Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3940 E. 2024/1883 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı ve kusurun kimde olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, davalı erkeğin kusurlu olduğuna dair yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı, tanık beyanlarının duyuma dayalı ve zamanı belirsiz olduğu gözetilerek, boşanmaya karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1551 E., 2023/413 K.

DAVA TARİHİ : 15.04.2019

KARAR : Başvurunun kabulü yeniden esas hakkında hüküm verilmesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bayramiç Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/70 E., 2020/132 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin geçimsizliğe sebep olan söz, hal, hareketleri, tavır ve davranışları olduğunu, eşini bir eş gibi görmeyip devamlı suretle aşağıladığını, hakaret ettiğini, hergün tehdit ettiğini, darpettiğini, evlendikleri zaman davacıya takılan takıları davalının bozdurup taşınmaz aldıklarını bu sebeple davacının maddeten zarar ettiğini ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına 600,00 TL tedbir ve yoksulluk, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaları kabul etmediğini ve beyanların gerçek dışı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dilekçeler aşamasında ileri sürülen hususlardan dava tarihine kadar gerçekleşen ve davalıya kusur olarak yüklenebilecek ve boşanmaya neden olan bir vakıa sabit olmadığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, hükmün tamamı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tanığı Seda'nın davalının davacı tarafı tehdit ettiğini, seni eninde sonunda öldüreceğim, mezara ters koyacağım, ben de hapiste duracağım dediğini, son olayda da muhtarlık seçiminde kadının verdiği oy meselesi yüzünden tartışma çıktığını, ceza soruşturmalarında delil yetersizliği sebebiyle verilen kararların hukuk hakimini bağlamayacağını belirterek eşini tehdit eden davalının yaşanan ayrılıkta tam kusurlu olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, 40.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk nafakasının reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,169 uncu, 174 üncü, 175 inci maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50, 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Davacı kadın vekili tarafından açılan boşanma davasında yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmekle Bölge Adliye Mahkemesince kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm tesisi ile davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir. Hüküm davalı erkek vekilince tamamı yönünden temyiz edilmiştir.

2.Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkeğe kusur yüklenerek davanın kabulüne karar verilmişse de, dinlenen davacı kadın tanığı Seda'nın son olaya yönelik beyanları tamamen duyuma dayalı olup, önceki dönemlere ilişkin beyanları ise 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan, zamanı belirsiz beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet veren bir kusuru ispat edilemediğinden davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı görülmüş ve bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.