Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4138 E. 2023/2804 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasının fer'ileri olan nafaka ve manevi tazminat miktarlarının yeterliliği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve ihlal edilen menfaatler gözetilerek manevi tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının manevi tazminat yönünden bozulmasına, diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/1943 E., 2022/786 K.

KARAR : Kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 17. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/200 E., 2019/535 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi ve nafaka miktarları yönünden, davalı erkek vekili tarafından hükmün bütünü yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kusur belirlemesi ve manevî tazminat yönünden kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

İlk derece mahkemesince belirlenen maddî tazminatın miktarına ilişkin hüküm davacı kadın tarafından istinaf edilmediğinden kesinleşmekle davacı kadın vekilinin İlk Derece Mahkemesince belirlenen maddî tazminatın miktarı yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı kadın vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan boşanma davasına yönelik temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalı erkeğin sürekli evi terk ettiğini en son boşanma davası açtığını, müvekkiline ekonomik, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini, müvekkiline ve çocuklarına ekonomik şiddet uyguladığını, küçük düşürücü sözler söylediğini, küfür ve hakaretlerde bulunduğunu, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili ve ortak çocuklar lehine nafakaya, 350.000,00 TL maddî ve 350.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesi vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin eve hiç gelmediği, evin ve çocuklarının geçimi ile ilgilenmediği, müşterek evin kira ve faturalarını ödemediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin davacı anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar için aylık ayrı ayrı 500,00 TL olarak hükmedilen tedbir nafakasının, iş bu karar tarihinden itibaren ayrı yarı aylık 250,00 TL arttırılarak aylık 750,00 TL 'ye yükseltilmesine, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, kadın için aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 75.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminat verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili; kusur belirlemesi ve nafaka miktaları yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili; kusur tespiti ve hükmün bütünü yönünden istinafa başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince davalı eşin eve hiç gelmediği, evin ve çocuklarının geçimi ile ilgilenmediği, müşterek evin kira ve faturalarını ödemediği gerekçesi ile boşanma kararı vermiş ise de dayanılan ve ispat edilen vakıalarla evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda ekonomik şiddet uygulayan ve güven sarsıcı davranışta bulunan erkeğin tam kusurlu olduğu, manevî tazminatın miktarının ise fazla olduğu gerekçesi ile davacı kadının kusur tespiti yönünden istinaf talebinin kabulüne, gerekçenin düzeltilmesine, davalı erkeğin manevî tazminata yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bendinin tümüyle kaldırılmasına 75.000 TL maddî, 50.000 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili; davalı erkeğin kuyumcu olduğunu gelirinin yüksek olduğunu, nafakaların ve tazminatların miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada kadın yararına nafakalar ile manevî tazminat miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın yararına hükmolunan manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı kadın vekilinin maddî tazminatın miktarına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Davacı kadın vekilinin diğer hususlara yönelik temyizinin incelenmesine gelince;

a)Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının manevî tazminat yönünden BOZULMASINA,

b)Davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.