"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/217 E., 2023/305 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 17. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/150 E., 2022/850 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve eşya alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, erkeğin eşya alacağı talebinden vazgeçilmesi nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle;kadının, psikolojik şiddet uyguladığını, aşağıladığını, küçümsediğini, hor gördüğünü, müvekkilinin kazandığı tüm parayı davalı-davacıya verdiğini, müvekkilinin, davalı - davacıyı bir türlü memnun edemediğini, ortak çocuk ile olan ilişkisine müdahale ettiğini belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuklar yararına aylık 700.00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE-TÜFE oranında artırılmasına, müvekkili yararına 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata, ortak eşyaların taraflara pay edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 20.09.2022 tarihli duruşmada da dava dilekçesindeki ortak eşyaların pay edilmesine ilişkin taleplerinden vazgeçtiklerini belirtmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; davacı- davalının, müvekkiline psikolojik, fiziksel ve ekonomik şiddet uyguladığını, baskıcı ve tutucu olduğunu, ortak çocuklar ve müvekkilini aşırı kıskançlıkla baskı altına aldığını, kızlarının okumasına ve çalışmasına engel olduğunu, hakaret ettiğini, eve hapsedildiklerini, sadece davacı - davalının götürdüğü yerlere gidebildiklerini, tartışmalarda evdeki eşyaları kırdığını, müvekkilini tehdit ettiğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuklarıın velâyetlerinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuklar yararına aylık 600,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, ortak konutun müvekkiline tahsisini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 22.10.2020 tarih ve 2020/1160 Esas, 2020/727 Karar sayılı kararı ile; asıl davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili davacı tarafından davalının kandırıldığını, mahkemenin de yanıltıldığını, kararı tümü yönünden istinaf ettiklerini beyanla, İlk Derece Mahkemesinin yanılgılı değerlendirmede bulunduğunu, İlk Derece Mahkemesinin kararının talepleri doğrultusunda kaldırılması talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Bölge Adiye Mahkemesinin 29.12.2020 tarih ve 2020/1146 Esas, 2020/1796 Karar sayılı kararı ile; davalı-davacı kadın vekilinin istinaf talebinin kabulüne, diğer istinaf nedenleri bu aşamada incelenmeksizin İlk Derece Mahkemesince verilen kararın tamamının kaldırılmasına, anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" olarak görülmesi, taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacı-karşı davalının evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumluluklarını yerine getirmediği, evin ihtiyaçlarını yeterince karşılamadığı, sebepsiz yere borçlandığı, aile ekonomisini zora soktuğu, küçük ...'e kız çocuklarından toleranslı davrandığı, eşi ve kız çocukları üzerinde sosyal ve psikolojik baskı kurduğu, giyim kuşamları ile arkadaşlarıyla görüşmelerine müdahale ettiği, çeşitli bahanelerle kız çocuklarının okula gitmesine izin vermeyerek eğitimlerine engel olduğu, evden çıkmalarına izin vermediği, davacı eşinin çalışmasını istemediği, en ufak tartışmaları büyüterek kavga ortamı yarattığı, öfke kontrolünün bulunmaması nedeniyle tartışmalar esnasında evdeki eşyaları çarparak kırdığı, tartışmalar sırasında eşine "sen aptal mısın" şeklinde hakaretvari söylemlerde bulunduğu, davalı-davacı eşini ittiği, çıkan tartışma sonrasında eşyalarını da alarak ortak konutu terk ettiği, tarafların o tarihten beridir de ayrı yaşadıkları, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı- davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...'in velâyetinin davacı- davalı babaya verilmesine, ortak çocuk ile davalı- davacı anne arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk ...'nın yargılama sırasında reşit olması nedeniyle tarafların bu çocuk yönünden konusuz kalan velâyet ve nafaka taleplerinin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı- davalının ortak çocuk ... yönünden talep ettiği tedbir ve iştirak nafakası talebinin reddine, davalı- davacı kadın yararına 21.01.2022 tarihinden geçerli aylık 1.000,00 TL olarak takdir edilen tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 700,00 TL'ye düşürülmesine, kararın kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına faizi ile birlikte 40.000,00 TL maddî, 35.000,00 TL manevî tazminata, asıl davanın ve erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, erkeğin eşya talebinden vazgeçmesi sebebiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde;boşanmaya neden olan olaylarda davalı- davacı kadının kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığı, eksik ve hatalı bir inceleme ile soyut iddiaların karara gerekçe yapıldığını, davalı- davacı kadının reddedilen karşı davadaki taleplerine rağmen müvekkili lehine yargılama giderleri paylaşımı ve vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, tedbir ve iştirak nafakasının reddinin doğru olmadığını, tarafların ortak iradesi ve ortak paylaşımı ile karşılıklı anlaşmalarına bağlı olarak eşya listesi dağılımı hususunda yargılamaya gerek görülmediğini, kaldı ki söz konusu hususun da bu davada değil, mal paylaşımına yönelik davanın konusu olduğunu, iki tarafın ortak iradesi olan bir hususta iki kere müvekkili aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davalı- davacı kadının boşanma ile babasından dolayı ölüm aylığı alacağını, yoksulluk içinde olmadığını, müvekkilinin ekonomik gücünün kötü olduğunu, maaşına dahi ortak kredi borcu yüzünden haciz konulduğunu belirterek, asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, ortak çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmemesi, tedbir ve yoksuluk nafakası yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince davalı- davacı kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru ise de davalı- davacı kadın asıl davada cevap dilekçesi, birleşen davada dava dilekçesi ile aylık 700,00 TL tedbir nafakası talebinde bulunduğu halde İlk Derece Mahkemesince talep aşılarak davalı- davacı kadın lehine 21.01.2022 tarihinden geçerli olmak üzere karar tarihine kadar aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, karar tarihi itibariyle aylık 700,00 TL'ye düşürülmesine karar verildiği, bu nedenle davacı- davalı erkeğin, davalı- davacı kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının miktarına yönelik istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükmünün kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davalı- davacı kadın yararına 21.01.2022 tarihinden boşanma hükmünün kesinleşme tarihine kadar geçerli olmak üzere aylık 700,00 TL tedbir nafakasına, erkeğin sair istinaf taleplerinin kadının düzenli ve sürekli geliri bulunmadığı, yoksulluğa düşeceği, çocuğa tedbir ve iştirak nafakası verilmesinin yerinde olduğu, boşanmanın fer'îsi niteliğindeki taleplerinin kabulü veya reddi halinde ayrıca vekâlet ücretine hükmedilmeyeceği de belirtilerek esastan reddine, davacı- davalı erkeğin eşya alacağına ilişkin davasının eldeki dosyadan tefrikine, buna ilişkin istinaf talebinin tefrik edilen dosya kapsamında incelenmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı- davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; her iki boşanma davası, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile reddedilen tazminat talepleri, kadın yararına hükmedilen nafakalar ile çocuğa verilmeyen tedbir ve iştirak nafakası ile vekâlet ücreti ve yargılama giderleri yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tarafların boşanma davalarının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,02.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.