"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3134 E., 2023/407 K.
DAVA TARİHİ : 07.02.2017
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının, kadın lehine hükmedilen manevî tazminatın az olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın lehine hükmedilen manevî tazminatın miktarı artırılmak suretiyle talebin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilerek çocuk lehine aylık 850,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın lehine aylık 850,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle, evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 09.05.2019 tarih ve 2017/90 Esas, 2019/191 Karar sayılı kararıyla; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda haksız eylemleriyle evliliğin bitmesine neden olan, eşine fiziksel ve psikolojik şiddet uygulayan ve sadakatsiz olduğu sabit değilse de davranışlarıyla çevrede bu algının oluşmasına neden olan erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadın lehine manevî tazminata hükmedilmesinin yasal koşullarının bulunduğu, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği ve uzman raporu ve annenin velâyetten vazgeçmesi dikkate alındığında ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesinin uygun olacağı gerekçesiyle; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk Salih'in velâyetinin babaya verilerek anne ile çocuk arasında kararda belirtilen zamanlarda kişisel ilişki tesisine, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine ve 7.500,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili yoksulluk nafakası talebinin reddi ve manevî tazminatın miktarı yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 01.04.2022 tarih ve 2020/271 Esas, 2022/741 Karar sayılı kararıyla; düzenli işi bulunmayan kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği ve kadın lehine hükmedilen manevî tazminatın miktarının az olduğu gerekçesiyle; davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL manevî tazminatın, kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte, erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili yoksulluk nafakası ve manevî tazminatın miktarı yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 27.10.2022 tarih ve 2022/5699 Esas, 2022/8650 Karar sayılı kararı ile, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen manevî tazminatın az olduğu gerekçesiyle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışındaki temyize konu hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararına uyulmasına karar verilerek 50.000,00 TL manevî tazminatın, kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin kusurları dikkate alındığında kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve manevî tazminatın az olduğu ve kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmemesinin doğru olmadığını belirterek; kesinleşen hususlar ve manevî tazminatın miktarı yönünden temyize başvurmuştur.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; manevî tazminatın miktarının fazla olduğunu belirterek; manevî tazminatın miktarı yönünden temyize başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, manevî tazminatın miktarı dışındaki hususlar kesinleşmiş olmakla, bozma kararına uyulmasına karar veren Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın amacına uygun olup olmadığı ve kadın lehine hükmedilen manevî tazminatın hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın dışındaki temyiz itirazları yersizdir.
2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen manevî tazminat az olup, bozma ilâmının amacına uygun bulunmamıştır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (2.) paragrafta açıklandığı üzere davacı kadın lehine hükmedilen manevî tazminatın miktarı yönünden BOZULMASINA,
2.Davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının yukarıda (1.) numaralı paragrafta belirtiliği üzere REDDİNE,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.