"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1509 E., 2023/636 K.
DAVA TARİHİ : 13.12.2019 - 17.07.2020
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/851 E., 2022/230 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kendisi ve kızına bakacağı vaatleri karşısında Türkiye'de evlendiklerini, bir ay sonra erkeğin Fransa'ya gittiğinde arayıp sormadığını, soğuk davrandığını, müvekkili ve kızının Fransa'ya gittiklerinde dağınık ve pis bir eve götürdüğünü, hapis hayatı yaşattığını, gece geç saatlerde eve gelerek eşini yalnızlığa terk ettiğini, eş ve çocuğun aç kaldığını, ekonomik şiddet uyguladığını, sigara ihtiyacını karşılayamadığını, çocuğun izlediği çizgi filmine karıştığını, çocuğu okula yazdırmadığını, kısır olduğunu gizlediğini, inat olsun diye evlendiğini söylediğini, evden kovduğunu, biletin alıp Türkiye'ye gönderdiğini belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak boşanmalarına, aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir
II. CEVAP
Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının sağlığı ve içtiği sigara miktarıyla ilgili şeyleri gizlediğini, birlik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, yemek yapmadığını, yapsa bile eşiyle yemediğini, sürekli cinsel ilişkiden kaçındığını, aynı yatakta yatmadığını, soğuk, ilgisiz, sert ve agresif davrandığını, son zamanlarda sürekli Türkiye'ye gitmek istediğini söylediğini, bavulunu uçak bileti almadan günler öncesi hazırlayıp koyduğunu, Türkiye'ye gittikten sonra ortak kasa hesabındaki altınları alarak kasayı boşalttığını, Selçuklu/Konya adresinde bulunan müşterek evi gece çilingirle açtırarak evdeki eşyaları boşaltıp gittiğini belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak boşanmalarına, 200.000,00 TL maddî 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile evlilik sonrasında tarafların yaklaşık 1 ay kadar Türkiye'deki müşterek evlerinde yaşadıktan sonra davalı karşı davacı erkeğin Fransa'ya döndüğü, kadın ve kızı ...'in vize işlemleri halledildikten sonra 22.07.2019 tarihinde Fransa'ya gittikleri, tarafların Fransa'da 1,5 ay kadar birlikte yaşadıkları, Fransa'ya eşinin yanına gittikten sonra kadının, karşı davacı erkeğe soğuk davrandığı, sert tepkiler verdiği, dosyaya sunulan mesaj kayıtlarından da anlaşıldığı üzere çoğu zaman karşı erkek ile birlikte yatmadığı, son zamanlarda sürekli Türkiye'ye gitmek istediğini söylediği ve önceden valizlerini hazırladığı, kadının isteği üzerine kadının 05.09.2019 tarihinde Türkiye'ye döndüğü, Türkiye'ye döndükten sonra kadının ortak kasadan kendisine ait altınları alıp müşterek evin kapısını da çilingir vasıtasıyla açtırarak kendisine ait şahsi eşyalarını müşterek evden aldığı ve tarafların fiilen bu şekilde ayrıldıkları, bu olaylar karşısında erkeğin kusurunun bulunmadığı, kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının davasının reddi, erkeğin davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine, erkek yararına 5.000,00 TL maddî tazminata, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; her iki boşanma davası ve fer'îleri yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; maddî tazminat miktarı ve reddedilen manevî tazminat yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tanık Aygül'ün beyanı ile erkeğin geç saatlere kadar eve gelmediği sabit olduğu halde bu hususta erkeğe kusur verilmemesinin hatalı olduğu, kadının kişisel mal olan altınlarını bankadan almasının ise kusur olarak yüklenemeyeceği ancak Mahkemece belirlenen diğer kusurlarının sabit olduğu, bu suretle geçimsizliğe sebebiyet veren olaylarda erkeğin az, kadının ağır kusurlu olduğunun tespiti ile kadının kendi davasının reddi ve kusur belirlemesine yönelik, erkeğin ise kusur belirlemesine, reddedilen manevî tazminat ve maddî tazminatın miktarına yönelik istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak bu hususlarda yeniden esas hakkında hüküm tesisine, kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine, tahsilde tekerrüre sebebiyet vermemek kaydı ile kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, ağır kusurlu kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, erkek lehine 8.000,00 TL maddî, 8.000,00 TL manevî tazminata, tarafların sair istinaf taleplerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı karşı davalı kadın vekili özetle; erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen tazminatlar, kadının reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası talebi yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı karşı davacı erkek vekili özetle; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, vekâlet ücreti ile yargılama giderleri ve istinaf karar harcı, tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğe ve kadına yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur belirlemesine bağlı olarak her iki boşanma davasının kabulünün isabetli olup olmadığı, kadının tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin reddinin isabetli olup olmadığı, erkek lehine maddî ve manevî tazminat takdiri ile miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 190 ncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.