"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2170 E., 2023/206 K.
DAVA TARİHİ : 25.03.2019-10.04.2019
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/262 E., 2021/259 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.
Kararın davalı- davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; ortak çocuklarının annesinin hareketlerinden şüphelendiğini, telefonunu kaydettiğini ilk önce annesini uyardığını ancak annesinin görüşmeye devam ettiğini görünce babasına söylediğini, kadının başka bir erkekle telefon görüşmelerinin tespit edildiğini, kadının bu durumu kabul ettiğini ve evden ayrıldığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, erkek yararına 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, aşağıladığını, defalarca ailesinin evine bıraktığını, evden kovduğunu, başka kadınlarla ilişkisinin olduğunu, tehdit ettiğini, hukuka aykırı elde edilen delilin hükme esas alınmasının mümkün olmadığını, ses kaydına habersiz aldıktan sonra anlaşmalı boşanmaz ise bu kayıtla kadını rezil etmekle tehdit ettiğini, kaydın alınmasına yardım eden ortak çocuğun tanıklığını da kabul etmediklerini ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne, asıl davanın reddine, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların ortak çocuğun beyanında annesinin bazı hareketlerinde şüphelendiğini, yatak odasına gidip kapıyı kilitleyip uzun süre telefonda konuştuğunu, sorduğunda babamla, dayımla konuşuyorum dediğini, spora gittiğini söyleyerek 5-6 saat gelmediğini, geldiğinde banyo yaptığını, şüphelendiği için bir sefer spor salonuna gittiğini, annesinin spor salonuna gitmediğini öğrendiğini, arkadaşı ile buluşmaya gittiğini, geldiğinde banyo yaptığını, bir seferinde buluştuğunu söylediği arkadaşını aradığını onunla da görüşmediğini öğrendiğini, annesinin kendisine sürekli para vererek alışverişe göndermeye çalıştığını, hareketlerinden şüphelenince durumu babasına anlattığını, babasının annesinin telefonuna kayıt programı yüklediğini, ses kayıtlarını bulup babasına gönderdiğini beyan etmiş, davacı tarafından ibraz edilen kayıtların çözümü sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda da davalının başka bir erkek ile görüştüğü, ilişkisi olduğu, buluştuklarının anlaşıldığı, ortak çocuğun beyanı ile görüşme kayıtlarından kadının evlilikte sadakat yükümlülüğüne uymadığı,bu durumun tespitinden sonra kadının evden ayrıldığı; dinlenen kadın tanık beyanlarının şiddet iddiası konusunda birbiri ile çelişkili olduğu, bu eylemlerinin zamanı ile ilgili somut beyan olmadığı ve başkaca delilin bulunmadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda kadının kusurlu olduğu gerekçesi ile kadının davasının 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince reddine, erkeğin davasının 4721 sayılı Kanun’un 161 nci maddesi gereğince kabulüne, tarafların boşanmalarına, erkek yararına 20.000,00 TL manevî tazminata, kadının nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı kadın istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; hukuka aykırı delilin hükme esas alınamayacağını, kadının kusurun olmadığını, erkeğin zinaya dayalı davasının kabulü ile kendi davasının reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, erkek yararına tazminat koşullarının oluşmadığını, kadın yararına nafaka ve tazminata hükmedilmesinin gerektiğini ileri sürerek kararın her iki dava ve fer'îler yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince ibraz edilen CD kayıtların çözümü sonucu kadının başka bir erkek ile görüştüğü, ilişkisi olduğu, buluştukları gerekçesiyle zina eylemi kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verildiği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 189 uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre, hukuka aykırı olarak elde edilmiş olan deliller, mahkeme tarafından bir vakıanın ispatında dikkate alınamayacağı, bu nedenle asıl davada zinanın ispat edilemediğinin kabulünün gerektiği; dosyada mevcut bilgi, belgeler ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde; kadının güven sarsıcı davranışlarının olduğu, erkeğin de, kadını "elimde kayıtlar var anlaşmalı boşanmaya yanaşsın yoksa sizi rezil ederim" diyerek tehdit ettiği hususu sabit olduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle erkeğin 4721 sayılı Kanun’un 161 inci maddesine dayalı boşanma davasının asıl davada manevî tazminat talebinin reddine, kadının 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesine dayalı boşanma davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, kadının tazminat ve yoksulluk nafaka talebinin reddine, erkek yararına karşı davada 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. ... erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; başkaca delil elde etme imkanı olmayan zamanlarda CD kayıtlarının hukuka aykırı kabul edilmediğini, kaldı ki ortak çocuğun beyanı ile de ispatlandığını, kadının başka erkekle aldatmış olmasına rağmen davasının reddine ve kadının davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, aldatan eş yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, tazminat miktarının düşük olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının her iki dava ve fer'îleri yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, tedbir nafaka miktarının az olduğunu, erkek yararına tazminat şartlarının oluşmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, tazminat ve yoksulluk nafakasının reddi ile tedbir nafaka miktarı ve erkek yararına hükmedilen tazminat yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, başkaca delil etme imkanı olmayan hallerde ses kaydının hukuka uygun kabul edilip edilmeyeceği ile karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulüne ve erkeğin zinaya dayalı davasının reddine karar verilmesinin hatalı olup olmadığı, tazminat tedbir ve nafakası şartlarının oluşup oluşmadığı ile tazminat şartlarının taraflardan hangi yararına oluştuğu, tazminat ve tedbir nafaka miktarların uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 161 inci ve 166 ncı maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü ve 175 inci maddeleri, 6100 sayılı Kanun’un 189 uncu maddesi, 353 üncü madde, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.