Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4102 E. 2024/957 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların kusur durumu, velayet, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarı ile tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi gözetilerek iştirak ve yoksulluk nafakası miktarının az belirlendiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının nafakalar yönünden bozulmasına, kararın diğer kısımlarının ise onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3782 E., 2023/476 K.

DAVA TARİHİ : 08.10.2020-30.10.2020

KARAR : Başvurunun kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Fatsa Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/19 E., 2022/79 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının 07.10.2020 tarihinde televizyonda yayınlanan bir programına katılarak erkek hakkında asılsız ithamlarda bulunduğunu, hakaret ettiğini, Türkiye önünde eşini rencide ettiğini, instegram hesabından rencide edici ve hakaret içeren paylaşımlar yaptığını, kadınlık görevlerini yapmayıp eşine kötü davrandığını, kayınvalidesine kötü davrandığını, sürekli hakaret ettiğini, ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; evlilik kurumundan kaynaklanan ve beklenen görevleri ifadan imtina ettiğini, birden çok kadın ile iletişim ve görüşme halinde olduğunu, ailesinin yanına gitmek zorunda bırakıldığını, sesini duyurmak adına televizyon yoluna başvurduğunu, eşinin bu programa bağlanarak kadına hareket ettiğini, hafta sonları eve gelmediğini ve geldiği zaman iletişim kurmadığını, belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eve geç geldiği hatta bazen hiç gelmediği, eşine karşı ilgisiz olduğu, sürekli telefonu ile meşgul olduğu, eşinin çalışmasına engel olduğu, eşinin kendisine yardımcı olma teklifine kızarak karşı çıkıp yanından gönderdiği, sosyal ortamlarda eşini yalnız bıraktığı, kadının ise ortak çocuğu izinsiz ve habersiz olarak evden alıp İstanbul'a götürdüğü, kayınvalidesine kötü davrandığı, hakaret ettiği, üzerine balta ile yürüdüğü, kocasına kötülediği ve eşine hakaret ettiği belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın da kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve 700,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 550,00 TL tedbir ve 750,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakalara kesinleşmeyi takip eden her yıl TÜİK tarafından belirlenecek ÜFE oranında artırım uygulanmasına, kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, nafakaların miktarı ve tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğe cebinde kadın yüzüğü ve kadın kazağına ait fiş bulundurarak güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, eşini iletişim kanallarından engellediği ve kadına hakaret ettiği kusurlarının eklenmesi gerektiği, buna göre erkeğin ağır kusurlu olduğu ve tarafların ekonomik sosyal durumlarına göre kadın yararına tazminata karar verildiği gerekçesi ile istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı-davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, tazminatların ve nafakaların miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. ... erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu, 331 inci maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50, 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre ... erkek vekilinin tüm, davalı- davacı kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir .

2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuklar yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un "hakkaniyet ilkesi" ile ilgili 4 üncü maddesinin de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usûl ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un "hakkaniyet ilkesi" ile ilgili 4 üncü maddesinin de dikkate alınarak daha uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk ve iştirak nafakasının miktarı yönünden davalı-davacı kadın yararına BOZULMASINA,

2. ... erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden Ömür'e yükletilmesine,

İstek halinde temyiz peşin harcının yatıran Hatice'ye geri verilmesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.