Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4058 E. 2024/1642 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi, kadın yararına maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği ve miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin, tedavi amacıyla ailesinin yanına giden ve Covid kısıtlamaları nedeniyle dönemeyen eşine boşanma davası açması ve eşyalarını göndermesi nedeniyle boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu, kadına atfedilebilir bir kusur bulunmadığı, diğer yandan kusursuz veya az kusurlu eşin boşanma nedeniyle tazminat talep edebileceği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilik süresi, kusurun niteliği ve yoğunluğu gibi faktörler gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesinin kadın yararına maddi ve manevi tazminata ve yoksulluk nafakasına hükmeden kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/254 E., 2023/452 K.

DAVA TARİHİ : 16.05.2020-19.06.2020

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/192 E., 2021/697 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının sağlık sebeplerini gerekçe göstererek bir çok kez ailesinin yanına gittiğini, dokuz aylık evlilikleri süresince üç ... fazla ayrı yaşadığını, kadının birlikte yaşamaktan kaçındığını, toplu ortamlarda onur ve gurur kırıcı söylemlerde bulunduğunu, annesine, babasına ve ailesinin diğer büyüklerine karşı saygısız ve öfkeli tutumlar sergilediğini, düğünden sonra sürekli 'ne umdum, ne buldum' ve buna benzer hoşnutsuzluğunu ve memnuniyetsizliğini belirten söylemlerde bulunduğunu, misafirlere karşı soğuk davrandığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin kadının tedavisine ilgisiz kaldığını, İstanbul'da tedavilerin pahalı olduğundan ve getirip götürecek kimse olmadığını bu nedenle anne ve babasının yanında tedavi olmasını istediğini, erkeğin tedavi masraflarını gönderdiğini ancak ablaları ile birlikte yapılan tedaviyi başa kalktıklarını, tedavisi devam ettiği sırada virüs nedeniyle seyahat yasağından dolayı dönemediğini, gelip almasını istediğinde ise arabanın deposunun kaç liraya dolduğundan bahsederek reddettiğini, bunun üzerine alelacele bir dava açıp eşyalarını göndermesiyle dönmesini de engellediğini, İstanbul'da bir evi olmasına rağmen bağımsız konut temininden kaçındığını, borcu bulunduğunu söyleyerek harçlık vermediği gibi zaruri ihtiyaçlarını da müsriflik olarak değerlendirdiğini, aşırı cimri olduğunu, ailesinin müdahalesine sessiz kaldığını ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının eşi ile evlenmek istemediğini, başka birisiyle evlenmek istediğini, 2019 yılının en büyük kazığını Eser ile evlenmek olduğu şeklinde beyanlarda bulunduğu, eşiyle dalga geçip özel günlerde götürdüğü mekanları beğenmediği, eşinin misafirlerine selam dahi vermediği, eşini azarlayıp sen sus, konuşma şeklinde beyanlarda bulunduğu, erkeğin bağımsız konut sağlamadığı, kadının çalışması konusunda baskıda bulunduğu, hastalığı sırasında eşiyle yeterince ilgilenmediği ve cimrilik gösterdiği, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve aylık 850,00 TL yoksulluk nafakasına, kadının tazminat taleplerinin reddine, ziynet alacağı davası tefrik edildiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. ... erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve kadının davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, kadın yararına nafaka koşullarının oluşmadığını ileri sürerek kararın kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın yaranına hükmedilen nafakalar yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, nafaka miktarlarının düşük olduğunu ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ile nafaka miktarları yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan yargılama ve toplanan delillerden, kadının 2020 yılı Mart ayında tedavi amacıyla Gaziantep'e ailesinin yanına geldiği ve Gaziantep'te tedavisinin başladığı, tarafların bu süreçte birbirleriyle iletişim halinde oldukları, erkeğin bir kısım tedavi masrafları için eşine para gönderdiği, eşinin dönmesini istediği ve eşi döndükten sonra eşiyle birlikte ikamet etmek maksadıyla bağımsız konut temin etmeye çalıştığı, kadının da ortak haneyi terk etme amacıyla değil tedavi amacıyla Gaziantep'e ailesinin yanına gittiği ve tedavi olmaya başladığı, Covid kısıtlamaları nedeniyle geri dönemediği ve eşinden kendisini gelip almasını istediği, tarafların en son fiili ayrılığının bu şekilde başladığı ve fiilen bir araya gelmedikleri, mevcut şartlarda bu tarihten önceki fiili birliktelik sırasındaki olayların taraflara kusur olarak yüklenmesine olanak bulunmadığı,toplanan delillerden, tedavi amacıyla ortak haneden Gaziantep'e giden fakat tedavisinin devam etmesi ve Covid tedbirleri nedeniyle ortak haneye dönemeyen eşine boşanma davası açtığını söyleyerek eşinin eşyalarını Gaziantep'e gönderen ... erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu, davalı-davacı kadına atfı kabil bir kusurun tespit edilemediği; tam kusurlu erkeğin davasının reddine karar verilmesinin gerektiği ancak istinaf edilmeyerek erkeğin davasının kabulünün kesinleştiği; kadının davasının kabulünün doğru olduğu; kusursuz ya da az kusurlu eşin boşanma nedeniyle tazminat talebinde bulunabileceği, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, evli kaldıkları süre, kusurun niteliği ve yoğunluğu, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alınarak kadın yararına maddî ve manevî tazminata karar verilmesinin gerektiği; kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası takdir edilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gibi takdir edilen tedbir ve yoksulluk nafakası miktarının da makul olduğu; tarafların evlilik süresi dikkate alındığında davalı-davacı kadın lehine süresiz nafakaya hükmedilmesinin hakkaniyete aykırı olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusurun gerekçesinin düzeltilmesine, kadın yararına bir defaya mahsus olmak üzere toptan 10.200,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 30.000,000 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, tarafların sair yönlere ilişkin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

... erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve kadının davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, kadın yararına tazminat ve nafaka şartlarının oluşmadığını, miktarlarının yüksek olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulüne karar verilmesinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına tazminat ve nafaka şartlarının oluşup oluşmadığı ile miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup ... erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.