"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2672 E., 2023/619 K.
DAVA TARİHİ : 23.10.2019 - 12.12.2019
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/451 E., 2022/1023 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçelerinde; erkeğin ekonomik, fiziksel ve cinsel şiddet uyguladığını, hakaret edip aşağıladığını, ailesi ile görüştürmediğini, aileye hakaret ettiğini, eşine ve çocuklara ilgisiz olduğunu, tehdit ettiğini, eve gelmediğini, ayrı odada yattığını, istemediğini söylediğini, korkuttuğunu, kovduğunu, sadakatsiz olduğunu, başkası ile evleneceğini söylediğini ve eve bakmadığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; erkek hakkındaki iddiaların doğru olmadığını, erkeğin kadının ailesi ile 2009 yılından beri kişisel sorunlar nedeniyle görüşmediğini ancak eşine bu konuda engel olmadığını, kadının da erkeğin ailesi ile iletişim kurmadığını, odayı ayıranın kadın olduğunu, kadının 2008 yılında açtığı boşanma davasından feragat ettiğini, yersiz kıskançlıklar yaparak polise şikayet etmekle tehdit ettiğini, ilgisiz olduğunu, ev işi yapmadığını, beddua ve hakaret ettiğini, tehdit ettiğini ve ortak çocukları babaya karşı olumsuz yönlendirdiğini iddia ederek; kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve erkek yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşinin ailesi ile görüşmesine izin vermeyen, eşine, eşinin ailesine ve çocuklara küfür eden, fiziksel şiddet uygulayan, aşağılayan, evin ihtiyaçlarını karşılamayan, eşi ve çocuklarıyla ilgilenmeyen, eşine haber vermeden uzun süre eve gelmeyen, hafta sonları eve gelmeyen, evden kovan, kadının ailesine beddua eden ve yemekleri beğenmediğinde fırlatan erkeğin ağır, eşinin ailesine "ölüleri gelsin gebersinler inşallah" diyerek beddua eden, aileyi istemeyen, eşinin babası ameliyat olduğunda dahi aramayan, fiili ayrılıktan önce, 2019 yılında eşine haber vermeden Antalya'ya tatile giden kadının az kusurlu olduğu; boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, ağır kusurlu erkeğin maddî ve manevî tazminata hak kazanamayacağı ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesi ile; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte 42.000,00 TL maddî, 32.000,00 TL manevî tazminata ve erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu, erkeğin kusuru olmadığını, kadının yurt dışında açtığı ve feragat ettiği davadan önce yaşanan olayların kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağını belirterek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar ve reddedilen tazminat talepleri yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu, yabancı mahkeme kararının kesin hüküm ve kesin delil teşkil etmesinin ancak tanınması ile mümkün olabileceği ve erkeğin delil olarak kadının feragat beyanını içerir tanıma kararı verilmiş bir dosya sunmadığı gerekçesi ile, istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; tanınmasına karar verilmiş bir yabancı mahkeme kararı olmasa da taraflar arasında yurt dışında açılan davadan feragat edildiğinin ve tarafların 2019 yılına kadar barışıp bir arada yaşadıklarının açık olduğunu, barışma öncesi olayların erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceğini belirterek ve istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen tazminatlar ve reddedilen tazminat talepleri yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkeğin davasındaki boşanma hükmü kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmamak suretiyle hüküm boşanma yönünden kesinleşmiş olmakla, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,174 üncü maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.