmadığını, sosyal medya üzerinden başka erkeklerle yazıştığını, bekarmış gibi fotoğraflar koyduğunu ileri sürerek tarafların boşanmalarına, velâyetin müvekkiline tevdiine, aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, faizi ile 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; hukuka aykırı delillerin dikkate alınmayacağını, erkeğin müvekkilin telefonuna kaçak yazılım yüklediğini, yazışmalarını takip ettiğini, fiziki ve psikolojik şiddet uyguladığını, müvekkilin ailesiyle görüşmesine engel olduğunu, müvekkili aldattığını, gerek müvekkil gerekse de çocukla ilgilenmediğini, yatak odası sırlarını başkasına anlattığını, çocuğu annesine karşı doldurduğunu, aldatma olayından sonra evlerini ayırdığını belirterek tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye tevdiine, 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, faiziyle 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı karşı davalı erkeğin eşine yönelik hakaretlerde bulunduğu, başka kadınlarla görüşerek güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, çıkan tartışmalarda davalı karşı davacı kadının da eşine yönelik hakaret ettiği, eşinin kişisel eşyalarını evlerinin bahçesinde ateşe verdiği, tarafların uzun süre aynı binada farklı dairelerde yaşamaya başladıkları, eşlerin her ikisinin de birlik görevlerini ihmal ettiği, davalı karşı davacı kadının yazışmalarının hukuka aykırı nitelikte elde edilmesi nedeniyle sunulan yazışmalara itibar edilemediği, erkeğin ağır kusurlu, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle davaların kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca boşanmalarına, velâyetin babaya tevdiine, çocuk için aylık 250,00 TL tedbir ve 300,00 TL iştirak nafakasına, kadın için 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının yazışmalarına itibar edilmemesinin doğru olmadığını, müvekkilinin kadının şifresini bildiğini belirterek kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevî tazminat yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin sadakatsiz olduğunu ve şiddet uyguladığını belirterek erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevî tazminat ve nafakanın miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin dava dilekçesinde kişisel eşyalarının davalı karşı davacı kadın tarafından ateşe verildiği ve kadının hakaret ettiği vakalarına yer verilmediği gibi kadına küfür ettiğinin sabit olduğu ne var ki hakaret ettiğinin ispatlanmadığı, hukuka aykırı elde edilen delillerin hükme esas alınamayacağı gerekçesi ile kadının kusura ve manevî tazminatın miktarına, erkeğin ise vakıalara ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile; "kadının kusurlarından, erkeğin eşyalarını ateşe verme, hakaret vakıalarının çıkarılmasına, erkeğin kusurlarından ise hakaret vakıasının çıkarılıp kadına küfür ettiği vakıasının eklenmesine", kadın yararına hükmedilen manevî tazminatın az olduğu gerekçesiyle 40.000,00 TL manevî tazminata, tarafların sair istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı karşı davalı erkek vekili özetle; istinaf sebeplerini tekrar ederek kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi ve manevî tazminat yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulünün gerekip gerekmediği ve kadın yararına manevî tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü, ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 174 üncü maddenin ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı karşı davalı erkek vekili tarafındah temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.