Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3898 E. 2024/501 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa kusurun kimden kaynaklandığı ve erkeğin boşanma davasının kabul edilip edilmeyeceği hususunda ihtilaf.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki tüm deliller, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, uygulanması gereken hukuk kuralları ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2941 E., 2023/420 K.

DAVA TARİHİ : 15.06.2016 - 25.07.2016

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/152 E., 2022/258 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın feragat nedeniyle reddine, karşı davanın esastan reddine karar verilmiştir. Kararın her iki taraf vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile kararın kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın feragat nedeniyle reddine, karşı davanın esastan reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı karşı davalı kadın dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin son zamanlarda çok fazla telefonla uğraşıp sosyal medyada zaman geçirdiğini, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, boşanmak istediğini söylediğini ileri sürerek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, aylık 1000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000.00 TL maddî, 50000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı karşı davalı kadın vekili 27.07.2016 tarihli dilekçe ile davasından feragat etmiştir.

3. Davacı karşı davalı kadın vekili karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarının asılsız olduğunu, iradesi fesada uğratıldığından davasından feragat ettiğini, eşini sevdiğini, evliliği devam ettirmek istediğini belirterek davanın reddini savunmuş aksi halde aylık 1000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, faizi ile 50.000.00 TL maddî, 50000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı erkek vekili karşı dava dilekçesinde özetle; kadının müvekkilini aşağıladığını, hep sorun yaratıp müvekkiline kuşkuyla yaklaştığını, herşeye müdahale ettiğini ve en son arabada bilerek kaza yapılmasına sebebiyet verdiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, 40.000.00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata, yararına aylık 200,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 21.11.2017 tarih ve 2016/599 E., 2017/1092 K. sayılı kararı ile asıl davanın feragat nedeniyle reddine, erkeğin feragat tarihinden sonra da başka bir kadınla görüşmeye devam ettiği, kadının da erkeğe sokakta saldırdığı, onu aşağıladığı ve başka kadınlarla beraber olduğu yönünde şüphe duyduğu, bu durumda erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı kadın vekilince "erkeğin davasının kabulü", davalı karşı davacı erkek vekilince "kusur, kadın için hükmedilen nafakalar ve kendi reddedilen manevî tazminat talebi" yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 20.02.2018 tarih ve 2018/191 E., 2018/182 K. sayılı kararı ile karşı dava dilekçesinin davacı karşı davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilip, karşı davada yazılı yargılama açısından gerekli olan dilekçeler teatisi safhasının tamamlanması beklenerek, ön inceleme, tahkikat ve sözlü yargılama aşamaları da tamamlanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekçesiyle kararın kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin İkinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 05.04.2019 tarih ve 2018/273 E., 2019/298 K. sayılı kararı ile asıl davanın feragat nedeniyle reddine, erkeğin ise tanıklara kadınla barışmak istediğini, kendisini affetmesini belirtmesi üzerine kadının davasından feragat ettiği, erkeğin ise davasına devam ettiği, böylece erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle karşı davanın reddine karar verilmiştir.

D. Bölge Adliye Mahkemesinin İkinci Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı erkek vekilince kendi davasının reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.,

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 02.03.2021 tarih ve 2019/1199 E., 2021/314 K. sayılı kararı ile "davacı-karşı davalı kadının tanıkları yeniden dinlenerek, davalı-karşı davacı erkeğin evlilik birliğini yürütme isteğine bizzat şahit olup olmadıkları, davacı-karşı davalı kadının iradesinin, davalı-karşı davacı erkek tarafından sakatlığa uğratılıp uğratılmadığına yönelik görgüye dayalı bilgilerinin olup olmadığı tanıklara sorularak, yeniden alınacak tanık beyanlarından sonra her iki dava birlikte değerlendirilerek, davacı kadına irade bozukluğunu ispata yarar başkaca herhangi bir delili bulunup bulunmadığı sorularak, bildirdiği takdirde delilleri toplanarak, tarafların tüm talepleri hakkında ve talepler aşılmadan, yeniden yapılacak yargılama sonucuna göre, usulüne uygun şekilde tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek, delilleri tartışılarak, iddia edilen hangi vakıaların sabit görüldüğü ve hangi beyanlara itibar edildiği de açıklanmak suretiyle, Anayasa'nın 141 ve HMK'nın 297 maddesine uygun şekilde yargısal denetime elverişli, gerekçeli ve gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturmayacak ve kaldırılan tüm hususlar yönünden usuli kazanılmış haklar gözetilerek denetlenebilir şekilde karar verilmesi için" kararın kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmiştir.

E.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davanın feragat nedeniyle reddine, karşı davada ise her ne kadar kadın, erkeğin güven sarsıcı eylemde bulunması nedeniyle davalı karşı davacı erkeğin sokakta gömleğini yırtarak küçük düşürerek ve sürekli davalıyı takip ederek kusurlu davranışlarda bulunmuş ise de, davalı-karşı davacı erkeğin bu olaylardan sonra tanık beyanlarından da anlaşılacağı üzere, karısına "davanı geri çek ben de çekeceğim, barışalım yeniden bir araya gelelim" dediği yine dinlenen tanık Beyhan'ı telefonla arayarak "... davasını geri çeksin, ben de geri çekeceğim" şeklinde sözler söylediği, bunun üzerine kadının davasından feragat etmiş olduğu ancak davalı-karşı davacı erkeğin davasına devam ettiği, böylece geçimsizlikte kadının boşanma davası açılmadan önceki kusurlarını da affetmiş olduğu ya da en azından hoşgörüyle karşıladığı, bu kusurların davacı kadına yüklenerek boşanma kararı verilemeyeceği gerekçesiyle karşı davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı her iki taraf vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı karşı davalı kadın katılma yolu ile istinaf dilekçesinde ; asıl davanın ve karşı davanın reddi kararının onanması gerektiğini belirterek tedbir nafakasının yetersiz olması yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı karşı davacı erkek istinaf dilekçesinde özetle; kendi davasının reddi yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin 21.11.2017 tarih, 2016/599 Esas ve 2017/1092 Karar sayılı ilk kararı ile 05.04.2019 tarih, 2018/273 Esas ve 2019/298 Karar sayılı ikinci kararının davacı-karşı davalı kadın tarafından istinaf edilmediği, tedbir nafakası yönünden erkek lehine oluşan usuli müktesep hak gereğince kadın yararına bağlanan aylık 500,00 TL tedbir nafakasının artırılmasının mümkün olmadığı, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle her iki tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı karşı davacı erkek vekili özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf talebinin reddine ilişkin kararının hatalı olduğunu ileri sürerek; erkeğin davasının reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanunun 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.