"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/218 E., 2023/409 K.
DAVA TÜRÜ : Boşanma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/457 E., 2021/836 K.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından tamamı yönünden; duruşma istemli olarak temyiz edilmiş olup kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 23.12.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davalı ... geldi. Karşı taraf davacı ... gelmedi. Gelenin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının feragat ettiği tarihe kadar geçerli olacağının anlaşılmış bulunmasına göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.12.2024 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(Muhalif) (Muhalif)
K A R Ş I O Y
Ankara Batı 4. Aile Mahkemesinin 2015/766 Esas, 2016/936 Karar sayılı dosyasında; davacı- karşı davalı erkek açısından asıl dava erkeğin tam kusurlu olması, davalı- karşı davacı kadın tarafından açılan karşı dava da ise feragat nedeniyle reddine 01.12.2016 tarihinde karar verilmiş, karar; istinaf edilmeyerek 30.01.2017 tarihinde kesinleşmiştir.
Hükme esas alınan davacı erkeğin tek tanığı Avukat ... duruşmadaki beyanında; " o dosyanın (reddedilen dava- karşı davanın) yargılaması aşamasında davacı erkeğin vekili olduğunu, tarafların arasındaki uyuşmazlığı uzlaşma yoluyla kolay çözülebileceğini ve taleplerini açık bir şekilde davacı erkeğe iletmesi gerektiğini davalı kadına söylediğini, onun ise kendisine "bu şerefsizle evli kalmaya meraklı olmadığını, ölür de maaşı kalır diye evliliğe devam ediyorum" dediğini söylemiştir.
Reddedilen ve davacı erkeğin tam kusurlu bulunduğu dosyanın yargılaması sırasında davalı kadın tarafından söylendiği beyan edilen " şerefsiz" sözünün söylendiği zaman dilimine bakıldığında davalı kadının bu sözü davacı erkekle yaşadıklarına yönelik tepkisel nitelikte olduğu, bu nedenle de hakaret vakıasının davalı kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, davacı erkeğin davasının reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, Bozma yönündeki görüşümüz nedeniyle sayın çoğunluğun onama düşüncesine katılmıyoruz.