"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/513 E., 2022/2368 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İskenderun 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/315 E., 2020/259 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı yapılması davalı erkek vekili tarafından talep edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 25.06.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden ... ile vekili Avukat ... ve karşı taraf temyiz eden davacı ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; birliğin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetneye verilmesini, çocuklar için aylık aylık 2.000,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına yasal faizi ile birlikte 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek yasal süre içerisinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı ile davalının evlilik birliği içinde davacıya "psikopat" ve "gerizekalı" diyerek hakaret ettiği, bu hakaretlere ortak çocuğun da şahit olduğu, davacıyı doğumda ve evlilik birliği içinde hem sosyal ortamlarda hem de çocukların bakım ve gözetimi hususunda yalnız bıraktığı, bir kısım tanıkların bu durumlara şahit olduğu gözetilerek davalının kusurlu olduğu, tarafların ortak çocukları ... ve ...'nın anne ile birlikte yaşadıkları ve mahkemede anne ile yaşamak istediklerini beyan ettikleri, uzmanlarca düzenlenen sosyal inceleme raporunda da davacının mevcut yaşam koşulları içerisinde dava konusu ortal çocuklara karşı görev ve sorumluluklarını yerine getirdiği, ortak çocukların velâyetası durumunda onlara karşı velâyeterini yerine getirebileceğinin tespit edildiği gözetilerek küçüklerin velâyet anneye bırakılmasının menfaatlerine olacağı, arafların belirlenen ekonomik ve sosyal durumları, çocukların ihtiyaçları gözetilerek davacı annenin tedbir ve iştirak nafakası taleplerinin kısmen kabulüne karar verildiği, ispat edilen boşanmaya sebep olan olaylarda davalının evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülüklere aykırı hareket ederek kusurlu olduğu anlaşıldığından, boşanma sonucu davacı eşin, bakım, dayanışma ve ekonomik yardımlaşma yönünden davalı eşinin desteğini yitireceği belirlendiğinden, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları ile kusur dereceleri ve hakkaniyet ilkesi gereğince davacının maddîinat talebinin kısmen kabulüne karar verildiği, ispat edilen olaylarda davacının hayat, beden bütünlüğü, sağlık, onur, itibar, özel hayat ve şahsiyet haklarına saldırı niteliğinde bir olayın söz konusu olmadığı ve davacının manevîlerinde bir eksilme meydana gelmediği, davalının boşanmak istediğini beyan etmesi üzerine davacının davalı aleyhine uzaklaştırma kararı talep ettiği hususları gözetilerek hakkaniyet ilkesi gereğince davacının boşanmanın feri niteliğindeki manevînat talebinin reddine karar verildiği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetneye verilmesine, ortak çocuklar için aylık 800,00'er TL tedbir ve 900,00'ar TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, tarafların tazminat taleplerinin reddine, kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, reddedilen manevînat ile maddîinat ve nafaka miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dilekçesinin davalı erkeğe 07.06.2017 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı erkeğin cevap verme süresinin UYAP ortamından 21.06.2017 tarihi saat 00:00'da, fiziki ortamdan 21.06.2017 tarihi mesai saati bitiminde son bulduğu, davalı erkek tarafından yasal iki haftalık cevap verme süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmadığı, davalı erkek vekili tarafından 22.06.2017 tarihinde yasal cevap verme süresi dolmasından sonra yazılı beyan dilekçesi sunduğu, davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği, boşanmaya karar verildiği takdirde erkek lehine boşanma nedeni ile 80.000,00'er TL maddî-manevî tazminata karar verilmesinin talep edildiği, belirlenen bu duruma göre davalı tarafın yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmaması, delil bildirmemesi dikkate alındığında İlk derece Mahkemesince süresinde usulüne uygun olarak bildirilmeyen delillerin toplanmasının, tanıkların beyanlarının alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, İlk Derece Mahkemesince davalı erkek tarafından gösterilen tanıkların beyanlarının alınması usul ve yasaya aykırı ise de delillerinin toplanmasının bildirmiş olduğu tanık beyanlarının alınmasının sonuca etkili olmadığı, davalı erkeğin; davacı kadına evlilik birliği içerisinde çocukların huzurunda "psikopat, gerizekalı" diyerek hakaret ettiği, kadını evlilik birliği içerisinde hem sosyal ortamda hem de çocukların bakım gözetimi hususunda yalnız bıraktığı, davalı erkeğin kusurlu bu davranışları ile taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelden sarsıldığı, İlk Derece Mahkemesince süresinde cevap dilekçesi sunmayan davalı tarafın, delillerin toplanması dışında yapılan yargılamanın, belirlenen kusur durumunun, kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulünün, kabule ilişkin gerekçesinin, 07.08.2004 d.lu ortak çocuk ...'nın istinaf aşamasında ergin olması dikkate alındığında yaşı küçük çocuk 27.10.2009 d.lu ...'nın velâyetın anneye verilmesine ilişkin düzenlemenin, tarafların ekonomik-sosyal durumları, gelir seviyeleri ve yaşantıları dikkate alındığında; ortak çocuklar lehine dava tarihinden itibaren takdir edilen tedbir nafakasının, ortak çocuk ... lehine takdir edilen iştirak nafakasının toplanan delillere, tarafların ekonomik-sosyal durumlarına, usul ve yasaya uygun olduğu, İlk Derece Mahkemesince velâyetanneye verilen çocuk ...'nın istinaf aşamasında 07.08.2022 tarihinde ergin olduğu, bu duruma göre bu çocuk lehine takdir edilen iştirak nafakası yönünden tarafların istinaf başvurularının çocuğun ergin olması ile konusunun kalmadığı, tarafların ekonomik-sosyal durumları, gelir seviyeleri ve yaşantıları, belirlenen kusur durumu da dikkate alındığında davacı kadın lehine takdir edilen maddîinatın yasal şartlarının oluştuğu ancak kadın lehine takdir edilen maddîinat miktarının yetersiz olduğu, boşanmaya neden olan olaylar nedeni ile davacı kadının kişilik haklarının zarar gördüğü, davacı kadın lehine manevînat takdir edilmesi gerekirken İlk Derece Mahkemesince kadının manevînat talebinin reddinin toplanan delillere, usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bölümlerinin kaldırılmasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 80.000,00 TL maddî, 70.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, ortak çocuk ...'nın istinaf aşamasında ergin olması dikkate alındığında bu çocuk için takdir edilen iştirak nafakası yönünden istinaf başvurularının konusu kalmadığı anlaşıldığından tarafların bu yöndeki istinaf başvuruları hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tarafların sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; nafaka ve tazminatların miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık boşanma davası, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar, velâyetemesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi,182 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davalı erkek vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, dava dilekçesinin müvekkiline 07.06.2022 tarihinde tebliğ edildiğinin belirtildiği, davalı vekilince müvekkilinin dava dilekçesine muttali olduğunu bildirdiği tarih itibari ile süresinden sonra cevap dilekçesi sunulduğunun anlaşılmasına göre davacı kadın vekilinin tüm, davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı erkek süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır. Bu durumda; davalı erkeğin maddî-manevî tazminat talepleri hakkında "karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilecek yerde, reddine karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın ilgili bentler yönünden düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı kadın vekilinin tüm, davalı erkek vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,
2.Davalı erkek vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının "reddedilen maddî ve manevi tazminat talepleri" yönünden kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 2- b numaralı bendinde yer alan "maddî-manevî tazminat talebinin reddine" ibaresinin hüküm fıkralarından çıkarılarak yerine "maddî ve manevî tazminat talepleri hususunda karar verilmesine yer olmadığına" yazılmak sureti ile temyize konu kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.