Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4139 E. 2024/1589 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranları, tedbir nafakasına hükmedilmesi ve tazminat taleplerinin miktarı uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, uygulanması gereken hukuk kuralları ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygunluk gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/898 E., 2023/476 K.

DAVA TARİHİ : 22.04.2019- 26.04.2019

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Doğanhisar Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/45 E., 2022/7 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın ... kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tedbir nafakasına yönelik başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümünün kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davalı-davacı erkek vekili istinaf yoluna başvurmamıştır. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesi kararına karşı kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, erkek yararına hükmedilen tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmayan davalı-davacı erkeğin bu konuda Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davalı-davacı erkek vekilinin "kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, erkek yararına hükmedilen tazminatların miktarı" yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Taraf vekillerinin reddedilen yönler dışında diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın dava dilekçesinde özetle; erkeğin müvekkile ayrı bir aile konutu tesis edemediğini, davalının yurt dışında ikamet ettiğini, müvekkili de yanına aldıracağını, gerekli işlemleri başlattığını söylediğini, müvekkilinin dil kursuna yazıldığını ama parasını ödeyemediği için kursa devam edemediğini, müvekkilinin aşırı kıskanç tutum ve davranışları yüzünden eğitim ve öğretim hayatını bırakmak zorunda kaldığını, Türkiye'ye geldiği tarihte dahi görmek istemediğini, hakaret, küfür ve tehditler ettiğini ileri sürerek tarafların boşanmalarına, aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların yaklaşık 6-7 ay önce nikah yaptıklarını ancak fiili olarak evliliğin gerçekleşmediğini, müvekkilinin yurt dışına çıktıktan sonra kadın ile çok ilgilendiğini, ancak kadının telefonlara cevap vermediğini ve hep meşgul olduğunu, sürekli müvekkilini aşağıladığını, hakaret ve küfürlerde bulunduğunu, sürekli kıskanç hareketlerde bulunduğunu belirterek tarafların boşanmalarına, müvekkilinin taktığı 18 gram ve 22 ayar 2 adet bilezik, 8 gram ve 22 ayar 1 adet bilezik, 600 Euro 22 ayar kolye-tektaşın iadesine, 30.000,00 TL maddî 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, erkeğe hakaret ettiği, başka erkekle telefonda görüşerek güven sarsıcı davrandığı, erkeğin ise eşine hakaret ettiği, bu suretle kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki boşanma davasının kabulüne, erkek yararına 8000,00 TL maddî, 8000,00 TL manevî tazminata, kadın lehine takdir edilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının kaldırılmasına kadının nafaka ve tazminat talebinin reddine, erkeğin ziynet alacağı talebinin tefrikine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur, reddedilen tazminatlar ve nafaka talepleri ile erkek lehine hükmedilen tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın lehine tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete uygun olduğu ancak kararın kesinleşmesine kadar devamına karar vermek gerekirken karar tarihinden itibaren kaldırılmasının hatalı olduğu gerekçesiyle kadının tedbir nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulü ile kadın yararına hükmedilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleşmesine kadar devamına, kadının sair istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.... kadın vekili özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur, reddedilen tazminatlar ve nafaka talepleri ile erkek lehine hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasını istemiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tedbir nafakası ve tazminat miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadına yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur belirlemesine bağlı olarak erkeğin boşanma davasının kabulünün, kadının yoksulluk nafakası ve maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddinin isabetli olup olmadığı, kadın yararına tedbir nafakası takdir edilip edilmeyeceği ve erkek lehine maddî ve manevî tazminat takdiri ile miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 190 ncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup her iki taraf vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

1.Davalı-davacı erkek vekilinin, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi ve erkek lehine hükmedilen tazminatların miktarına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Davalı-davacı erkek vekilinin tedbir nafakasına yönelik, ... kadın vekilinin ise tüm temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.