Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4106 E. 2024/1798 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan karşılıklı boşanma davalarında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur oranlarının belirlenmesi, nafakaya, maddi ve manevi tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki tüm deliller ve tarafların beyanları değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/11 E., 2023/214 K.

DAVA TARİHİ : 03.10.2018

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Van 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/875 E., 2021/663 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince karşı davanın reddine, asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin, davacıya ağza alınmayacak hakaretlerde bulunduğunu, bu hakaretlere eş dost ve akrabaların yanında da bulunduğu, davalının, davacının ailesini defalarca arayıp davacıyı alıp götürmelerini söylediğini, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, ziynet eşyalarını rızası dışında kendisinden aldığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 162 inci, 163 üncü, 164 üncü ve 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları gereğince tarafların boşanmalarına, müvekkili için aylık 700,00 TL nafakaya, 30.000,00 maddî, 30.000,00 manevî tazminata ve ziynet eşyalarının müvekkiline verilmesine hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının, iddialarının doğru olmadığını, davacının geçimsiz bir insan olduğunu, 2 yıldır resmi nikahları olmadığının asılsız olduğunu, davacının mahrem olaylarını 3. Kişilere anlattığını, davacının psikolojik sorunlarının olduğunu, sürekli huzursuzluk çıkardığını, davacı, davalının ailesine ve kendisine sürekli ağza alınmayacak küfürler ve hakaretlerde bulunduğunu, evde davalıya yemek yapmadığını, ziynet eşyalarını davacının rızasıyla verdiğini iddia ederek; kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, evlilik tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte erkek yararına 10.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin, kadının saçlarından tuttuğu, darp ettiği bu haliyle pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma davasının ispatlandığı; kadının babasına sinkaflı sözler sarf ettiği, kadına istemediğini söylediği, bağırdığı ve hakaret ettiği, kadını sokağa attığı, ihtiyaçlarını karşılamadığı, kadının ihtiyaçlarının babası tarafından karşılandığı, erkek eşin psikolojik problemleri nedeniyle çalışmadığı, sözlü, ekonomik ve fiziksel şiddet uyguladığı, erkek eşin karşı dava dilekçesinde dayandığı vakıaları ispatlayamadığı, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin tam kusurlu olduğu, kadına kusur izafe edilemediği, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, tam kusurlu erkeğin tazminata hak kazanamayacağı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile; karşı davanın ve asıl davada 4721 sayılı Kanun'un 163 üncü ve 164 üncü maddelerine dayalı açılan boşanma taleplerinin reddine, asıl davanın 162 inci ve 166 ıncı maddenin birinci ve ikinci fıkraları gereğince kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, 7.500,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata ve erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, ziynet alacağı talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tazminatlar ve tedbir nafakası miktarının az olduğu, yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, reddedilen karşı dava ve kadının ziynet alacağı davası yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının ise kusursuz olduğu sonuç ve kanaatine varılmışsa da; gerçekleşen kusurlu eylemler birlikte değerlendirildiğinde; kadının kusursuz, erkeğin tam kusurlu olduğu tespitinin yerinde olmadığı, erkek eşin, kadının saçlarından tutması ile pek kötü muamelede bulunduğu, kadının babasına sinkaflı sözler sarf ettiği, kadını istemediğini söylediği, kadına bağırdığı ve hakaret ettiği, kadını sokağa attığı, kadının ihtiyaçlarının babası tarafından karşılandığı, erkeğin psikolojik sorunlar gerekçesiyle çalışmadığı; bu şekilde erkeğin kadına sözlü, ekonomik ve fiziksel şiddet uyguladığı, kadının ise; kadının kök ailesinin evliliğe müdahalesini sağladığı, vakıasının erkek tarafından ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kadının ise hafif kusurlu olduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, paranın alım gücü, günün ekonomik koşulları, kadının zorunlu ihtiyaçları, tarafların yaşları, evliliğin süresi, hâkimin bu husustaki takdir yetkisi, hakkaniyet ilkesi ve ayrıca yoksulluk nafakasının toptan ödenmesini gerekli kılan sebeplerin bulunması hususları birlikte değerlendirilerek kadın yararına bir defaya mahsus olmak üzere uygun miktarda toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği, tedbir nafakası miktarının da az olduğu gerekçesi ile; kadın vekilinin tedbir ve yoksulluk nafakası, maddî-manevî tazminata yönelik; erkek vekilinin, kusur belirlemesi ve karşı dava yönünden istinaf taleplerinin kabulü ile kusur gerekçesinin düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle, erkeğin karşı davasının kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, 164 üncü madde hukuki sebebine dayalı boşanma davasının reddine, kadın yararına dava tarihinden (03.10.2018) itibaren aylık 500,00 TL tedbir nafakasının tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla erkekten alınarak kadına verilmesine, hüküm kesinleştiğinde nafakanın 28.800,00 TL toplu (4 yıllık, aylık 600 TL üzerinden) yoksulluk nafakasına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, karşı davaya yönelik erkek vekili lehine vekâlet ücreti takdirine, erkek vekilinin sair yönlere ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadının ziynet eşyası alacağı talebinin tefrikine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde özetle; nafakaların miktarı ve erkek vekili lehine verilen vekâlet ücreti yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri, nafakaların hatalı olduğunu, asıl davanın ve karşı davanın tümden kabulü gerektiği belirtilerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davalarının kabulü koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370, 371 inci, 323 üncü ve 326 ncı maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Aliye'ye yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Mazlum'a yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.