"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1215 E., 2022/1457 K.
DAVA TARİHİ : 11.06.2020
KARAR : Hükmün tashihi, tavzihi ve tamamlanmasına yönelik talebin reddi (ek karar)
İLK DERECE MAHKEMESİ : Karasu 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/127 E., 2021/169 K.
Taraflar arasındaki velâyetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına kesin olarak karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davacı erkek vekili tarafından tavzih talebinde bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ek karar ile davacı erkek vekilinin tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi ek kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek dava dilekçesinde; davalı kadın ile ortak çocukları olan ... ve ...'ın velâyetlerinin, tarafların boşanmalarına ilişkin kararla birlikte annelerine verildiğini, ortak çocuklar lehine 375,00'er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, büyük çocuk ...'nın bir süredir babası ile birlikte yaşadığını, kadının başka bir erkekle birlikteliğinin olduğunu ileri sürerek ortak iki çocuğun velâyetinin babaya verilmesine ve çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; erkeğin ortak çocuklara karşı ilgisiz olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; sosyal inceleme raporundaki tespitler ile annenin ortak çocuk ...'nın velâyetinin babasına verilmesini istemesi, ortak çocuk ...'ın ise annesinin yanında kalmak istemesi göz önüne alındığında davanın kısmen kabulüyle ortak çocuk ...'nın velâyetinin değiştirilerek, babaya verilmesine, ortak çocukların birbirlerini görmeleri açısından yeniden kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk ... için anneye ödenmesine karar verilen iştirak nafakasının kaldırılmasına, diğer ortak çocuk ... yönünden ise erkeğin, velâyetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması talebinin reddine, velâyetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması talebi ortak çocuk ... yönünden kabul edilen erkek lehine iki ayrı vekâlet ücreti ile, ortak çocuk ... yönünden velâyetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması talebinin reddedilmesi nedeniyle kadın lehine iki ayrı vekâlet ücreti ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; ortak çocuk ... yönünden de velâyetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının artırılması talebinin kabul edilmesi gerektiği, davalı tarafından herhangi bir talep olmadığı halde kişisel ilişki yönünden düzenleme yapılmasının hatalı olduğu, reddedilen nafakanın kaldırılması talebine bağlı olarak aleyhine vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini ileri sürerek kararın ortak çocuk ...'ın velâyeti, kişisel ilişki ve aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya içeriğindeki bilgi ve belgeleri göz önünde bulundurulduğunda İlk Derece Mahkemesince ortak çocuk ... yönünden davacının taleplerinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı ancak davalı kadının kişisel ilişkinin değiştirilmesi yönünde bir talebi olmadığı halde İlk Derece Mahkemesince boşanma hükmü ile birlikte tesis edilen kişisel ilişkinin sınırlandırılması niteliğinde olacak şekilde karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğu, davacı erkeğin velâyetin değiştirilmesi ve nafakanın kaldırılmasını talep ettiği, velâyet değişikliğinde velâyetin fer'îsi niteliğinde olan iştirak nafakasının kendiliğinden kalkacağı, bu nedenle velâyet davasından bağımsız bir dava ve talep olmadığı halde Mahkemece iştirak nafakası yönünden kabul ve ret hususu dikkate alınarak taraflar lehine vekâlet ücretine hükmedilmiş olmasının hatalı olduğu yönünde yapılan değerlendirme ile erkeğin velâyet değişikliğine yönelik istinaf talebinin esastan reddine, erkeğin kişisel ilişkiye yönelik istinaf talebinin kabulüyle kararın bu yönden kaldırılmasına, yeniden hüküm tesis edilmesi suretiyle tarafların kişisel ilişkinin yeniden tesisi hakkında talepleri olmadığından, ortak çocuk ... ile baba arasındaki kişisel ilişkinin tarafların boşanmaları ile hükmedilen şekilde aynen devamına, erkeğin iştirak nafakası yönünden hükmedilen vekâlet ücretine yönelik istinaf başvurusunun kabulüyle İlk Derece Mahkemesince ret ve kabul edilen iştirak nafakası yönünden kadın ve erkek lehine hükmedilen vekâlet ücretine ilişkin hükümlerin kaldırılmasına kesin olarak karar verilmiştir.
2.Davacı erkek vekili 27.10.2022 tarihli dilekçesinde; kadının İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmemesine rağmen erkek lehine verilen vekâlet ücretinin kaldırılmasına karar verilmesinin hatalı olduğunu, bu durumun erkek lehine kazanılmış bir hak olduğunu öte yandan erkeğin istinaf talepleri kabul edilerek yeniden hüküm tesis edilmesine rağmen Bölge Adliye Mahkemesince vekâlet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek hükmün tamamlanması ile tavzih kararı verilmesini talep etmiştir.
3. Bölge Adliye Mahkemesinin 07.11.2022 tarihli ve 2021/1215 Esas, 2022/1457 Karar sayılı Kararıyla, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm fıkralarında taraflara tanınan hakların ve yüklenen borçların tavzih yolu ile sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği, davacı erkek vekilinin iştirak nafakası nedeniyle aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu yönündeki istinaf itirazı üzerine, iştirak nafakasının velâyetin değiştirilmesi talebinin fer'îsi niteliğinde olduğu ve taraflar lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesince taraflar lehine iştirak nafakası nedeniyle hükmedilen vekâlet ücretlerinin kaldırılmasına dair verilen kararda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 304 ve 305 inci maddelerinin uygulanmasını gerektirir bir hata yapılmadığı, bu haliyle hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların tavzih yoluyla giderilemeyeceği gerekçesiyle koşulları oluşmayan tavzih, tashih ve hükmün tamamlanmasına yönelik davacı erkek vekilinin taleplerinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde 27.10.2022 tarihli tavzih ve hükmün tamamlanması taleplerini içerir dilekçesindeki iddia ve itirazlarını aynen tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen ek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kesin kararla verilen vekâlet ücretine ilişkin kararın tavzih, tashih veya hükmün tamamlanması yoluyla düzeltilip düzeltilemeyeceği, bu yolla taraflara tanınan hak ve yükümlülüklerin kaldırılıp kaldırılamayacağı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 304 ve 305 inci maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen ek karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Bölge Adliye Mahkemesince verilen 07.11.2022 tarihli ek kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.