Logo

2. Hukuk Dairesi2023/3960 E. 2024/511 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Terk nedenine dayalı boşanma davasında terkin şartlarının oluşup oluşmadığı, maddi ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosyadaki tüm belgeler birlikte değerlendirildiğinde, usul ve yasaya aykırı bir durum tespit edilmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2764 E., 2023/531 K.

DAVA TARİHİ : 23.07.2018

KARAR : Başvurunun kabulüyle yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Burdur Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/299 E., 2021/410 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı erkeğin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının maddî tazminata yönelik kısmının kaldırılarak yeniden hüküm tesisine; davalı erkek yararına yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının manevî tazminata yönelik kısmının kaldırılarak; gerekçesinin düzeltilmesine; davalı kadının hükmedilen tedbir nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulü ile; davacı erkek yararına hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasına, kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının sık sık Antalya'daki müşterek konuttan ayrılarak babasının evi olan Burdur'a gittiğini, en son çocuk doğduktan 2 gün sonra Burdur'a gittiğini bir daha da geri dönmediğini, kadına dön ihtarı gönderdiğini, yol giderini yatırdığını, anahtarı komşuya bıraktığını ancak kadının yasal süre içerisinde müşterek konuta dönmediğini iddia ederek davanın kabulüne, terk nedeniyle tarafların boşanmalarına,erkek yararına yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL manevî, 20.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; Burdur Aile Mahkemesinin yetkili olduğunu, terkin şartlarının oluşmadığını, erkeğin kendisini baba evine gönderdiğini, müşterek konutun eşyasız ve virane olduğunu, kaldı ki erkeğin Dinar/Afyon'a tayini çıkması nedeniyle müşterek konutta yaşamadığını, Burdur'a ailesinin yanına gitmesini erkeğin istediğini, erkeğin çocukla ve kadınla ilgilenmediğini, ihtiyaçlarını kadının ailesinin karşıladığını belirterek davanın reddine mahkeme aksi kanaatte ise; çocuğun velâyetinin davalı anneye verilmesine, çocuk ve kadın yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.Antalya 7. Aile Mahkemesi'nin 27.02.2020 tarih ve 2018/726 E 2020/145 K sayılı kararı ile, Antalya Aile Mahkemesi'nin yetkisizliğine, Burdur Aile Mahkemesi'nin yetkili olduğuna karar verilmiş; iş bu karar 01.07.2020 tarihinde kesinleşmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı erkeğin 05.12.2017 tarihinde Antalya 17. Noterliği aracılığıyla davalı kadına terk ihtarında bulunduğu, ihtarın şekil ve içerik olarak kanuna uygun düzenlendiği, yasal süreden sonra işbu davanın açıldığı, gelinen aşama terk nedeniyle açılan boşanma davasında ispat külfeti kendisine ait olan kadının terk ihtarının samimi olmadığını yahut ihtara rağmen eve dönmemekte haklı olduğunu kanıtlayamadığı, tüm tanık beyanlarına göre evden gittikten sonra davalı kaıdnın müşterek konuta bir daha dönmediği anlaşılmakla; terk nedeniyle boşanma davasının şartlarının oluştuğu, davacının davasının kabulü ile, tarafları terk nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL.tedbir nafakasına, işbu nafakanın karar kesinleşinceye kadar devamına, ortak çocuğun yaşı dikkate alındığında halen anne bakım ve şefkatine muhtaç olduğu dikkate alınarak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 750,00 TL.iştirak nafakasına, davacı erkeğin maddî ve manevî tazminat talebi yönünden dosyada yer alan davalı kadına ilişkin gelir durumu, kusuru, sosyal yaşamı bir bütün halinde incelendiğinde, bu aşamada bu taleplerin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulü yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya sebep olan olaylarda davacı erkeğin ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, boşanma sonucu en azından eşinin maddî desteğini yitirdiği, hal böyle iken; erkek yararına tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak uygun bir maddî tazminata hükmedilmesi gerekirken erkeğin maddî tazminat isteminin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, davacı erkek vekilinin maddî tazminatın reddine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile bu yöndeki İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm tesisi ile erkek yararına yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî tazminata, tarafların terk sebebiyle boşanmalarına karar verildiğine göre, boşanmaya sebep olan olay, usulüne uygun ihtar tebliğine rağmen, davalı eşin haklı bir sebep bulunmaksızın ortak konuta ve aile birliğine dönmemesi olduğundan, kadının boşanmaya sebep olan bu eylemi erkeğin kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte bulunmadığından manevî tazminat isteminin bu sebeple reddi gerektiğinden yerel mahkemenin manevî tazminatın reddine ilişkin gerekçesi yerinde olmadığından davacı erkek vekilinin manevî tazminatın reddine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile manevî tazminata ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, yerel mahkemece tefhim edilen kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında; davacı erkek yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına karar verildiği halde, gerekçeli kararda kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına karar verilmek suretiyle; kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm kısmı ile gerekçe arasında çelişki oluşturulmuş olup kadının tedbir nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi'nin bu yöndeki hükmünün kaldırılmasına yeniden hüküm tesisine; kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, taraf vekillerinin sair yönlere ilişkin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; manevî tazminat talebinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın kabulü ile maddî tazminat talebinin kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık davacı erkeğin açtığı terk nedenine dayalı boşanma davasında; terkin şartlarının gerçekleşip gerçeklemediği, maddî ve manevî tazminat şartlarının mevcut olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un , 2 inci, 4 üncü, 164 üncü madde, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası,

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.